Vergi Çeviri Portekizce
3,314 parallel translation
Ve eğer benim vergi dilimimde olsaydın Bu sosyalist propagandalarını etrafa saçıyor olmazdın. Ya da böyle boktan kıyafetler giymezdin.
E se estivesses no meu grupo fiscal, não farias essa propaganda socialista.
Aslında Majesteleri, korkarım halk size yeterince vergi ödüyor.
Na realidade, Majestade, penso que sabereis que já são fortemente tributados.
Amacı savaşlara gelir sağlamak olan hazinenin emriyle yünlerden alınan vergi ülke çapında yükseltilmiştir ve bütün gıda maddeleri pazar fiyatının altında makûl bir fiyatla kraliyet birliklerine satılacaktır.
Por ordem do Tesouro Público, cujo propósito é financiar futuras guerra, será cobrado um imposto sobre a lã em todo o país e todos os géneros alimentícios serão vendidos às tropas reais a preços abaixo do valor do mercado.
Ayrıca, yıllık vergiler de yükseltilmiş olup Kingsbridge halkı ve manastırı, artık gelirinin ve mallarının 10'da birini vergi olarak verecektir.
Além disso, haverá um aumento do imposto anual para pelo condado de Kingsbridge e o seu priorado num décimo do seu rendimento e valor de propriedade.
Bu vergi önemsiz ya da kötü bir şey değil.
Este imposto não é mesquinho nem imoral!
Tek oğlunun da en yakınları balıkçılar, köylüler, bir vergi memuru ve çok sayıda fahişeydi.
Bem, o Seu único filho escolheu como amigos pescadores, camponeses, um cobrador de impostos, e várias prostitutas.
Hawaiili vergi mükelleflerinin ödeyeceği bir ranzan var artık.
Tem uma cama e um cubículo cortesia dos cidadãos do Havai.
Bana kalsa vergi verenleri biraz rahatlatırdım, bilmem anlatabildim mi?
Se dependesse de mim, economizava algum dinheiro para os impostos. Percebes o que digo?
Babanın banka hesaplarından haberdar olan birisi. Üstelik vergi dilimini düşürmek için kullandıklarından söz etmiyorum.
Alguém que sabe das contas bancárias do teu pai, e não me refiro aquela onde regista as declarações fiscais.
O vergi istinaslarını denk getiren kimdi? Düşük faizli krediyi kim ayarladı?
Consegui descontos nos impostos, financiamento com juros baixos.
Damon vergi sorunlarınızı hallediyor.
Damon está cuidando dos impostos.
Sizin, benim için yaptığınız bir iş yüzünden bazı vergi sorunlarım olduğunu düşünüyor.
Ela acredita que tenho problemas com impostos devido a um trabalho que você fez para mim.
- İsimsiz. Onlara Vergi Dairesinden, çok sert bir üslupla, onların vergi numarasını talep eden bir posta yolladım. Ve çok çabuk cevap vermezlerse, onların bağış şansını tekrar gözden geçireceğimi söyledim.
Enviei um e-mail para a clínica feito pelo IRS a solicitar a identidade do doador e a ameaçar repensar a sua posição como doador, se não responderem rápido.
Muayenehanedeki muhasebeciler, bebeğin verenin vergi numarasını verdiler.
Os contabilistas da clínica enviaram os dados do IRS dos doadores.
Vergi numarası Petrosian İnşaat'a aitmiş.
Os números pertencem a Construções Petrosian.
İki Jordan Hesters'i birbirine bağlayan şeyi buldum indirimli vergi hazırlık zinciri, yine aynı muhasebeci.
Encontrei o que liga os dois Jordan Hesters. Um pedido de análise de impostos, o mesmo contabilista.
Yani, bu vergi beyanım gibi değil...
Quero dizer, não é como se eu a declarasse nos meus impostos,
Jay'in Stamford'taki muayenehanede kazandığı paralarla hiç vergi ödemedik.
Nunca declarámos o dinheiro que o Jay ganhou na clínica, em Stanford.
Vergi kayıtlarına göre konfeksiyon imalatı sekiz işçinin yetişebileceğinden daha fazla.
Ao verificar os registos dos impostos, a produção têxtil excede muito a carga de oito funcionários.
Vergi kayıtlarına göre kuzey kıyısındaki Taka Çiftliğinde çalışıyor. Ama onlara ulaştığımızda günlerdir orada olmadığını söylediler.
Os registos mostram que ele trabalha na fazenda Taka na Costa Norte, mas quando o contactámos, disseram que não aparece há dias.
Sigorta kayıtlarına göre burayı vergi kayıtlarını ve şirket belgelerini depolamak için kullanıyorlarmış.
E segundo os registos da seguradora, aqui era onde ficavam os registos de impostos, - documentos corporativos.
Maliye Bakanlığı'nın başı olarak içki yasağının yürütülmesinden vergi toplanmasında da sorumlu...
