Urich Çeviri Portekizce
39 parallel translation
Ve Robert Urich'in de 11 tane vardı.
E 11 com Robert Urich.
Vaktini boşa harcıyorsun, Urich.
- Ok. Está a perder o seu tempo, Urich.
Hadi, Urich. Beni sıkıştırmayı kes - -
Vá lá, Ulrich, pare de me...
Ben Ben Urich, Post gazetesindenim.
O Ben Urich o repórter do The Post.
Ben Urich, New York Post'tan.
Ben Urich, do New York Post.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Ben Urich, prazer em conhecê-lo.
- Ne istiyorsun, Urich?
- O quê quer, Urich?
- Adım Ben Urich.
- É o Ben Urich.
Beni tanıyorsun, Urich.
Tu conheces-me, Urich É sempre em grande.
- Beni rahat bırak, Urich.
- Dê-me um tempo, Urich.
Ben Urich.
Sou o Urich.
Urich arıyor.
- É o Urich.
Ufaklık.
Urich, o pequeno.
Robert Urich'in şoför olarak dublörlüğünü yaptım.
Fui o "duplo" do Robert Urich nas cenas de carro.
Beni unutursun sanmıştım Urich.
Pensei que te tinhas esquecido de mim, Urich.
Yani Union Allied'in mülkinden izinsiz aldığınız dosya... Bay Urich'in burada yazdığıyla aynı, değil mi?
O ficheiro que retirou ilegalmente das instalações da Union Allied não é o mesmo a que o Sr. Urich se refere aqui?
Affedersiniz, Bay Urich mi?
Desculpe, é o Sr. Urich?
O gazeteciye ne oldu Bay Urich?
O que aconteceu a esse repórter, sr. Urich?
Burada konuşuyoruz, değil mi Urich?
Não me vês a falar, Urich?
Ben Urich.
É o Ben Urich.
Nasıl hissettiriyor, Urich, eskisi gibi olamamak?
Como é que se sente, Urich, ao saber que o seu auge já lá vai?
Kaç kere ha, Urich?
Quantas vezes, Urich?
Ben Urich, Bulletin'den.
Ben Urich, do Bulletin.
Ben Urich, Matt Murdock.
Ben Urich, Matt Murdock.
Senin adın Ben Urich ve bir habercisin.
Tu chamas-te Ben Urich e és jornalista.
Bilemiyorum Ben Urich bence başyapıtın olacak eser hâlâ önünde.
Não sei, Ben Urich, acho que o teu melhor trabalho ainda está para vir.
Dünyanın Ben Urich'in doğrunu anlatmasına ihtiyacı var. Nasıl olursa olsun.
O mundo precisa que Ben Urich conte a verdade... como ele conseguir.
Sana karşı dürüst olacağıma dair söz veriyorum Bay Urich.
Bem... prometo que serei honesto consigo, sr. Urich.
Ama buna karıştırdığın kişi benim annem Bay Urich.
Mas esta é a minha mãe... que envoleu nisto, sr. Urich.
Beraber olduğun adam da Bay Urich sanırım.
E o homem que estava consigo, o sr. Urich, creio eu.
Kısaca özetlersek Bay Urich'e her şeyin yolunda olduğunu söyleyeceksin yanıldığını, Wilson Fisk'in iyi bir adam olduğuna inandığını bu şehrin ihtiyacı olan adam olduğunu.
Simplesmente disse que... irá convencer o sr. Urich... de que tudo está bem... de que está enganada... que Wilson Fisk é um bom homem... um homem que esta cidade precisa.
Hayır, bu onur Bay Urich'e ait olacak.
Não acho que o sr. Urich irá ter essa honra.
Bayan Urich, ben...
Sra. Urich, eu...
Ben Urich, yapmak istemediği hiçbir şeyi zorla yapmamıştır.
Ben Urich nunca foi forçado a fazer algo que não queria.
- Ben Urich'le birlikte çalışıyordu.
- Estava a trabalhar com o Ben Urich.
Düşünüyordum ki Ben Urich bir yerlerden buraya bakıyor ve bunlardan keyif alıyor.
Nada, estou só a pensar que, algures, o Ben Urich nos está a ver e a adorar isto.
Bayan Urich?
Sra. Urich?
Urich'inkileri bile.
Nem sequer do Urich.