Vanderbilt Çeviri Portekizce
89 parallel translation
- Bir Vanderbilt'le evlenmek hoş olur.
- Eu casaria com um Vanderbilt.
Ne zaman böylesine zengin birine rastlamak mümkün oluyor ki?
Não é todos os dias que se encontra uma Vanderbilt e uma Rockefeller.
Morgan'lar, Vanderbilt'ler ve Carnegie'ler doğuda servet yapmışlardı.
Os Morgan, Vanderbilt e os Carnegie do Leste construíram vastos impérios.
Şans, Vanderbilt ya da Carnegie ailesinde doğmak demektir.
Sorte ê ser um Vanderbilt ou um Carnegie.
Cadde ile Vanderbilt kavşağında.
O dinheiro já está a caminho, mas vai levar 47 segundos para chegar.
Vanderbilt Hastanesi'nde iyileşiyor.
Está recuperando-se no Hospital Vanderbilt.
Vanderbilt Hastanesi Nashville, Tennessee, 27322.
Está no Hospital Vanderbilt, Nashville, Tennessee, 27322.
Tracy Vanderbilt.
Tracy Vanderbilt.
Bayan Vanderbilt, görevimi bilirim.
- Eu conheço o meu trabalho.
Bayan Vanderbilt!
Sra. Vanderbilt!
Bayan Vanderbilt, kimi arıyorsunuz?
- Sra. Vanderbilt, procura algo?
Bana ne yapmam gerektiğini anlatmayın!
Não me diga o que eu tenho que fazer, sra. Vanderbilt.
# Vanderbilt'ler bekliyor kulüpte # Ama oraya nasıl gideriz?
# Os Vanderbilts nos esperam no clube... # mas como iremos até lá?
İşte burada. "Gloria Vanderbilt Kolleksiyonu."
"Gloria Vanderbilt Collection".
Calvin Klein, Gloria Vanderblit ya da Antonie Bugle Boy gibi çalışkan tasarımcılar?
Os estilistas esforçados como o Calvin Klein, Gloria Vanderbilt, ou o Antoine Bugle Boy?
Gloria Vanderblit intikam için geldi.
A Gloria Vanderbilt quer vingar-se!
Bu Amy Vanderbilt'in görgü kuralları kitabındandı.
É da Amy Vanderbilt. "Livro Completo de Etiqueta".
Arkadaşları New York sosyetesiydi : John Jacob Astor, William K. Vanderbilt ve yazar Mark Twain.
Os seus amigos eram a elite de Nova Iorque : Johm Jacob Astore William K. Vanderbilt
Ağabeyim Yale Hukuk Fakültesinde ilk üçte ve bir Vanderbilt ile nişanlı!
O meu irmão é dos melhores em Direito, em Yale, e ficou noivo duma Vanderbilt!
Vanderbilt değilim diye süprüntü müyüm yani?
Só por não ser uma Vanderbilt, sou uma branca reles?
Çoğu bunun Vanderbilt olmaktan daha iyi olduğunu düşünür.
Muita gente concorda que isso é melhor do que ser uma Vanderbilt bolorenta.
"Yale Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Putnam Bowes Huntington lll ve nişanlısı Layne Walker Vanderbilt, Yale Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisi"
"Aluno do 3º ano de Direito de Yale, Putnam Bowes Huntington III, e a noiva dele, Layne Walker Vanderbilt, primeiro ano de Direito de Yale."
Ona Barbara Hutton, Doris Duke ve Gloria Vanderbilt'ten bahsettin mi?
Contaste-lhe da Barbara Hutton e da Doris Duke?
# # Umurumda değil kaliteli giyim kuşam # # Vanderbilt bunları önemser
Não quero andar feito um dândi...
# # Ama hayır, ben değil
Como atrairia Vanderbilt... Não, eu não...
Evet. Tyler Hamilton'la Vanderbilt Üniversitesinde işletme okumuştuk.
Andei na faculdade de Vanderbilt com o Tyler Hamilton.
Jack benim için Vanderbilt Konağında bir parti veriyor.
