Vedek Çeviri Portekizce
121 parallel translation
Vedek Winn bu konuyla ilgili bazı Bajorlu sivillerle toplantı yapıyordu.
Vedek Winn tem-se encontrado com alguns dos civis bajorianos sobre isso.
Geldiğinizi bildirseydiniz, Vedek Winn, sizi daha erken karşılardım.
Se soubesse da sua visita, Vedek Winn, tê-la-ia vindo cumprimentar mais cedo.
Eğer bu şekilde düşünmeye başlarsan tıpkı Vedek Winn gibi davranmış olursun.
Se começares a pensar assim, vais estar a agir como a Vedek Winn.
Vedek Bareil.
Vedek Bareil?
Anlıyorum ki, arkadaşım Vedek Winn, istasyonunuza rahmet getirdi.
Sei que a minha amiga Vedek Winn levou as suas bênçãos à sua estação.
İdeolojiniz Vedek Winn'inkinden farklı.
A sua ideologia difere da de Vedek Winn.
Vedek Meclisi sizi kabul etmeyecektir.
A Assembleia Vedek não o vai receber.
Bazıları da Vedek Winn öyle söylediği için sizden korkuyor.
E alguns temem-no, porque a Vedek Winn lhes disse para o fazerem.
Bugün, ben sadece bir Vedeğim.
Hoje, sou só um vedek.
Analizler, Vedek Winn'in geldiği günün önceki gecesinde öldürüldüğünü kanıtlıyor.
A análise prova que foi morto na noite antes da Vedek Winn chegar.
Bajorlu çocukların okula gönderilmemesi konusunda Vedek Winn'i desteklemeye gelen geleneksel dini mezhebe bağlı kişiler. Geleneksel mi?
São de uma ordem espiritual ortodoxa que vem apoiar os esforços da Vedek Winn para manter os putos bajorianos fora da escola.
Kahinlerin destekçin olduğunu iddia ettin, Vedek Winn.
Refere-se aos Profetas como o seu círculo eleitoral pessoal.
Arkadaşın Vedek Bareil'in sana söylediği bu muydu?
Foi isso que o seu amigo Vedek Bareil lhe disse?
Az önce ilk hatanı yaptın, Vedek.
Acabou de cometer o seu primeiro erro, Vedek
Bajor nakliye gemisinden Vedek Bareil arıyor.
A receber uma transmissão de Vedek Bareil, a bordo de um transporte bajoriano.
Vedek Winn'i kıskanmıştım. Çünkü o gerçek bir inanandı.
Invejava a Vedek Winn, porque ela era uma verdadeira crente.
Okulda Vedek Winn'e söylediklerini duydum.
Ouvi o que disse à Vedek Winn na escola.
Bu arada Bakan Rozahn ve Vedek Sorad Skrreeanların göç isteklerini yanıtlamak için istasyona geldiler.
A ministra Rozahn e Vedek Sorad chegaram de Bajor para responder ao pedido dos skrreeanos de imigrar.
Bakan Rozahn ve Vedek Sorad ile.
Eu sei. Com a ministra Rozhan e Vedek Sorad.
Skrreeanların isteğinin reddedildiği kararını açıklamak için gönderildim.
Fui enviada cá para lhe dizer que os ministros, junto com a Assembleia Vedek, decidiram recusar o pedido dos skrreeanos.
Vedek Bareil.
Vedek Bareil.
- Bajor'da durum ne kadar kötü Vedek?
- Está muito mau em Bajor, Vedek?
- Ben Vedek'im.
- Sou um Vedek.
Ben Vedek değilim ama sır saklayabilirim.
Não sou Vedek, mas sei guardar segredos.
- Ben getirdim, Vedek Winn.
- Eu, Vedek Winn.
Aferin, Vedek Bareil.
Que bom para si, Vedek Bareil.
Vedek Bareil küreye bakman için konseye danışsaydı eminim itirazları olmazdı.
De certeza que a Assembleia não teria qualquer objeção ao seu encontro com uma esfera, se Vedek Bareil nos tivesse consultado.
Kahinlerin bugün benim yanımda olduğunu hissediyorum Vedek.
Sinto os Profetas a sorrir sobre mim hoje, Vedek.
Benimki kadar küçük bir tarikatın Vedek'i tarafından desteklenmek çok etkili olmaz.
O apoio da Vedek de uma ordem tão pequena como a minha não seria certamente significativo.
Eğer Vedek konseyi beni desteklerse.
Se a Assembleia Vedek assim me favorecer.
Yemin ederek işe başladıktan 26 saat sonra,... seni Kai seçmesi için Vedek Kurulunu yöneteceğim.
Vinte e seis horas depois de assumir o cargo, Instruirei a Assembleia Vedek a elegê-la Kai.
- Vedek Bareil, seni görmek ne hoş.
- Vedek Bareil, que bom vê-lo.
Ölümünden kısa bir süre önce, Vedek Redab tarafından kutsandı.
Abençoadas pelo próprio Vedek Redab, pouco antes de falecer.
- Binbaşı Kira Vedek Bareil'e aşık.
A Major Kira está apaixonada pelo Vedek Bareil.
Vedek Bareil hep Bajor'da.
Ele está sempre em Bajor.
Hayır, Vedek Bareil'le karşılaşmayı istemiyorum.
Não, não quero encontrar o Vedek Bareil.
Bu Vedek Bareil'in yapacağı bir işe benzemiyor.
Isso nem parece coisa do Vedek Bareil.
Binbaşı, Vedek Bareil'in istasyona geldiği haberini aldık.
Major, fomos informados de que Vedek Bareil virá à estação.
Vedek kurulunda, oldukça büyük bir çalkantıya yol açtı.
Causou um grande escândalo na Assembleia Vedek.
Vedek Tolena'ya oy atacaktım.
Eu ia votar no Vedek Tolena.
Vedek Bareil, kutsal metinlerin ne kadar kolay yanlış yorumlanabileceğini bize hatırlattığın için teşekkürler.
Obrigada, Vedek Bareil, por nos lembrar que o texto sagrado pode ser tão facilmente mal interpretado.
Sizi istasyona ne getirdi, Vedek Winn?
O que a traz à estação, Vedek Winn?
Vedek Bareil'e yapılan elim saldırı girişimi için hala beni sorumlu tuttuğunu biliyorum.
Minha filha, sei que ainda me culpa pelo atentado deplorável à vida de Vedek Bareil.
Belki de birlikte Vedek Meclisi'nde konuşmalıyız böylece herkes yeni dostluğumuzu kutlayabilir.
Talvez nós os dois pudéssemos falar à Assembleia Vedek juntos, para que todos possam comemorar a nossa nova amizade.
Vedek Bareil'i desteklediğiniz herkesçe biliniyor ben hoş bir sürpriz olsam da bir basın açıklaması yapmayacaksınız ki.
Todos sabem que apoia Vedek Bareil, embora eu esteja agradavelmente surpreendida que ainda não tenha feito uma declaração pública nesse sentido.
Evet, evet, elbette, Vedek.
Sim, claro, Vedek.
Vedek, mekik hakkındaki planlarımızı anladılar.
Vedek, descobriram a respeito do runabout.
Bakanlar Kurulunun, Vedek Meclisi ile uyum içinde verdiği
- Sim.
- Vedek Winn.
- Vedek Winn.
Vedek Bareil!
Vedek Bareil!
Vedek Winn.
Vedek Winn.