Tümen Çeviri Portekizce
161 parallel translation
Tümen karargahından Yüzbaşı de Boeldieu.
O Capitão de Boeldieu da divisão do Estado-Maior.
- Birinci Tümen ucusa hazïr.
- 1 ª Divisão pronta para voo.
- Ikinci Tümen ucusa hazïr.
- 2ª Divisão pronta para voo.
Hemen bir tümen oluşturacağım.
Vou começar a montar uma divisão imediatamente.
35. Tümen komutanı General Golz'un genel karargahı nerede?
Onde é o quartel do general Golz e a divisão número 35?
Evet, tümen orayı almamız istiyor.
Sim. A Divisão quere-a ocupada.
- Hayır Tümen İstihbaratı onu sorgulayacak.
- Os Serviços Secretos precisam dele.
- Cevap ver, Tümen?
- Divisão?
- Burası, Tümen.
- Fala a Divisão.
Tümen santrali.
Fala da Divisão.
Tümen karargâhından ekstra ulaşım isteyebileceğimizi düşünmüştüm, efendim.
- Qual o problema? - Pensei que talvez quisesse... trazer mais veículos do quartel-general.
Tümen karargahı ne tarafta, Çavuş?
Sargento, onde fica o quartel-general da Divisão?
Tümen, 30 40 km ötede olmalı.
A Divisão deve ficar entre 30 a 50 km daqui.
Birkaç haydut için 4 tümen kullandığını görürse çekilir.
Vendo que as 4 divisões neutralizam apenas meia-dúzia de bandidos retirar-se-ão.
Ben tümen komutanı yaveriyim.
Sou um comandante de divisão auxiliar.
Tümen'den General Schlieben savaş oyunları için ayrıldı.
Divisão já partiu para os jogos de guerra.
Tümen komutanı saat 18 : 00'da Rennes'e doğru yola çıktı.
partiu para Rennes às 18h00.
GENERAL THEODORE ROOSEVELT A.B.D. Dördüncü Tümen
GENERAL THEODORE ROOSEVELT 4a. Divisão dos EUA
Sen tümen komutan yaverisin.
És o comandante de divisão auxiliar.
4. Tümen Utah Plajından çıkmış ve içeri ilerliyor.
A 4a. divisão já saiu da praia de Utah e avança para o interior.
Tümen? - Takıldılar, efendim.
- Estão encurralados, General.
Bu plajdan çıkmazsak tümen filan kalmayacak.
Se não sairmos desta praia, não restará nada da divisão.
Bence binde bir. O da, en az bir tümen asker ve bir yιl vakit verirlerse.
Muito pouca, acho eu, mesmo se lhe dessem uma divisão e pelo menos um ano para o fazer.
Aslında bölüklerinden biri tümen karargahını savunmakla görevlendirildi.
Aliás, uma das companhias dele está encarregue da defesa do quartel-general divisionário.
Ama burada Varşova'da üç tümen çürüyor, harabelerde saklanan birkaç bin suçlu Polonyalı ve Yahudi yüzünden.
Entretanto, em Varsóvia três divisões estão apodrecendo por uns milhares de criminosos polacos e judeus escondidos nos guetos.
Tümen barakaları 14 : 00'te kapatılmalı.
Os quartéis deverão estar fechados às 14 : 00.
Tümen karargahı ile dışarısı arasında iletişimi kesin.
Corte a comunicação entre o quartel da divisão e o exterior.
Bu belgeler Stuttgart'taki 4. Zırhlı Tümen'den.
Estes papéis são da Quarta Divisão Panzer colocada em Estugarda.
Yedi bin piyade, 600 topçu ve iki tümen paraşütçü.
Sete mil de infantaria, 600 de artilharia, - e duas brigadas aerotransportadas. - Aerotransportadas, Dino.
Şimdi de İkinci Zırhlı Tümen ünlü yanaşık düzen yürüyüşünü yapacak.
A seguir, a Segunda Divisão Mecanizada vai presentear-nos com a sua famosa ordem de pavonear.
Ve 7'nci tümen içeriye girecek.
Depois, seguir-se-ão sete divisões.
Dinle, 10'uncu Zırhlı Tümen'i, hemen Middleton'ın 8'inci Kolordusu'na göndereceksin.
Quero que transfira blindados para a 8ª de Middleton imediatamente.
Bu 26 tümen demekse bu durumda, karşıda 106 tane alay var.
Atacaram-nos com 26 divisões. Devastaram dois regimentos da 106ª Divisão.
Ike, yok edilmeden önce gidip 101'inci Tümen'i kurtaracak biri var mı diye sordu.
O Ike quer saber se alguém pode ir substituir a 101ª, antes que deixe de existir.
101'inci Tümen, tırnaklarıyla tutunmaya çalışıyor.
A 101ª Divisão Aerotransportada está por um fio.
Bombardıman ve avcı uçaklarımız Alman hatlarına karşı binlerce sorti yaparken 1'inci Zırhlı Tümen öncülüğündeki 3'üncü Ordu Bastogne'a ulaşmayı başardı ve kenti savunan 18.000 kişilik savunma gücünü Noel'in ertesi günü kurtardı.
Apoiados por bombardeiros médios e aviões de combate, em surtidas contra as posições alemãs, os elementos do 3º Exército, encabeçados pela 4ª Divisão Blindada, avançaram sobre Bastogne para substituir os seus 18 mil defensores no dia a seguir ao Natal.
Picton, tümen bu gece yola çıksın.
Picton, a sua divisão avança esta noite.
2 zırhlı tümen...
Não percebo.
Hayır, bu 11. ve 21. tümen...
Não, são as divisões 11a e 21a... Peças suplentes!
Akaryakıtsız iki zırhlı tümen! Deli olmak işten değil!
Duas divisões de tanques sem combustível!
Norveç münazarası, Avam Kamarası'nda geçirdiğim otuz dört yıl boyunca katıldığım en kati sonuçlu görüşmeydi. Zira, tek bir tümen koca hükümetin çöküşüne sebebiyet vermişti.
O debate sobre a Noruega foi o único debate decisivo que assisti, em 34 anos como membro da Casa dos Comuns, pois tratou-se da única divisão que provocou a queda de um governo.
Kırk tümen Maginot hattında beş tanesi de İsviçre sınırındaydı.
Quarenta divisões defendiam a Linha Maginot e cinco guardavam a fronteira com a Suíça.
En iyi kırk tümen, Almanya'nın olası saldırısı akabinde Belçika topraklarına girecekti.
Outras quarenta - as melhores - iriam para a Bélgica, um país neutro, quando a Alemanha atacasse.
Tümen karargahından gelen bir emirle sineklerin öldürülmesi işine bir son vermemiz istendi.
Recebemos ordens do QG para não matarmos as moscas.
Zırhlı Tümen'in olduğu bölgeye ilerliyorlardı.
Vinham de onde estava a 7ª Divisão Blindada.
Tümen zaten zayıf durumda.
Mas a divisão já está enfraquecida.
Hayır, sadece bir tümen.
Não, só uma Divisão.
Geriye kalan yedi tümen Alman yüksek komutanlığı tarafından Rommel'in emrine verilmemişti.
As outras sete divisões disponíveis não foram concedidas a Rommel pelo Alto Comando Alemão.
49 numaralı zırhlı tümen yok edildi.
A divisão armada # 49 foi destruída!
Tümen
As ordens foram dadas.
İki tüm zırhlı tümen!
Duas divisões de tanques completas! O que fazem aqui?