English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ U ] / Upton

Upton Çeviri Portekizce

67 parallel translation
MAMMOUTH BARBEKÜ UPTON LUNAPARKI
CHURRASCO MAMMOUTH UPTON FAIRGROUNDS
Upton denen bir yerde.
Foi num lugar chamado Upton.
- Upton'da evlendik.
. Nos casamos em Upton.
- Upton'da evlendik.
. Nos casamos.
Upton, Bayan Madriaga'yla dans etsene.
Upton, tem uma dança para a Miss de la Madriaga?
Bir derdiniz varsa, hallederim.
Se quer essa satisfação, Mr. Upton, estou ao seu dispor.
Bay Upton'dan özür dileyeceksin.
Gary. Peça desculpa a Mr. Upton e á companhia inteira.
Sekiz numaralı kostümü, Chiefs'in savunma adamı Johnny Upton sunuyor.
O conjunto número oito, ao observarmos o defesa dos Chiefs, o Johnny Upton, a apresentar o número oito.
Eleanor Hughes, ve Wilma Lomax, ve Lisa Masters. ve Lorraine McCarthy, ve Betty Case, ve Irene Martin, ve Amelie Nugent ve Elizabeth Phelps, ve Lucille Upton ve Esther Voght'u da boğdum.
E a Christina Trudell e a Eleanor Hughes, a Linda Lomaz, a Lisa Masters, e a Lorraine McCarthy e a Betty Case, a Irene Martin e a Amelia Nugent, a Elizabeth Phelps, a Lucille Upton e a Esther Vaughan.
- Upton Bell?
- Upton Bell?
Upton'ı hatırlıyor musun... Upton Park'ta o bir tüpün içine olmuştu.
Lembras-te daquela vez em Upton daquela vez em Upton Park, acabamos com eles!
100 sene önce, Upton Sinclair şunu yazmıştı :
Sabem, há mais de 100 anos, Upton Sinclair escreveu isto :
Emily Upton.
Emily Upton.
Paul Chambers, Chris Braxton, Walter Uptown.
Paul Chambers, Chris Braxton, Walter Upton...
100 yıl önce, Upton Sinclair, "The Junge" ı yazdığında, çok güçlü bir kırmızı et birliği vardı.
Há 100 anos, quando Upton Sinclair escreveu, "A Selva", havia um consórcio de carne de vaca que exercia um poder enorme.
Hukuk diplomamı aldığımda Hager, Danes ve Upton'da beni bekleyen bir iş bile var.
Prometeram-me emprego na Hager, Danes e Upton quando acabar a faculdade.
¶ Biz Kuzey Kıyısı Upton Parklıyız!
We're the North Bank Upton Park!
Upton Park futbol akademisi olarak tanınırdı.
Upton Park era conhecido como a academia do futebol.
Upton Park olarak da bilinir.
Mais conhecido como Upton Park.
- Upton.
- Upton.
Ben Katherine Upton.
Oi. Sou a Katherine Upton.
Yalnızca bir tane.
Só um. Upton Park.
Upton Park.
Upton Park.
Sence Upton Sinclair, hikâye bana verilsin diye mi bekliyor?
Achas que o Upton Sinclair espera que lhe atribuam uma história?
Bir keresinde, Kate Upton'a benzeyen vücudu olduğunu söyleyen biriyle çıkmıştım.
Já pensei que ia sair com uma miúda que dizia ter o corpo da Kate Upton.
"Hayat dediğin melun bir karmaşa" der. Upton Rectory'deki Bay Drake.
"A vida é uma trapalhada infernal", como diria o Sr. Drake em "Upton Rectory".
Upton Rectory, Hooters Restoranları'nın büyükçe bir bağış yapmasına olanak tanıdı ve bu cömert bağış "Bay Cömert Bağış" isimli kişiden geldi.
