English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ T ] / Tonkin

Tonkin Çeviri Portekizce

39 parallel translation
Tonkin'in kör olası körfezinin açıklarında yüzerken, insanlarla irtibat kurmak epeyce zor.
É difícil ter contacto com as pessoas, quando estás fora no Golfo de Tonkin.
Vietnam savaşı çıktığında Tonkin Körfezi'ndeydi.
Esteve no Golfo de Tonkin, quando começou a guerra do Vietname.
Lyndon Johnson Ulusal Güvenlik Muhtırası 273'ü imzalayarak... Kennedy'nin çekilme politikasını tersine döndürdü... ve Kuzey Vietnam'a karşı gizli etkinlikleri onayladı. Bu da Tonkin Körfezi olayına yol açtı.
Lyndon Johnson assina a Directiva 273 que inverte a política de retirada de Kennedy e aprova actos clandestinos contra o Vietname do Norte como o incidente do Golfo de Tonkin.
Tonkin Körfezindeki kaza gibi, Reichstag yangını gibi bir şeyler...
Em breve, o Golfo de Tonquim ou o incêndio do Reichstag...
Tonkin'in her yerinde dört ay dolaştık.
Há quatro meses, damos voltas por todo Tonkin.
Pekala, Kuzey Tonkin'e seyahat eden tüm aktörler dansçılar, şarkıcı ve kuklacıların bir hafta içinde tutuklanmasını istiyorum.
Mas, numa semana, quero que todos os actores... bailarinos, cantores e titeriteiros... que fazem rota ao norte de Tonkin, sejam presos.
diye sormuştu. Biz de bunu yaptık, Tanga Körfezinde bir Amerikan gemisini bombalamıştık.
Assim fizemos, bombardeámos um barco da Marinha no golfo de Tonkin.
Tonkin Körfezinde barışcıl bi tekneye saldırı ile başladılar. Oh, Lütfen.
Começaram por atacar um barco pacífico no Golfo de Tonkin.
Tonkin Körfezi olayı... kongrelerde taraf edinmek için uydurulmuştu.
Isso foi inventado para conquistar o Congresso.
AMA 6 AY ÖNCEKİ KONUŞMADAN SONRA SALDIRMADIK
Não há mudança nenhuma! Mas não ripostamos desde o incidente no Golfo de Tonkin há seis meses.
Birleşik Devletler, Kuzey Vietnam'a resmi olarak 1964 yılında savaş ilan etti, yani Tonkin Körfezi'nde Vietnam PT botlarının A.B.D destroyerlerine saldırdığı iddiasından hemen sonra.
Os EUA declararam oficialmente a guerra ao Vietname do Norte em 1964, alegadamente devido a um incidente envolvendo US Destroyers que haviam sido atacados por navios Norte Vietnamitas no golfo de Tonkin.
Bu olay Tonkin Körfezi Olayı olarak bilinir.
Este confronto ficou conhecido como o incidente do Golfo de Tonkin.
Eski Savunma Sekreteri Robert McNamara yıllar sonra, Tonkin Körfezi Olayı'nın bir "Yanlışlık" olduğunu söyledi, ve birçok yetkili ya da subay ortaya çıkarak bu açılamanın bile törpülenmiş olduğunu, aslında olayın tamamen bir orta oyunu, büyük bir yalan olduğunu söylediler.
O secretário da Defesa Robert McNamara disse anos depois que o Incidente do Golf de Tonkin foi um "engano", e que muitos outros informadores e oficiais comunicaram que aquilo era uma farsa, uma mentira completa.
Hazırlanmış bir savaş bahanesiydi, tıpkı Lusitania'nın batırılması, ya da Pearl Harbor ve Tonkim Körfezi olaylarının provoke edilmesi gibi.
Foi uma encenação encoberta igual à do afundamento do Lusitânia, às provocações que levaram a Pearl Harbor e à mentira do Golfo de Tonkin.
Önceki Savunma Bakanı Robert McNamara, Tonkin Körfezi'nde aslında gemilere saldırılmadığını onayladı.
O ex-secretário de defesa Robert McNamara, assumiu que o ataque no golfo de Tonkin nunca aconteceu.
2005 yılında, NSA gizli bir belgeyi halka sundu. Belgeye göre, Tonkin Körfezi Olayı hiçbir zaman gerçekleşmedi!
Em 2005, a NSA liberta um documento confidencial que afirma que o incidente do Golfo de Tonkin nunca aconteceu!
Benim adım Brad Tonkin.
O meu nome é Brad Tonkin.
Bradley Tonkin, yemeğin soğumadan hemen buraya gel!
Bradley Tonkin, é melhor entrares antes que o almoço arrefeça!
Tonkin.
Tonkin.
Bana Alec Sadler'ı verirsen, Brad Tonkin senindir.
Tu dás-me o Alec Sadler... E o Brad Tonkin é teu.
Tonkin, çekil önümden.
- Tonkin, sai da frente. - Olá, pessoal.
- Tonkin. Beni gördüğüne şaşırmış gibisin.
Tonkin, estás surpreendido em ver-me?
Bu mekanı, malzemeleri ve iletişimimizi Tonkin ayarladı, ulaştırdı.
O Tonkin arranjou o lugar, mantimentos e comunicações. Ele fará a entrega.
Tonkin onu alamazsa bunun görevimize ne yararı olacak?
Se o Tonkin não pode apanhá-la, para que é que ele serve para a missão?
Çünkü seni yanımızdaymışsın gibi hissetmiyorum Tonkin.
Porque não te vejo focado, Tonkin.
Tonkin bizden vazgeçseydi, şu anda kendi kanımızda boğuluyor olurduk.
Se o Tonkin quisesse trair-nos, estaríamos mortos.
Ne oyun oynadığını bilmiyorum Tonkin ama dağılıyor.
Não sei qual é o teu jogo, Tonkin, mas está prestes a acabar.
O anahtarı bana getir, Tonkin.
E traz-me aquela chave, Tonkin.
Tonkin, bu taraftan!
- Tonkin, por aqui!
Tonkin, sakin ol.
- Não, nada disso! Tonkin, vai com calma.
Tonkin?
Tonkin?
Emma Tonkin?
Emma Tonkin?
Bu bir görev Tonkin.
- É a missão, Tonkin.
- Anahtarım nerede Tonkin?
Onde é que está a minha chave, Tonkin? Ela concordou em devolvê-la.
Hadi Tonkin.
Vamos lá, Tonkin. Junta-te a nós.
Değişen bir şey olmadı, Tonkin.
Nada mudou, Tonkin.
Amerika'nın Birinci Dünya Savaşı'na girmesine de bu sebep oldu. Tonkin Körfezi Olayı! Tonkin Körfezi!
Golfo de Tonkin!
Bu çok büyük bir şey Tonkin.
Isso é generoso, Tonkin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]