Tükür Çeviri Portekizce
305 parallel translation
— Tükür.
- Cospe.
— Önce tükür.
- Cospe primeiro.
Artıkları tükür.
Cospe os pedaços.
Tamam, bu daha iyi hissetmeni sağlayacaksa devam et ve tükür.
Está bem, continue e cuspa, se isso a faz sentir melhor.
Tükür.
- Quê? - Cospe.
Eğer yıkılan bir binanın altında kaldığınızda, biri sizi alıp güvenli bir yere taşıdıysa bir saniye tereddüt etmeden gözüne tükür.
Se estiver alguma vez num edificio a cair, e alguem se oferecer para a apanhar e a levar para lugar seguro, nao hesite, cuspa-lhe no olho.
O zaman... suradan geçen kel adamin kafasina tükür.
Está ali um careca que vai passar mesmo por baixo de ti. Cospe-lhe na cabeça. - Não.
Tükür, çocuk!
Cospe, rapaz!
- Üzerine tükür.
- Cospe-lhe.
Yüzüme tükür, çiğne onu
Cuspa. Calque-me o rosto.
Damağına bastırmalısın sonra da tükür.
Tem de bater aqui, contra o palato e, depois, deita-lo cá para fora.
İki dakika üstüne tükür!
Aguente só mais alguns minutos!
Hailandt amca, gel de çorbaya tükür.
Tio Heilandt! Cuspa na sopa, quero ver, se o cuspo flutua.
Tükür!
Cospe-as!
Bir biftek ye.Çiğne ve tükür.
Come um bife. Mastigas e cospes.
Tükür!
Cospe!
Hadi tükür.
Vá. Cospe-a.
Yemeğe tükür : Bir, iki!
Cuspir na comida, um, dois!
Aferin sana, şişko çocuğun üstüne tükür bakalım.
Isso, cospe em cima do gordo. Que divertido.
Bak Bambara, dilinde öfke varsa onu şuraya tükür.
E agora, se tiver fogo na boca, pode cuspí-lo.
Vur, tükür bana, bana tekrar vurasın, tüküresin diye yine gelirim, yine.
Bate-me, cospe-me e eu vou voltar sempre para continuares a bater-me e a cuspir.
Tükür.
Cospe.
Tükür... hadi, tükür.
Cospe.
- Yapma. - Hadi, tükür, göreyim.
- Mas já salpicou.
Tükür onu.
Vomite!
Yani bir dahaki sefere biri sana... Carny halkı iyidir derse, dürüst insanlar... benim için suratlarına tükür.
Da próxima vez que alguém te disser... que pessoas famosas, são honestas... podes cuspir na cara deles por mim.
Tükür.
Cospe-o.
Tükür şu sakızı.
Vá, cospe a chiclete. Dá cá.
Isır, doldur, tükür, vur.
Morder, vazar, cuspir, empurrar.
Isır, doldur, tükür, vur, nişan.
Morder, vazar, cuspir, empurrar, apontar.
Tükür. Vur.
Cuspir, empurrar.
Doldur, tükür, vur.
Vazar, cuspir, empurrar.
Hadi tükür bakalım!
Vamos embora!
- Tükür.
- Cospe.
Tükür. - Evet! - Aldın mı?
Põe as mãos a jeito.
Aşağıla onları, suratlarına tükür!
Gozámos com eles, cuspimos neles!
Yani''kasığına sarıl, omzuna tükür''. Çok fantastik değil mi?
Não é fantástico como o caraças?
Tükür onu, kapa çeneni seni pis piç!
Cospe-a, grande sacana!
Azıcık tükür parlat, her şeyi hallet!
Não há nada que não se resolva com uma cuspidela.
Tükür parlat!
Cuspidela!
- Ne? Yuvarlak bir taş bul. Altına tükür.
Encontra uma pedra redonda e cospe debaixo dela.
- Hadi, tükür şunu!
- Deita-o fora. Dói-me a cabeça.
Tükür, çıksın.
Deita fora.
Şimdi tükür.
Cospe.
Bir de suratıma tükür istersen.
Só ficava mais claro se me cuspisses em cima.
- Tükür gitsin.
- Caia fora.
- Tükür benim icin Smithers.
- Cospe-me aqui, Smithers.
Tekrar tükür.
Vomite outra vez!
Tükür şunu lütfen.
Cospe primeiro.
Sadece tükür şunu.
Apenas fala.
- Tükür.
Vamos.