Enquanto líder do Departamento do Tesouro, é responsável por fazer cumprir a Lei Seca, bem como pela coleta do imposto sobre o rendimento.
Vergi tahsilatı.
O imposto sobre o rendimento?
Öyleyse çocukların beyinlerini yıkayıp onları, bir avuç vergi mağduru çiftçiyi öldürmeye gönderiyoruz.
Fazemos lavagens cerebrais a miúdos para os mandar exterminar uns agricultores sobrecarregados.
Bu partiler zengin kişilere koyulmuş gizli bir vergi sanki.
Elas são uma espécie de impostos para os ricos.
Bana göre biz mülkü sadece vergi teşvikleri bizden yana olursa alıyoruz.
Já percebi que, só compramos uma propriedade se os incentivos fiscais trabalharem para nós.
Hayır. Kim Jong II Vergi günü.
Não, Kim Jong Il, é dia de impostos.
Vergi formlarımı doldururken kendime her zaman Brandy ikram ederim.
E eu regalo-me sempre com brande enquanto trato dos meus impostos.
Bayanlar hangisinin olduğu umurumda değil. Teslim tarihinden önce vergi iadelerimi göndermek istiyorum.
Tanto faz, meninas, só quero ter os impostos no correio antes do fim do prazo.
- Earl vergi iadelerini kendin mi dolduruyorsun?
- És tu que tratas dos teus impostos?
Earl'in vergi iadelerini yapman çok iyi oldu.
É fixe tratares dos impostos do Earl.
Benim vergi işlerime yardım edecek misin, etmeyecek misin?
Ajudas-me com os meus impostos ou não?
Demek istediğim, milyoner iki sürtük olduğumuzda devletin vergi tahsili için Wesley Snipe'ı yollamasını istemem.
Quando formos duas cabras multimilionárias, não quero que o governo nos faça uma "à Wesley Snipes" por impostos atrasados.
Orası değil, onlar Earl'in vergi iadeleri.
Aí não, essa é declaração do Earl.
Bekle biraz. Daha önce hiç vergi ödemedin mi?
- Espera, nunca pagaste impostos...
Umurumda değil. Sadece vergi işlerini halletmek istiyorum.
Tudo bem, não me interessa, só quero que trates dos teus impostos.
Biliyor musun, restoranın yanındaki vergi ofisine gideceğim.
Vou à firma que trata dos impostos, ao pé do snack-bar.
Bekle biraz. Ben burada otururken sen gidip vergi işlerini yapan birine 100 dolar harcayacaksın.
Vais pagar 100 dl a alguém para te tratar dos impostos, comigo aqui?
Orada harcayacağım para, seninle vergi işlerini hallederken hayatta kalmak için ota harcayacağım parayla kıyaslanamaz bile.
O dinheiro que vou lá gastar nem se compara com o que gastaria em erva para sobreviver a que tratasses dos meus impostos.
Hayır, Max. Senin vergi işlerini hallediyoruz.
- Não, Max, vamos fazer os impostos.
Ekonomik geleceğini Hayatın Vergisi denen vergi ofisindeki hippinin ellerine vereceğine inanamıyorum.
Não acredito que coloques o teu futuro financeiro numa firma de contabilidade chamada "O Imposto da Vida".
Ben senin vergi kankanım.
Eu sou o Kyle, o mano dos impostos.
Sen ve vergi kankan beni buna mecbur ettiniz.
Vais arrastar-me para a confusão, tu e o teu mano dos impostos.
Affedersin, vergi kankası.
Com licença, mano dos impostos.
Senin dilsiz arkadaşın olayı çözdü. Vergi işlerini onun yapmasına izin vermelisin. O daha iyi.
A tua amiga muda percebe disto, devias deixá-la tratar dos teus impostos, é bué melhor.
En son gördüğümde, sen vergi malzemeleriyle gelmeden önce sehpanın üzerindeydi. Hala orada olmalı.
A última vez que a vi estava na mesinha de apoio, antes de ires buscar os teus recibos, ainda lá deve estar.
75 yaşındaki bir adamın vergi iadelerini mi attın?
Deitaste fora a declaração dum velhote de 75 anos?
Eğer o iğrenç şeyin içinde o aptal pulları bulabilmiş olsaydın Earl'in vergi iadelerini görmeyecek ve çöp tekesinde dikiliyor olmayacaktım.
Se tivesses encontrado um selo naquele caos, eu não via a declaração do Earl e não estaria no contentor.
Tabii, bizden vergi alan ve kendi topraklarımızda bizi çalıştırarak soyanları!
Que cobram impostos e nos roubam para nos manterem no nosso lugar!
Bir sonucu alabilmek için, Vergi Dairesi korkusu gibisi yoktur.
Nada como o medo das Finanças, para dar resultados.
Ve daha sonrada vergi günü bitene kadar kendimi ezik gibi hissediyorum.
E sinto-me uma triste até o dia chegar ao fim e depois penso,