English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ T ] / Tops

Tops Çeviri Portekizce

132 parallel translation
Sence listelere girmez mi?
Acha que isto dá para ir para os tops?
Şu dağların zirvesinden geçecek. She's gonna take the tops off those mountains.
Ela vai arrancar os topos das montanhas.
Şimdi, baylar bayanlar, Şapka ve Step.
Agora, senhoras e senhores, eis, Tops "n" Taps,
Supremes liste başına fırladı. Şarkılarının adı Baby Love.
As Supremes lideraram os tops de audição nos anos 60 com esta famosa canção, Baby Love.
Görünüşe göre Seks Tarlası Japonya'da listelere girmiş.
Parece que "Sex Farm" está nos tops do Japão.
Listelerde bir numara.
- É a número um dos tops.
Tatlım... onun söylediği türde şarkılar Top On'a girmiyor bile.
Querida, esse tipo de música não está sequer nos tops.
Pantolonlu takım elbiseler ve çift örgülü süveterler.
Fatos de treino e tops de malha.
The Four Tops.
The Four Tops.
- Kim ister The Four Tops gibi görünmeyi?
- Quem é que quer parecer os The Four Tops?
isim bayan iç çamasiri üzerine. Gecelikler, büstiyerler, külotlar.
Tenho uma linha completa de lingeries, camisolas, tops e calcinhas.
"What's Love..." bir numara oldu.
"What's Love" atingiu o 1º lugar nos tops.
Sabah sabah buraya üstünü çıkarmak isteyen kızgın kızlar geliyor.
Durante toda a manhã, muitas dessas gajas chateadas virão cá para tirar os tops.
- Popüler bir şeyler.
Que estejam nos "tops".
Çizelgeleri daha önce hiç yapmadık.
Nós três, nunca chegámos aos tops antes.
Sonra kızların sımsıkı kısa bluzlar giyip big burger servisi yaptığı lokantalardan birine giderdik.
Depois, iríamos a um daqueles restaurantes onde as raparigas usam "tops" justos e nos trazem grandes hambúrgueres.
Haydi kızlar! Sutyenler fora!
Muito bem, meninas, tirem os tops.
The Box Tops'un söylediği "The Letter"'ın bir dakika 58 saniye olduğunu biliyor muydun?
Sabias que "The Letter" dos Box Tops tinha 1 minuto e 58 segundos? Não significa nada.
Güzel birkaç sutyen alıp, Hollywood'a gitmek ve Lee Majors * ile evlenmek.
Comprar uns tops engraçados, ir até Hollywood e casar com o Lee Majors.
Kimse Karen Walker'ın yarım milyon dolarını ve büstiyer takımını alıp kazıklayamaz.
Ninguém tenta extorquir a Karen Walker meio milhar e a minha colecção de tops!
Bir dolu daracık tişörtün var.
Tens uma colecção de tops de malha.
Herkesin sakin olması ve üzerindekilerini çıkarması lazım.
Eu preciso que fiquem todas calmas e tirem os vossos tops.
Hani altımızda etek, üstümüzde Hindistan cevizi bikinileri vardı.
Lembras-te... Tínhamos sarongs e os tops dos biquini eram cocos.
Ve üstlerinizi çıkarın!
e tirem os vossos tops!
Kasetlerin satışı tavana vuracak.
As vendas dos seus discos subirão aos tops!
Converse. High-tops.
Marca Converse...
Evet, bastır Ice-o-tops!
Força, Ice-o-Topes!
Sırtı açık kıyafetlere bayılıyorum.
Adoro tops.
Sarı kapaklı.
Yellow tops.
Bu sarı kapaklı mal çok sağlam. Kafayı nerede bulduğunuzu unutmayın ve keş arkadaşlarına söyleyin.
Isto são yellow tops e são bons, por isso, lembrem-se onde os arranjaram e digam aos vossos amigos.
- Sarı tüp diye bir halt.
- Uma merda a que chamam yellow tops.
Sarı tüp burada, burada.
Tenho yellow tops.
Bir demo kaydedip kıza kontrat yaptıracak ve listelere sokacaktı.
Fazia um demo, um contrato, levava-a aos tops e aproveitava essa onda.
Şeffaf bluzlar, kısa etekler giyiyorlar.
Usam tops transparentes, saias curtas, andam de barriga à mostra.
Ben Tahiti'ye uçardım çünkü orada kızların hepsi üstsüz.
Eu voaria para o Tahiti, porque lá as miúdas não usam tops!
Bunlar bizi çok düzleştirdi.
Meu Deus, estes tops apertados fazem-nos umas tábuas.
Plağı listelere bile giremez.
Nem vai entrar nas tops.
- İki ay, üç üst.
- Dois meses, três tops.
Tek yapmamız gerekenin üstsüz yatmak olduğunu sanmıştım.
Pensava que só tínhamos que andar sem os nossos tops.
Little boys, yellow tops hepsi var.
Rapazinhos, pastilhas todo o dia.
Red tops var, red tops!
Tenho pastilhas, malta! Pastilhas!
Gelin red tops alın, red tops!
Venham buscar pastilhas!
Blue Tops, Blue Tops var!
- Pastilhas! Tenho pastilhas!
Red Tops, Red Tops, Red Tops var!
Pastilhas! Pastilhas! Tenho pastilhas.
En nihayetinde eskiden tanıdığın kızlarla ilgili hikayeler. Çizgili kolsuz bluzlar giyen kızlar.
Quando chega a altura, são só histórias de raparigas que costumavas conhecer... a usar tops às riscas decotados ridículos.
Oh, onu öyle düşünme ; aslında... üç etek, dört üstlük, iki çanta ve... ve de birçok seksi iç çamaşırından ibaretti.
Não penses naquilo como uma mesada. Pensa em três saias, quatro tops, duas carteiras e muita lingerie mesmo atrevida.
Ceketlerinin arkasında "Şarkılar Hala Aynı" motifi işlenmiş.
"The Song Remains the Same" pintado nas costas dos "tops".
Ya da ; şikâyet ettiğimden değil ; kadınların neden her on saniyede bir şunu yapacakları halde askısız bluz giydikleri gibi.
Ou porque, e não me estou a queixar, é que as mulheres usam tops tipo tubo, apesar de a cada 10 segundos, eles fazem com que elas façam isto :
Açık saçık bluzlar...
Tops obscenos.
Siyah haplardan kimde var?
Quem tem black tops?
Yellow tops.
Amarelos dos bons, dos bons, Tenho amarelos dos bons. Amarelos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]