English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ U ] / Ucreti

Ucreti Çeviri Portekizce

208 parallel translation
Ücreti nedir?
Quanto é?
- Ücreti ne kadar?
- Quanto custa?
Bundan hoşlanmazsınız. Ücreti çok düşük.
Não aconselho.
Ücreti karşılığında, anne ve çocuğun icabına bakılır.
Tomar conta da mãe e da criança por uma taxa.
Ücreti ödemeden gittin.
Foste-te embora sem pagar a conta.
Ücreti çok yüksek değil mi?
Não é muito caro?
Ücreti ne olur?
Quanto paga?
- Ücreti kabul ediyor musunuz?
- Aceita a chamada?
Ücreti ödemediniz.
- Pague-me.
TOPLAM KONUŞMA ÜCRETİ 1.25 $
CUSTO TOTAL $ 1,25
Ücreti tam olarak 250 dolardır.
Mas tem o seu custo. Exactamente 250 $.
- Ücreti biliyorsunuz.
- Já sabe o preço.
Ücreti ödedi.
Pagou a inscrição.
- Ücreti ne?
- Qual é o preço?
Ücreti ne?
Quanto é que isso dá?
- Ücreti ödeyebilirim.
Talvez possa pagar.
Ücreti nasıl ödeyeceksiniz?
Como vai pagar, senhor?
Ücreti seve seve vereceğiz.
Temos de pagar a paz de espírito com o nosso dinheiro.
Bir veya iki defa Ücreti ödeyemeyenler oldu
Mas lembr _ me que no comeco Alguns não pagaram o preco
Ücreti konuşmadık.
Não discutimos o pagamento.
Ücreti öder misin?
Vais pagar-lhe ou não?
Ücreti 100 dolar.
Isso vai custar-te $ 100.
Ücreti de ödemediler!
Merda, nem ao menos pagaram!
Ücreti neyse alıyorum!
Quero-o a qualquer preço!
Ücreti ödeyeceğimden emin olmak için yanımda geldi.
Tratem-na com respeito. Acompanhou-me só para garantir que eu pagava a conta.
Ücreti düşün meleğim. 500 Pound! 500 Pound!
Pensem só no pagamento, meus querubins. 500 libras.
Ücreti artırdılar.
O vendedor aumentou o preço.
Ücreti,
Por um preço.
Ücreti ben ödeyeceğim.
Eu pago por vocês todos!
Benim ailemden birinin öldüğünü söyleyeceğiz. Bileti alacaksın. Ücreti bölüşeceğiz.
Dizemos que morreu alguém na minha família, compras o bilhete e dividimos os lucros.
Ücreti bir dolar.
Só vai custar 1 dólar.
Ücreti elbette daha az ama Doğu Avrupa'nın da öyle.
Irás ganhar menos, claro, mas é na Europa de Leste.
Ücreti rica edeyim, lütfen.
Pago a pronto, se faz favor.
- Ne yapıyor gibiyim? Ücreti topluyorum.
- A receber os honorários.
- Ücreti konuşabilir miyiz?
E a mensalidade?
Hizmetimi isterseniz, "Ücreti 100.000 litredir".
se queres os meus serviços, a remuneração é de 100,000 litros
- Birlikte binelim. Ücreti paylaşırız.
- Olhe, dividimos o táxi.
Ücreti nedir? - Tokat başına 1 dolar kemer veya kamçı ile 2 dolar, eğer düzineyle alırsan daha ucuz.
Com as mãos livres, menos que com as mãos atadas.
Ücreti yazar mısın?
Vou deixar a quantia por sua conta.
- Ücreti ne kadar?
- Quanto pagaste à criada?
Yok. Ücreti emekli maaşından ödeniyor.
Não, o internamento dela é pago com uma pensão.
Ücreti üç katına çıkaracağız, ama onları bize teslim etmelisin..
Nós triplicaremos a recompensa. Mas você deve nos entregá-la... agora.
Ücreti yarı yarıya bölüşürüz.
estou-te a propor 50 %.
Biliyorsunuz, buralarda taksiler çok pahalı. Ücreti paylaşmak ister misiniz?
Sabem, os táxis aqui são muito caros, querem pagar a meias?
Ücreti falan verilecek mi?
Há uma entrada?
- Ücreti ödendi.
- Está a ser pago.
- Ücreti ödemişlerdi.
- Sim, eles pagaram adiantado.
Ücreti çekle ödeyebilir miyim?
Posso pagar o quarto com cheque?
Ücreti o ödüyor.
Ele paga as contas.
Ücreti kesinleştirdiğimiz zaman sizede haber verecem. Ondan sonra birbirimizi tanımayacağız.
Quando as obrigações forem vendidas, digo-vos.
Ücreti aynı mı?
E isso custa o mesmo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]