Vancouver Çeviri Portekizce
314 parallel translation
Seattle da Vancouver da onu arïyor.
Seattle e Vancouver estão a chamá-lo agora.
Burasi Vancouver.
Daqui Vancouver.
Griffin, KHG savasçisi cevap ver, Vancouver.
Griffin, caça da RAF, responda a Vancouver.
Japon gemisi bir ay içinde Vancouver'dan ayrılacak.
Um navio japonês deixa Vancouver dentro de um mês.
- Vancouver uzakta mı?
- Vancouver fica longe?
Vancouver'a uçarak gitmemizi istemişti.
Ele queria que fôssemos de avião para Vancouver.
Vancouver'da görüşmem var.
Tenho uma entrevista em Vancouver.
- Vancouver?
- Vancouver?
Vancouver eminim çok güzeldir.
Vancouver deve ser uma linda cidade
Ve karım da çok pahalı bir sağlık köyünde kilo kaybetmeye çalışıyor. "Golden Door" da.
Num caríssimo acampamento em Vancouver. A minha esposa está num spa tentando perder peso.
Bedford, Eugene, Portland, Seattle, Vancouver'da akrabaları olanlar belediye ye rapor etsinler.
Todos aqueles com parentes em Bedford, Eugene, Portland, Seattle, Vancouver, dirijam-se ao City Hall.
- Bay Toledo, Bay Vancouver.
- Sr. Toledo, Sr. Vancouver.
Herhalde Vancouver'a gitmem bir ayı bulur. - Eğer bunların tanesini beş papelden satabilirsem, zengin olurum.
Provavelmente demoro um mês a chegar a Vancouver... e se eu pudesse vendê-los por $ 5 cada, seria rica.
- Vancouver'a taşınacaksın sanıyordum?
Pensei que tinhas que ir para Vancouver.
Ben hemen Vancouver'a gideyim.
Acho que vou agora para Vancouver.
7.40 uçuşum iptal edildi.
O meu voo para Vancouver foi cancelado.
Bekle. Vancouver?
Vancouver?
Sana şunu sorayım : ... eğer Vancouver'da birilerini tanıyorsam burada olmaktansa onlarla yaşayacağımı düşünmüyor musunuz?
Se conhecesse alguém em Vancouver, não achas que viveria lá e não aqui?
Al, Vancouver'ı aramadım ve annem 200 kiloya kadar zayıfladı.
Al, eu não liguei para Vancouver. E a minha mãe conseguiu chegar quase aos 90 quilos.
Kimse Vancouver'ı aramadı mı?
Então, ninguém ligou para Vancouver?
Hazır çocuklar yokken sana bir kez daha soruyorum Vancouver'ı sen mi aradın?
Agora, que os miúdos já cá não estão, pergunto-te mais uma vez. Fizeste aquela chamada para Vancouver?
Yarın, şu Vancouver görüşmesini faturamdan sildireceğim. Sonra da şehre inip o aptal ışığın yerini değiştireceğim.
Amanhã, vou fazer com que tirem a chamada para Vancouver da conta e vou fazer com que a Câmara retire aquele candeeiro idiota.
Kanadalı aksanı mı duydum, Steve?
Por acaso, ouvi o vestígio de um sotaque de Vancouver, Steve?
- Vancouver'a ya da Anchorage'e.
- Ou Vancouver? Anchorage?
Kamyonu Vancouver'ın 100 km kuzeyinde bir tır garajında bulduk.
A trilha acaba num beco, 20 milhas a norte de Vancouver.
Vancouver'da Maple House... Chicago'da Roy's... 87'den 89'a kadar Calgary Stampede.
O Maple House, em Vancouver o Roy's em Chicago Calgary Stampede, de 87 a 89.
Vancouver'dan vapura bineceğiz.
- Apanhamos um ferry para Vancouver.
Benim paramı O piçlerin hiçbiri Vancouver'a sağ dönmeyecek. Hiç biri.
Não quero que nenhum desses cabrões chegue a Vancouver com vida!
Marco, Vancouver'a gidip Lacombe'u görmeni istiyor.
O Marco quer que vás a Vancouver, falar com o Lacombe.
Eğer Luganni, sen ya da sözünü ettiğin İranlılardan biri bir daha Vancouver'a adım atacak olursanız hepinizi gebertirim, ondan sonra da mezarlarınızın üzerine Andre Lacombe yazarım.
Se ele, você ou algum desses iranianos que referiu puser os pés em Vancouver, eu próprio escrevo o nome "Andre Lacombe" nas vossas campas!
Vancouver'daki manastırımı severdim. Ormandaydı.
Gostava do meu convento em Vancouver, na floresta.
Her neyse. Pekala, yarın Lyndon kardeşlerle buluşmak için ilk uçakla Vancouver'a uçacağım. Dönmem en fazla üç dört gün sürer.
Bem, amanhã vou no primeiro vôo... para Vancouver, ver o pessoal do Lyndon.
O sabah Vancouver'e dönmem gerekiyordu. Ama fikrimi değiştirdim.
Devia voltar a Vancouver naquela manhã mas mudei de ideias.
O şimdi burada, Vancouver'da.
Ele está aqui, em Vancouver.
Vancouver'dan gelen yolcu listesini ele geçirdik. Emu O'Hara'nın hastaneden ayrıldığı gün.
Temos a lista de passageiros que saíram de Vancouver no dia em que Emu O'Hara saiu do hospital.
Vancouver'ı tarihlerinde ya bir, ya iki kez yenmişlerdir.
Só derrotam Vancouver uma vez, talvez duas, na vida.
Vancouver'a gidecek Kanada Northwest Ekspresinin tüm yolcuları,... dördüncü perondan trene binmek üzere hazır olsunlar.
Todos os passageiros do Canadian Northwest Express para Vancouver, preparem-se para embarcar na linha quatro.
- Vancouver'a giden tren hangi peronda?
- O expresso para Vancouver, em que linha é?
Ortalık karıştı.
Fiz asneira. Tenho de voltar a Vancouver.
Vancouver'a dönmek zorundayım.
Adeus.
Cascade Dağları Volkan Gözlemevi Vancouver, Washington
Observatório do Vulcão das Cascatas Vancouver, Washington
. - Vancouver'a.
A Vancouver.
Vancouver'a gideceğiz.
- Vamos para Vancouver.
Vancouver mı?
- Vancouver?
Ve çocuklarım nerede biliyor musun? Vancouver Island'daki çok pahalı bir kamptalar.
E sabe onde eles estão?
Vancouver'de bir kız kardeşi var. Nasıl ayarlayacağımızı bilemiyorum.
Creio que podemos fazer o funeral amanhã... mas os pais de Juliana talvez venham do Arizona.
- Hangi otelde kalacaksın?
E está essa outra irmã em Vancouver.
Bu Vancouver'daki arkadaşım. Onu ara. Sana yardımcı olur.
É de um amigo meu em Vancouver.
VANCOUVER BRITISH COLUMBIA
VANCOUVER COLÚMBIA BRITÂNICA
Çatlarsa düşeriz.
Resta-nos Vancouver.
- Vancouver'a gitmeliyim.
Nao posso ir ao concerto. Tenho de ir a Vancouver.