"Upton Rectory" só é possível graças à considerável doação dos Restaurantes Hooters, e pelo auxílio generoso de um homem de nome Auxílio Generoso.
Ama Lord Upton bunu yasaklamıştı, beni bir keresinde Mısırlı biniş ustasıyla hoşbeş ettiğimi görmesi nedeniyle.
Mas o Lord Upton proibiu-o, porque me viu uma vez a trocar carícias com o professor de equitação egípcio.
Savaştan beridir eskisi gibi değil Lord Upton.
Ele não tem sido o mesmo desde a guerra, Lord Upton.
Ama sonra bir dava buldu, çözdü ve şimdi Kare Upton ile evli.
Depois resolveu um caso e casou com a Kate Upton.
Yok. Kate Upton'ı görüyorum.
Não, vejo a Kate Upton.
- Kate Upton mı?
- Kate Upton?
- Upton. Karım, gelinin.
A Kate Upton, a minha mulher, a tua nora.
Kirk Upton.
Kirk Upton...
Bay Upton, bize biraz müsaade eder misiniz?
Sr. Upton, deixe-nos à vontade, se não se importar.
Upton.
O Upton.
Kirk Upton, 31 yaşında. San Antonio yerlisi, yeni boşanmış ve iki çocuk babası.
Kirk Upton, 31 anos, nascido em San Antonio, divorciou-se recentemente, dois filhos.
O halde Upton'un cinayeti ile çalıntı mücevher arasındaki bağlantı ne?
Então qual é a ligação entre o homicídio do Upton e o roubo das jóias?
Upton, muhtemelen Cho ile Vega'yı görünce panikledi suç ortağına teslim olmasını ya da kaçmasını söyledi.
Provavelmente o Upton entrou em pânico quando viu o Cho e a Vega, disse ao sócio para confessar ou fugir. E pumba.
O halde Upton'un çalıştığı kişileri bir gözden geçirelim.
Vamos investigar quem são os associados do Upton.
Cho, sen ve Vega gidip Upton'la ilişkisi olan herkesle konuşun.
Cho, vocês vão falar com todas as pessoas que tenham contactado com o Upton?
Upton'un ölmeden önceki son hareketlerini gösteren kayıtları bulmaya çalış.
Vê se consegues encontrar imagens dos trajectos feitos pelo Upton antes de ser morto.
Kirk Upton'u takip ediyordum.
Estava a seguir o Kirk Upton.
Kirk Upton kızmış mıydı?
O Kirk Upton ficou zangado?
Wylie, Upton'un hareketlerinden ne çıktı?
Wylie, o que descobriste dos trajectos do Upton?
Yalanını yüzüne vurmaktan nefret ediyorum ama Kirk'ün öldürüldüğü zaman Losa kongre merkezinin yakınında bile değildi.
Lamento ter de estragar a sua teoria, mas o Uriel Losa não estava sequer perto do centro de congressos no dia em que o Kirk Upton foi morto.
Pond, Upton'un sigara içtiğini söylemişti değil mi?
O Pond disse que o Upton era fumador.
Çoğunuzun bildiği gibi bir taş soygunu araştırıyoruz. Ve iki güvenlik görevlisinin cinayetini meslektaşlarından biri olan Kirk Upton ile alakalı.
Como muitos de vocês já sabem, estamos a investigar um roubo de jóias e o homicídio de dois seguranças, juntamente com o homicídio de um dos vossos colegas,
Evet, Kirk Upton'un katilini yakın bir zamanda açıklayacağım.
Sim, eu vou desmascarar o assassino do Kirk Upton muito, muito em breve.
- Lütfen Kate Upton de. - O senin için biraz genç değil mi?
Por favor, diz-me que foi a Kate Upton.
Biliyorum fakat eski haritacım Michael Edward Upton ölüyormuş, onun yanına gitmeliyim.
Eu sei, mas o meu caro cartógrafo Michael Edward Upton está a morrer, e eu tenho de ir ter com ele.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]