Uyarıyorum Çeviri Portekizce
1,879 parallel translation
- Seni uyarıyorum!
- Porra, estou avisar-te.
Seni uyarıyorum.
- Estou a avisar-te! Meu Deus!
Sizi uyarıyorum, beni küçümsemeyin.
Aviso-a, comigo não se brinca.
- Seni uyarıyorum.
- Olha, eu estou te avisando.
Çocuklar, sizi uyarıyorum. Böyle bir şeyi daha önce görmediler.
Rapazes, aviso-vos que nunca ninguém viu disto antes.
İkimiz de Taylandlıyız. Seni uyarıyorum.
Somos ambos tailandeses, por isso, aviso-te.
- Seni uyarıyorum.
- Estou a avisar-te.
Seni uyarıyorum evde hiç yemek yok.
Não tens comida em casa.
Sizi uyarıyorum, zararımız karşılanmadan buradan kımıldamıyorum!
Não saio daqui até assumir a responsabilidade dos danos.
- Boşanmaya karşı çıkarsan seni uyarıyorum, sadakatsizliğine ilişkin belgeler koyarım ortaya.
Se contestar o divórcio, aviso-o que consigo obter provas da sua infidelidade.
Seni uyarıyorum, Joker!
Estou a avisar-te, Joker!
Konuşmadan önce sizi uyarıyorum.
- Deixe-me avisá-lo entes que fale.
- Seni uyarıyorum!
- Estou a avisar-vos!
Sizi bu yüzden uyarıyorum.
É por isso que estou a avisar.
Sizi uyarıyorum, beni tutuklayacaksanız işinizi kolaylaştırmam. Yaralananlar olur.
Eu aviso-vos, se pensam prender-me, não vai ser fácil, pode alguém magoar-se.
Oradakileri uyarıyorum.
Vou avisar os escritórios da CIA de lá.
Bay Zuckerkorn, dokunmaktan sizi uyarıyorum.
Sr. Zuckerkorn, foi avisado acerca dos toques.
Geri çekilin, sizi uyarıyorum!
Não se aproximem. Estou a avisar-vos!
- Seni uyarıyorum. Sana söylüyorum- -
- Estou a avisar-te...
Sizi uyarıyorum.
- Estou a avisá-la.
Bak, ekipte kendi başına olmak istediğinin farkındayım ve aramızda herhangi bir gerilim olsun istemiyorum - Bu yüzden seni dostça uyarıyorum.
Eu sei que tens uma certa tendência para te tornares territorial em relação aos locais do crime, e não quero que haja atritos entre nós, portanto estou a fazer-te um aviso.
Ama ikinizi de uyarıyorum, ayağınızı denk alın!
Mas ficam avisados, tenham cuidado.
Tüm komşuları uyarıyorum.
Estou avisando a todos os vizinhos.
Seni uyarıyorum, eğer dava açarlarsa...
Eu aviso-te, se alguém decide processar-nos...
Uyarıyorum!
Estou a avisá-la!
Bunun hoşuna gittiğini biliyorum tatlım, ama seni uyarıyorum.
Eu sei que gostas, mas cuidado, querida.
Seni uyarıyorum.
Não te metas comigo.
Seni uyarıyorum.
Estou avisando, DiNozzo.
Seni uyarıyorum, DiNozzo.
Estou a avisar-te, DiNozzo.
Bayan Cooper. Sizi son kez uyarıyorum.
Sra. Cooper, este é o meu último aviso.
- Seni uyarıyorum, korkma.
- Muito bem, atenção. Não te assustes.
- Onunla ilgili seni uyarıyorum.
- Eu avisei-a em relação a ele.
Seni Uyarıyorum, Çok İyi Oynayamam.
Estou te avisando, Eu não sou tão bom assim.
Seni uyarıyorum onu rahat bırak.
Estou a avisar-te deixa-a em paz.
Sizi uyarıyorum, bir Goa'uld olarak bir sürü insanın gücüne sahibim.
Aviso que, como goa'uid, possuo a força de muitos homens.
Tamam, seni uyarıyorum, bir bıçağım var!
Aviso-te que tenho uma faca.
Burada işler değişse iyi olur yoksa bu ciddi sonuçlar doğuracak. Seni uyarıyorum, Alan.
Estou a avisar-te.
- Seni uyarıyorum, Charlie. - "Seni uyarıyorum, Charlie."
- Estou te avisando, Charlie.
Seni uyarıyorum.
Estou a avisar-te.
Seni uyarıyorum.
Estou avisá-lo!
Bu seferlik uyarıyorum ama...
Desta vez só darei um aviso, mas...
Seni uyarıyorum.
Estou avisá-lo.
- Hayır! - Seni uyarıyorum! Tamam mı?
Estou te avisando, ok?
Seni uyarıyorum.
Estou te avisando.
- Sizi uyarıyorum. Kontrol edeceklerdir.
- Eu estou a avisar-te, eles vão rever tudo!
Merak etme, Abba. Ben bunu hallederim. Kudretli bir savaşçı olarak, sizi uyarıyorum...
Não te preocupes a respeito disso, como campeão eu aviso-vos, que eu...
Uyarıyorum. Benimle böyle oyun oynama!
Não faças isto comigo!
Ama seni uyarıyorum bana bir şey olursa çok üzülürsün sonra.
Mas estou a avisar... se me acontecer alguma coisa, vão ficar destroçados.
Seni uyarıyorum! 10 sivri tırnağım var ve onları kullanmaktan hiç çekinmem!
Aviso-te, eu tenho dez garras e não tenho medo de as usar.
Eğer gerçekten 2004 yılındaysan o zaman seni uyarıyorum.
Se você está no ano de 2004... então... vou avisá-lo.
Seni uyarıyorum.
Já te estou a avisar.