English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ T ] / Tüm kalbimle

Tüm kalbimle Çeviri Portekizce

533 parallel translation
Tüm kalbimle Tanrı'yı seviyor ve ona hürmet ediyorum.
Eu amo e honro a Deus com todo o meu coração.
Şimdi tüm kalbimle seni Tanrı adına kutsadığımı söyleyebilirim..
Que sejam felizes.
Tüm kalbimle itiraf ediyorum ama tabii, sen ne bileceksin seni balık suratlı alık!
Acontece que estou a infringir a lei. Confesso, mas é claro que você não percebe nada, seu paspalhão.
Gece boyunca tüm kalbimle... ve gözlerimle sizi izliyordum.
Estive a vê-la toda a noite, com esse pensamento no coração e nos olhos.
" Tüm kalbimle sizin ve çalışmalarınızın yanındayım.
Estou consigo e com o seu trabalho com todo o meu coração.
Public Transit'in 82.364 hissesinin sahibi Charles Foster Kane olarak... Görüyorsunuz, sahip olduklarım hakkında bir fikrim var. Sizi tüm kalbimle anlıyorum.
Como Charles Kane, que tem 82.364 ações preferenciais... conheço as minhas posses, eu concordo com você.
Sizi tüm kalbimle affediyorum.
Perdoo-lhe do fundo do coração.
Gerçekleşmesini tüm kalbimle dilediğim bir başka gün gelene dek en büyüğü. O gün, bundan bile daha büyük bir gün olacaktır.
O maior, à espera de outro, que desejo com toda a minha alma e que será ainda maior.
Tüm kalbimle imparatora ve Roma'ya bağlılık yeminimi tekrarlarım. Ben bu yemini hiç bozmadım.
De todo o coração renovo o meu juramento de lealdade ao imperador e a Roma, juramento que não quebrei.
Tüm kalbimle ben de aynı yemini ediyorum.
Prospere eu tanto quanto é verdade essa mesma jura que ora faço.
Tüm kalbimle seni sevdiğim kesin.
Amo-te de todo o coração.
" Ama bu ikinize de tüm kalbimle mutluluk dilemiyorum demek değil.
" Isto não significa que não deseje felicidades de todo o meu coração.
Tüm kalbimle.
De todo o meu coração!
"Bu yüzden senin de beni anlayacağını tüm kalbimle ümit ediyorum."
" por isso, espero que também não me condenes a mim.
Ben sizinle gelmeyeceğim ama yine de tüm kalbimle teşekkür ederim
Joe, eu não vou com vocês. Mas muito obrigada, do fundo de meu coração.
Seni tüm kalbimle özleyeceğim.
Eu sentirei sua falta com todo meu coração.
Hayatım boyunca ülkeme hizmet ettim. Hangi pozisyonda çalışırsam çalışayım..... sadakatle tüm kalbimle ve ard niyet taşımadan çalıştım.
Servi ao meu país durante toda a minha vida... em qualquer cargo para o qual fui designado... servi com lealdade, pureza e sem maldade.
Peki efendim, tüm kalbimle size yardım etmeye çalışacağım.
Pense o senhor que tem mais cabeça. E, no que for preciso, eu ajudo de todo o coração.
Ama Erasmus, inan bana sana yaptığımdan dolayı tüm kalbimle pişmanım.
Mas, Erasmus, creia-me... com todo o meu coração, arrependo-me de tudo o que lhe fiz.
Lütfen tanrım, öğret bana hemen, tüm kalbimle sana nasıl hizmet edebilirim?
Por favor, ensine-me a serví-lo com todo meu coração.
Size tüm kalbimle hoş geldiniz diyorum.
Só posso dizer, do fundo do meu coração : bem-vinda!
Şunu söylemek istiyorum ki Daha İyi Bir Yönetim İçin Kadınlar... Birliği'ni tüm kalbimle destekliyorum.