O Jack vai dar-me uma festa na sexta na casa Vanderbilt para comemorar.
Dedektif, Vanderbilt işletme fakültesine kabul aldığını ve pilotluk lisansı için çalıştığını söyledi.
O detective disse que ele acabara de ser aceite na faculdade de venderbuilt, Para ver se tirava a licença de piloto.
- Henüz Gloria Vanderbilt kotu ve Volkswagen Cabriolet istemedin.
Ainda não pediste as calças de ganga da Gloria Vanderbilt,
Şüpheliler en son 42 ile Vanderbilt yakınında Grand Central Garı civarında görüldü.
Os suspeitos foram vistos pela última vez nos arredores da Grand Station.
Vanderbilt Deneysel Cerrahi Laboratuarı
Laboratório de cirurgia experimental Vanderbilt
Vanderbilt küçük bir kasaba tesisi olabilir ama ben onu tıp haritasına yerleştireceğim.
Vanderbilt pode ser uma clínica pequena mas vou pô-la no mapa médico.
Vanderbilt'de işe başladığımda...
Quando comecei em Vanderbilt...
Akciğerlerde nasıl yüksek kan basıncı oluşturabiliriz diye Vanderbilt'de yaptığımız araştırmayı hatırlıyor musun?
Lembra-se em Vanderbilt, quando investigamos sobre...
Tabii, Vanderbilt Suite'te olsa, sıradan iki kişilik oda da olsa The Plaza son model güvenlik sistemi ve çalışanlarla donanmıştır.
Claro, quer se trate da Vanderbilt Suite ou de um quarto de luxo, o Plaza tem um sistema de segurança moderno e pessoal capaz.
Vanderbilt'i geçtikten sonra solunuzda kalacak.
Fica à esquerda, a seguir à Vanderbilt.
Vanderbilt'e girmeme engel oldu.
Impediu a minha entrada em Vanderbilt.
Hep Vanderbilt'e gelip tehdidini gerçekleştirmeni bekledim.
Esperei que fosse a Vanderbilt, e cumprisse a tua ameaça.
4 tane buralı, bir tane Penn'den bir tane de Vanderbilt'ten var.
Temos quatro locais, mais um de Penn e outro de Vanderbilt.
"Cornelia Vanderbilt" de oraya gitmemiş miydi?
Não foi para ai que a Cornélia Vanderbilt foi?
Hayırsever, William K. Vanderbilt, bu şatoyu sizin için tuttu.
O vosso benfeitor, Willian K. Vanderbilt, arrendou este castelo para vocês.
Cornelius Van der bilt'in ona verdiği yüzüğü mü?
Aquele que o Cornelius Vanderbilt lhe deu?
Anne Archibald, O gece, harika bir... Cornelius Van Der Bilt yüzüğü takıyordu.
A Ann Archibald estava a usar, na outra noite, o maravilhoso anel de diamantes do Cornelius Vanderbilt.
- Vanderbilt mi?
- Vanderbilt?
Büyük dedem Horace Vanderbilt Lavelle için de böyle demişler.
Foi isso que disseram do meu bisavô, Horace Vanderbilt Lavelle.
Okul dışı aktivitelerinizin çok daha iyi olması gerekiyor Vanderbilt'e girebilmeniz için.
As tuas tarefas extracurriculares vão precisar de muito trabalho se quiseres entrar na Vanderbilt.
Masraflarınızı karşılayan William K. Vanderbilt size burayı ayırmamızı söyledi.
Alugou-lhes este castelo o vosso benfeitor, William K. Vanderbilt.
Ben Burns'ün, Vanderbilt Kupası'nın son turunu gözü kapalı geçtiğini söylüyorlar.
Dizem que o Ben Burns fez a última volta da taça Vanderbilt com os olhos fechados.
Boobs Vanderbilt'in çok güzel ikizleri var.
Parece que Mamas Vanderbilt tem um par decente.
42 no'lu meydanda, Vanderbilt'te.
O dinheiro está aí, mas levará 47 segundos a chegar.
Yani, adam Vanderbilt ailesine mensup.
Afinal, ele é um Vanderbilt.