Tranquilo Çeviri Portekizce
1,749 parallel translation
Kelly'i buraya getirdikten sonra ortamı kontrol edeceğiz, öncesinde değil.
Vamos tirá-los do coma num lugar com ambiente tranquilo.
Ve her şey rahat ve güvenli olacak.
E vai ser tudo seguro e tranquilo!
Bakın en güvenli ve tehlikesiz yolu izleyeceğiz.
Tomaremos um caminho seguro e tranquilo.
- Ben senin kadar rahat değilim, Ian.
Mortos? Não estou tranquilo como você, ok?
Tek istediğim, defterimin temiz olması. Bak.
Quero poder andar tranquilo.
Öyle deme! NasıI böyle sakin kalabiliyorsun?
Como pode estar tão tranquilo?
Kesin artık!
Agora está tranquilo aqui!
- Sakin ol.
Tranquilo!
Sakin ol.
Tranquilo.
Çirkin bir şeyi huzurlu ve güzel yapmak cesaret ister.
É preciso coragem para tornar algo feio em algo belo e tranquilo.
Ben gerçekmiş gibi kalmasını severim, ama sonra, görüyorsunuz, düşerim.
Eu gosto de me manter tranquilo e depois dou o passo.
Sesi çok iyi geliyordu.
Ele parece estar tranquilo.
Otobüs gezileri huzur verici etkinlikler değil midir?
Esses passeios de turismo não deveriam ser algo tranquilo?
Kim işi kabul ederse bunu gerçekten sorun etmeyecek misin?
Então, você está tranquilo se a Kim decidir aceitar esse emprego?
Onun dışında dertsiz bir yolculuktu.
Para além disso, tudo tranquilo.
Onlar da dahil.
- Estou tranquilo.
Öyle huzurlu uyuyordun ki uyandırmak istemedim.
Não te quis acordar. Estavas com um ar tão tranquilo.
Huzurlu mu?
Tranquilo?
Rahat ol, tamam mı?
Tranquilo.
Nasıl olur da masum bir adamın hapse düşmesine göz yumarsın.
Como consegues ficar tranquilo e deixar um inocente ser preso? Julgas que me tenho sentido bem?
Burası ne kadar sessiz. - Neden müzik yok?
Percebi como está tranquilo aqui.
Ama yeni düşük yaptığınızdan dolayı, emin olmak için bir kaç tahlil yapmak istiyorum.
Mas devido ao seu aborto recente, gostava de fazer mais uns testes para ficar tranquilo.
Çaktırmadan ve yavaşça McGee.
Tranquilo e discreto, McGee.
Dışarı güvenli bir çıkış var.
Terás um caminho tranquilo daí para fora.
Sakin ol.
Tranquilo!
Sakin ol!
Tranquilo!
Ve hemen rahatladım.
E fiquei logo mais tranquilo.
O kadar huzurlu görünüyordu ki Gestapo onu uyandırmaya kıyamamıştı.
Os oficiais da Gestapo tentaram tudo e não conseguiram acordá-lo. Parecia estar tão tranquilo.
Uslu dur.
Tranquilo.
Sakin ol, küçük adam. Tamam mı?
Tranquilo, homenzinho, está bem?
Bayım, yavaşlayın.
Tranquilo.
Ben de çalışabileceğimiz sakin bir yer bulayım.
Vou procurar um lugar tranquilo para trabalharmos.
Bırak seni sessiz ve güvenli bir yere götüreyim.
Levar-te-ei para um lugar tranquilo e seguro.
- Sakin ol.
- Tranquilo.
- Sakinim.
- Estou tranquilo.
Düşük güvenlik daha az dikkat çeker. Kayıt dışı bir yer bulmamız gerek.
portanto, menos segurança, menos atenção, precisamos de um local tranquilo.
Choubee'nin sağlığının yerinde olduğu zamanlarda burası oldukça hareketli bir yerdi.
Quando Choubee estava bem... tudo era mais tranquilo e florecente.
İnternetten satın aldım, çok kolay.
Comprei-a na'internet'. É tranquilo.
Gel bakalım, yavaş yavaş.
Vem aqui, tranquilo.
Bu salak olmadığı zamanlar burası daha huzurlu oluyor.
Este lugar é bem tranquilo sem esse tolo aí.
Son vedada hazır bulunmak, ve merhumu uğurlamak huzurluydu, ve yapılan her hareket vakur görünüyordu.
Estar presente para o último adeus, e se despedir do morto. Tranquilo... cada gesto tinha uma certa elegância.
Bilet kontrolü yapmıyorlar, endişelenme.
Eu disse que nunca vai controladores, você está tranquilo.
Neşe dolu bir kızla tanıştım, bir çok sıkıntımı unutturdu.
Eu conheci essa garota, é tranquilo, carinissima, não cria qualquer problema.
Sana ait ne varsa paketleyip çantaların içine doldurdum. Lütfen. Sabun kalıplarını bile paketledim.
Preparei estas belas bolsas, c'ho ponha em tudo que era você, todos, por favor, por favor, c'ho ponha em até mesmo o sabonete, você está tranquilo.
Her şey yolunda, Alexander Vasilievich.
Tudo tranquilo, Alexander Vasilievich.
Mitch rahatla biraz.
Tranquilo Mitch! Viverás muito mais.
Hemen bir toplanti ayarla. Sakin, ama halka açik bir yer olsun. Henry Lamont'la açik açik konus.
Marca um encontro num lugar tranquilo mas público, para teres uma conversa franca com o Henry Lamont.
Çok huzurlu görünüyor.
Parece tão tranquilo.
Çok sessiz ve güvenilir birisin.
Não parece... Está sempre tranquilo.
- Rahat falan değilim, Terry.
Não estou tranquilo, Terry.
Dahil mi?
- Tranquilo?