Posso dizer que apoio de todo o coração a União Feminina Para um Governo Melhor?
Tüm kalbimle gelen yıl ve gelecek diğer yıllar için Tanrı'nın satışlarınızın bereketini arttırmasını diliyorum.
E, com todo o meu coração, no próximo ano... e nos muitos que virão, Deus lhes dê uma safra abundante. Obrigado. Detesto ter que abordar um assunto ridículo como este.
Sadece şu an, tüm kalbimle seninle sonsuza dek kalmayı istiyorum.
É só que agora... Desejo de todo o coração ficar contigo para sempre.
Onu tüm kalbimle bağışlıyorum.
De todo o coração.
Tüm kalbimle teşekkür ederim.
E muito obrigada.
Mutlu noeller tüm kalbimle.
Com todo o meu amor.
Tüm kalbimle, Petra!
Do fundo do meu coração, Petra!
" Tüm kalbimle... umuyorum küçük burnun düşmez.
"Espero sinceramente... nariz não caia."
Seni tüm kalbimle seviyorum!
Eu amo-te de todo o meu coração.
Sana tüm kalbimle teşekkür ediyorum, Taima.
Agradeço-te de todo o meu coração, Taima.
- Tüm kalbimle... - huzur bulmanı isterim
Desejo-lhe de todo coração que encontre a paz que tanto anseia.
Ve tüm kalbimle dua ederim ki, merhametli Allah sizlere takdisini ve korumasını sunsun. "
E rezo para que um Deus misericordioso... os abençoe e proteja. "
Ben tüm kalbimle, kimin annesi olacağım, lanet olası!
Eu sou puro coração, sou uma mera mãe, cacete!
Tüm kalbimle size katılıyorum, efendim.
Concordo plenamente consigo, Sr.
Maria, seni seviyorum. Tüm kalbimle.
"Amar Maria, foi sempre a minha intenção."
Seni tüm kalbimle seviyorum.
Adoro você com todo o meu coração.
Seni tüm kalbimle ve ruhumla seviyorum.
Amo-a de alma e coração.
Denemeliyim, tüm kalbimle itaat etmeyi.
Vou tentar, de todo o coração, obedecer.
Böyle bir hareketi kişisel olarak tüm kalbimle desteklerim.
Pessoalmente sou todo a favor de tal medida, Sr. Ministro.
Tüm kalbimle ve ruhumla sana tapıyorum.
Com todo o meu... Coração e... Alma, como te adoro
Tüm kalbimle.
Com toda a certeza.
Benim tavsiyem bu ve buna uymanızı tüm kalbimle diliyorum.
Esse é o meu conselho e rezo para que o aceite de coração.
Tüm kalbimle Tanrı'nın Yahudileri batı dünyasında dağıtmasının bir nedeni olduğuna inanıyorum.
Eu acredito com todo o meu coração... que Deus dispersou os Judeus por todo o mundo ocidental... com uma intenção.
Tüm kalbimle bu hükümetin elinden geldiğince çabalayarak, gerçek ve sürekli bir barışı sağlamaya çalışacağına dair sizlere söz veriyorum.
Com todo o meu coração faço a promessa de que este governo... fará todos os esforços em seu poder... para nos trazer uma verdadeira e duradoura paz.
Bu kampanyaya verdiğiniz destekten ötürü sizlere tüm kalbimle teşekkür etmek istedim.
Eu quero agradecer-vos pelo apoio... que me deram nesta campanha.
Tüm kalbimle.
Sinto-o nos ossos.
Sana tüm kalbimle inandım.
Quem acreditou em ti.
- Tüm kalbimle.
Pelo meu coração.
"Her ikinize de tüm vücudumla ve kalbimle geri döneceğime söz veriyorum, ne olduğu önemli değil."
"Prometo voltar para vocês duas, de corpo e coração intactos, não importa o que aconteça."
tüm kalbimle.
Do fundo do coração.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]