Ups Çeviri Portekizce
397 parallel translation
Hay Allah.
Ups.
"Ups" diyecektin, değil mi? "Ups" deyip çık odadan.
Porque não dizes apenas "Ups" e sais daqui?
"A-ah" değil. "Ups".
Não... - "Ups!"
- Ups.
- Ups.
Ups?
Ups?
Ay.
Ups!
Ay, bakmayın kızlar.
Ups, não olhem agora, meninas.
Evet, hançeri bana verdi, ayağı takıldı ve "Eyvah" dedi.
Sim, ela deu-me o punhal, tropeçou e fez : "Ups!"
Numaran bende var ama bana paran yetmez tatlım, iki, üç.
Ups! Tenho o teu número, mas não podias sustentar-me, querido, dois, três.
Kafanızı çevirin, kızlar.
Ups! Não olhem agora, meninas.
700 tane normal kahve. 500 tane kola, 1000 tane 7Up.
Quero 700 cafés, 500 colas and 1000 7-ups.
Seven-Ups'da istese de olamazdı.
Ele não estaria nos Seven-Ups se estivesse envolvido.
- Durun. Seven-Ups nedir?
O que são os Seven-Ups?
Seven-Ups, polis teşkilatı içerisinde... çok gizli bir araştırma birimidir.
Os Seven-Ups são uma unidade de investigação altamente secreta dentro do departamento da Polícia.
Seven-Ups'ın gizliliğinden mi bahsettiniz?
Está a dizer que os Seven-Ups são secretos?
- "Seven-Ups" neyi ifade ediyor?
- Que quer dizer com "Seven-Ups"?
- Seven-Ups nedir? Seven-Ups'ı anlatın.
- O que é o Seven-Ups?
* Oldu hepimizin inişli, çıkışlı zamanları *
We Mai have had our ups and downs
Kalkın bakalım.
Ups.
Çok iyi gidiyor!
Estamos a ir bem! Ups.
O hep gümüş throw-up'lar yapar.
Tudo o que ele faz são throw-ups prata.
O iltifat etmeyemi yoksa intikam almayamı çalışıyor, çünkü insanlar onun throw-up'larına gittiklerinde.
Ele tenta chamar a atenção e se vingar, provocar as pessoas sobre seus throw-ups.
Sen buraları ele geçirebilirsin, throw-up'larla, en üstlerle en aşağılarla, herşeyi yapabilirsin.
Você tem que ser capaz de conquistar uma linha com escritos no interior, apoderar-se dela com throw-ups, top-to-bottoms, Você tem que faze-la toda.
Ah, tırnakları kaybetmek istemem.
Ups, não quero estragar as unhas.
Evlat, ayağım kaydı varsay.
Eu não sei nadar. Ups, parece que escorreguei.
Charlie, üst kattalar.
- Charlie, estão lá em cima. - Ups.
Özür.
Ups! Desculpe.
Önce Tom'un yakın planlarını halletmek istiyorum.
Quero os close-ups do Tom primeiro.
Bayan, annemi gördünüz mü?
Ups, querem alguém com experiência.
Ups, sanırım ona bir otel borcum var.
Creio que isso me pertence. Com hotel.
- aylık kontrol evrağını hala alıyor musun?
- Você ainda faz os check-ups mensais?
Ups!
Oops!
Aw, kimin yaptığını nerden bilecek.
Ups, nunca saberá quem foi.
UPS'teki Lance.
Através do meu agente.
- Üzgünüm.
- Ups. Desculpa.
25-35 yaşlarında muhtemelen Gaz şirketi, UPS ya da başka bir şirketin...
Procuramos um homem, 25 a 35 anos, possivelmente fardado.
-... üniformasını giyen bir erkek arıyoruz.
Companhia do gás, UPS, seja o que for.
Elimizde onların bilgisayar kayıtlarında geçen FedEx U.P.S. posta servisinin ticari kuryeleri var.
Pedimos à FedEx, UPS, ao serviço postal e todos os correios comerciais para procurar nos registos.
- Ooo.
- Ups.
- Oops.
- Ups.
Whoops.
Ups!
Geri döndü.
Ups, está de volta.
Bildiğin, "Whoops, işim nereye gitti?" durumu değil.
Não é do género, "Ups, para onde foi o meu emprego?"
UPS'i aradım.
Chamei a UPS.
Neden biraz uzanmıyorsun?
Descansa uns cinco minutos e depois vamos fazer os close-ups.
Artı, Al'ı yatak odanda gördüysen eğer benim senden özür dilemem gerekir.
'Ups! ' Não te preocupes, querido.
Yemek!
- Ups.
U.P.S.
- Sim, trabalhar na UPS.
hadi ama biraz mantıklı olalım.
Ups.
Bunu sil, Kelly.
Ups.
Tanrım.
Ups.