Vakıf Çeviri Portekizce
425 parallel translation
"Vakıf Hastanesi"
HOSPITAL DE CARIDADE
Evlenmezse, onun için bir vakıf fonu kurulacak ve her ay düzenli geliri olacak.
Se não o fizer, vamos abrir um fundo de poupança e ela vai receber um salário.
Bahsettiğiniz vakıf mı?
A fundaçäo a que se referiu?
Vakıf Sekreterliği...
Secretário da Provedoria...
Vakıf için oynadığımız Pansiyoner'in İkilemi'ni hatırladınız mı?
Lembra-se da peça que fizemos, "O Dilema do Inquilino"?
Tahmin edemeyeceğiniz konulara vakıfım.
Há coisas que o senhor desconhece que me são familiares.
Birkaç vakıf yöneticisinin bunu paylaşmasını istiyorum.
Estou pedindo a vários dos curadores para cooperar.
- Evet. - Henüz olaylara vakıf değiliz efendim.
- Ainda não está confirmado.
Onlar için bir vakıf kuruyorum.
Eles vão inaugurar a minha nova fundação.
Benim kendi vakıf hesabım var.
- Tenho uma conta de investimento. - Tinhas.
Vakıf fonumdaki paraları fidyeye verdin.
Usou a minha conta de investimento para pagar o resgate.
Vakıf fonundan yılda yirmi beş bin gelecekti. Ayrıca beş bin dolar daha.
O meu fundo era de 25 mil por ano, mais um bónus de 5 mil.
Vakıf yeni bir çek yazacak... ve onu senin için konservatuara gönderecek.
Howard, a Fundação fará um novo cheque... e o enviará para você no conservatório.
Unutma ki bütün masralarımız Vakıf tarafından karşılandı.
Com todas as despesas pagas pela fundação, claro.
Vakıf, Alpine Crest Kasabasına bir ödül veriyor ; suç oranı kişi başına en düşük olan yer olduğu için.
A Fundação vai entregar um prémio à cidade de Alpine Crest pelo menor índice de criminalidade per capita do Estado.
Yöneticisi olduğum vakıf her sene, kişi başına suç oranı en düşük yerleşim birimine bir ödül vermektedir.
A Fundação de que sou director oferece anualmente um prémio à comunidade com o menor índice de criminalidade per capita.
Söylememe gerek bile yok, o insanlar senin Vakıf adına çalıştığını bilselerdi, beni kürsüden anında atarlardı.
E se aquelas pessoas soubessem que trabalhas para a Fundação tinham-me expulsado da tribuna.
Eğer Vakıf'la birlikte çalışıyorsan, niçin bunu büyük bir sır olarak saklıyorsun?
Se pertence mesmo a essa fundação, porquê manter segredo?
Bana kalırsa sen ve vakıf, dünyanın diğer sorunlarıyla ilgilenmelisiniz. Biz başımızın çaresine bakarız.
Mas tu e tua Fundação tratam da vossa parte do mundo, que nós tratamos da nossa.
Evet. O sırada vakfın adına çalışıyordun, Michael, Maddi destek vakıf tarafından sağlandı.
Estavas ao serviço da Fundação, Michael, com dinheiro da Fundação.
Teçhizat ve istihbarat, vakıf tarafından düzenlendi.
Coordenado por equipamento da Fundação e informações da Fundação.
Bu bir Vakıf dosyası haline mi geldi yani?
Isto quer dizer que agora já é uma investigação da Fundação?
Adını hiç duymadığım bir vakıf niçin kefaletimi karşılıyor ki?
Porquê uma fundação da qual nunca ouvi falar paga a minha fiança?
- Biliyorum. Vakıf ve tüm geri kalanı.
- Eu sei, a Fundação e tudo mais.
Hayır, Hayır, beni Vakıf'ta tutuyorlar.
- Estou na Fundação.
Vakıf adına çalışıyorum.
Sou da Fundação.
Alfredo, bu Vakıf yardıma ihtiyacı olanlar için var, haksızlığa uğamış olduğunu düşünen insanlar için.
Alfredo, esta Fundação existe para ajudar qualquer pessoa que precise, alguém que ache que o bem deva prevalecer sobre o mal
Neyseki, Vakıf hazır durumda. Bay.
Felizmente, a Fundação está.
Aklıma bir yöntem geliyor, belki bir vakıf fonu üçüncü bir kurumsal kimlik adına kurulacak ve tüm köy halkı bundan yararlanabilecek.
Uma maneira, parece-me, podia ser um fundo de confiança acima do preço de compra.
- Vakıf için mi?
- Para o fundo?
Yeniden hesapla, Gordon, biraz oynama yap vakıf fonundan çek meselâ.
Faz um preço. Tira alguma coisa do fundo de confiança.
Vakıf, Dr. Bergstrom için saat 3 : 00'te bir karşılama düzenleyecek.
A Fundação vai dar uma recepção em honra do Dr. Bergstrom, às três em ponto.
Biliyorsun, bence Vakıf, yeni eşyalar alabilir.
Bem, sabes, acho que a Fundação podia usar uma nova imagem.
Hayır, ben Vakıf adı verilen Hukuk ve Devlet adına çalışan özel bir kuruluştanım.
- Não. Faço parte da Fundação para a Lei e o Governo, uma organização privada.
Vakıf'a gidene kadar yol boyunca böyle oturup somurtacak mısın?
Vai ficar amuada até chegarmos à Fundação?
Vakıf bu yılki yarışa yardımcı sponsor olana kadar. Bu mektubu aldığımızda gerçekten çok endişelendik.
Como a Fundação também patrocinou a competição deste ano, ficámos muito preocupados quando recebemos esta carta.
Gelirlerimizin hayır işlerine dayalı olduğunu biliyorum ama nasıl olur da Vakıf, motor yarışları gibi zorlu bir spor dalına sponsor olur?
Eu sei que os lucros são para beneficência, mas como é que a Fundação se envolveu num desporto tão duro como as corridas de motos?
Sizinle Vakıf'ta görüşürüz.
Vemo-nos mais tarde, na Fundação.
Fakir zenci çocuklar için bir vakıf kurmayı düşünüyorum...
Tenho estado a pensar em criar um fundo para ajudar as crianças negras pobres...
Bu vakıf gerçek.
Esta Fundação é real.
Bu vakıfın amacı herkese yardım etmek mi?
Esta Fundação ajudará todas as pessoas?
Yasal bir vakıf.
Isto é legal.
Mary, yemin ederim ki, bu, yasal bir vakıf.
Mary, juro-te, isto é legal.
Vakıf toplantılarına bile mi? BUNNY : O bir hataydı.
- Nunca foste a uma angariação de fundos?
Vakıf bize bu konuda yardımcı olacaktır.
A fundação podia ajudar nos preparativos.
Vakıf Aile Toplantısı.
Reunião das Famílias da Fundação.
"Sevgili Vakıf Üyesi..."
"Caros Pais de Crianças com ALD."
Hiçbir doktor, hiçbir araştırmacı veya vakıf..... O'nun hayatını kurtarmama yardımcı olabilecek soruları sormama engel olamaz!
E não há cá médico, investigador, fundação, que me possam impedir de fazer as perguntas que possam ajudar a salvá-lo!
Daha iyisini bilmiyordum. Vakıf param vardı. Sıkılıyordum.
Eu era muito ingénua Tinha uma fundação e estava cansada.
Fakat iyi bir otorite ile ne demek istedin? Vakıf ile kendin mi konuştun?
O quê você quiz dizer com "boa autoridade"?
- Vakıf mı?
- Fundação?