Tribeca Çeviri Portekizce
95 parallel translation
Şimdi birden fikir değiştirdi, çocuk istiyor, ayrıca Tribeka'a taşınmak istiyor.
E agora não pára de falar em filhos e mudar-se para Tribeca.
Seni duyan beni TriBeCa'nın o.. pusu zannederdi.
Se alguém ouvisse, ia pensar que sou uma puta.
Arabadayken TriBeCa lobisi için bir ekleme geldi aklıma.
No caminho para casa, tive outra ideia para o átrio do TriBeCa.
Tribeca'daki gibi.
Estamos em TriBeCa, se quiseres passear.
Mesleğim bu işte.
O centro comercial de Atlanta a que estamos a candidatar-nos e o átrio do tribeca. É o que eu faço.
" Tribeca mücevheri yeninden keşfedildi.
" Pérola de Tribeca redescoberta.
Ver bir bakayım. Merkezden bizim eve, stüdyo evi dönüşümü...
Uh... "Do Armazém para Nossa Casa, a Transformação de um Sótão Tribeca".
- Daire kiralıyorum Tribeca'da.
Vou alugar um apartamento na Tribeca. - A sério?
Harper'ın evinin olduğu yer. Tribeca. Yöntemi aynı.
É a mesma vizinhança da Harper, Tribeca, o mesmo modus operandi.
- Tribeca'ya sık gider misin?
- 20 %? - Vai muito a Tribeca?
Oğlumu Tribeca'daki bir eve bıraktım.
Não. Tinha levado o meu filho para o apartamento dele em Tribeca.
Millet, Tribeca Grill'e gidelim.
Vamos para o Tribeca Grill.
Arnold Cokely ve eşinin 5 ay önce Tribeca'da kaybolduğu bildirilmiş.
Arnold Cokely e a esposa, Amanda, desapareceram de Tribeca há 5 meses.
Biri Penrod'u Tribeca'daki klinikte görmüş.
Alguém avistou o Penrod numa clínica em Tribeca, a tentar curar a sua perna.
Ben Tribeca'ya dönüp Penrod'u arayacağım.
Eu vou voltar a Tribeca e procurar o Penrod, OK?
- Ve şimdi orası Tribeca.
Agora, é a zona de Tribeca.
Tribeca'dan çatı restore ediyor.
Restaura sótãos em Tribeca.
Bir tanesi Teksas'ta diğeri de TriBeCa'da bir sanat galerisinde.
Uma no Texas e uma na galeria de arte em TriBeCa.
Sanat galerisi TriBeCa'nın neresinde?
Onde é a galeria em TriBeCa?
TriBeCa'da bir daire kiraladım.
Vou alugar um apartamento na Tribeca.
Bu gece Tribeca Grill'de bir akşam yemeğine ne dersin?
Que tal jantar hoje no Tribeca Grill?
Ve Tribeca'da bir galeride sergilemek istiyor.
Quer colocá-lo em uma galeria em Tribeca.
Tribeca'da 3000 dolara kiralık bir yer var.
Há uma casa em Tribeca por $ 3000 dólares.
- Tribeca, pislik.
- Em Tribeca, idiota.
4 ay önce Tribeca'daki bir kulüpte çatışmaya girmişsin.
Estiveste envolvido num tiroteio, há quatro meses num clube em Tribeca.
Tribeca'da beş milyon dolarlık bir çatı katında yaşadığım, ve...
Estou a viver num loft de 5 milhões de dólares em Tribeca...
Oprah'ta Lindsay Lohan'ın yeme bozukluğuyla ilgili bir şeyler var ama "E!" de Lindsay Lohan'ın Tribeca'daki yeni, harika çatı katı gösteriliyor.
Na Oprah, há uma história sobre o distúrbio alimentar da Lindsay Lohan, mas no E! E há uma história acerca do fabuloso novo apartamento da Lindsay Lohan.
Seeley, dairesinden çıkağa kadar Tribeca'da mı oyalandın?
Ficar por Tribeca até que o Seeley saísse do apartamento?
Dinleyin biz New York'ta civardaki yerlerin isimlerini kisaltiriz Soho, Tribeca, Nolita...
Em Nova Iorque, encurtamos o nome dos bairros todos. - SoHo, TriBeCa, NoLita. - Ah, claro!
Bu Tribeca'da bir bağımlılıktır.
É na "Addiction", em Tribeca.
360 derecelik şehir manzarası, Tribeca Soho ve ötesi.
Tem uma vista de 360º sobre o centro, Tribeca, o Soho.
Tribeca'nın yarısının ailemin olduğuyla ilgilenmediğinizi biliyorum.
Eu sei que não querem saber como a minha família é dona de metade de Tribeca.
Tribeca Bölgesi'nde, Laight'in güneyinde.
Hudson, 700, a sul de Laight, no município de Tribeca.
Bu ne, güven ağacı ; ya da Tribeca'daki boktan bir ağaç mı?
O que é isto, uma árvore de confiança ou só uma arvorezinha em Tribeca?
Hayattayken yapılacaklar listesi 27 numara Chuck Bass'i öp.
Número 27 da caça ao tesouro de Tribeca. Beijar o Chuck Bass.
34 yaşındasınız. Tribeca'daki 82. Warren Caddesi'nde yaşıyorsunuz.
Tem 34 anos, e mora na rua Warren no 82, em Tribeca.
TriBeCa'daki çorbası 50 dolar olan yer mi?
Aquele restaurante em Tribeca com sopa a 50 dólares?
Tamam, Tribeca'da olan üç binayı çok büyük olduğu için eleyebiliyor.
Podemos eliminar os três edifícios em Tribeca, pois são demasiado grandes.
Tamam, iki erkek kurban, Mark ve Daniel, 21.doğum gününü kutlamak için Tribeca Grand Otel'e getirdiler.
As vítimas masculinas, o Mark e o Daniel, trazem o James para o Tribeca Grand Hotel para o seu 21.º aniversário.
Tribeca'da bir adres.
É uma morada em Tribeca.
* Kurtuldum Brooklyn'den, Tribeca'dayım şimdi *
Yeah I'm out that Brooklyn. Now I'm down in Tribeca
- Tribeca, 130 North Moore.
130 North Moore, Tribeca.
Tribeca'daki bir çatı katına koyarsın,... ve odayı yeniden dekore etmeleri için onlara 48 saat süre...
Pô-los num apartamento em Tribeca, e dar-lhes 48 horas para re-decorar a casa.
Tribece kıyısındaki çok güzel bir araziye bakıyorsun şimdi.
LOTE 10.16-1-24 Terreno de primeira em Tribeca.
Paparazziler saat 23.30'da Tribeca Grand Hotel girişinde büyük güneş gözlüğü takan bir esmerle fotoğrafını çekmişler.
Os paparazzi tiraram fotos dele a entrar no Hotel Tribeca Grand às 23h30 com uma morena que usava óculos escuros.
Tribeca yolunda bir takside.
- Um táxi a caminho do Tribeca.
Tribeca Grand'da onunla birlikteydim.
Estava com ele no Tribeca Grand.
İhalesi süren Atlanta Alışveriş Merkezi gibi veya Tribeca Salonu gibi. İşimle ilgili tasarımlarım.
Projectos para trabalhos que estou a fazer.
Biri Penrod'u Tribeca'daki klinikte görmüş.
Recebeu uma chamada.
Kırık bacağını tedavi ettirmeye çalışıyormuş.
Alguém avistou o Penrod numa clínica em Tribeca, a tentar curar a sua perna.
Ve şimdi orası Tribeca.
- Agora é lá a Tribeca.