Veririm Çeviri Portekizce
9,658 parallel translation
Ben haber veririm sana.
Nada. Vou deixar-te trabalhar.
- Belki. Bir şey çıkarsa ikinize de haber veririm.
Se encontrar alguma coisa, conto-vos.
Geleceğin için seve seve canımı veririm.
Por mim, ficaria feliz em dar a minha vida pelo teu futuro.
Ona ben karar veririm.
Eu julgarei isso.
Gücü kullanmanızı salık veririm.
Sugiro que o use.
Yarın veririm.
Eu leio depressa.
Şifreyi veririm.
Eu dou-te o código.
Size haber veririm.
Mantemo-nos em contacto.
Strauss'a bir anlam ifade etmen, bana bir anlam ifade etmez yani açıkça söyleyeyim ki, ben senin arkadaşın değilim ama eğer birkaç işi tamamlamam yardım edersen, yaşamana izin veririm.
Então, vamos esclarecer, não sou teu amigo. Mas vou deixar-te ficar vivo... Se me ajudares a resolver algumas pontas soltas.
Bir şey bulursak en kısa sürede haber veririm.
Eu aviso-te assim que tivermos notícias. Está bem.
- Elbette veririm.
Com certeza que sim.
5 veririm.
Dou-te cinco mil.
Elime geçenin yarısını sana veririm.
Matamos o filho da mãe. Dou-te metade de tudo a que apanhar.
- Veya benzer şeklide bırakırım ama federal şeriflere haber veririm, koruyucu gözaltına alırlar, Markham'ın yanına yaklaştırmazlar.
Ou poderia deixar-te da mesma forma, mas contactar os Marshals, pôr-te sob proteção, garantir que ele não se aproxima de ti.
Sanki bir droidin bana Sabacc öğretmesine izin veririm.
Pois. Como se fosse deixar um dróide ensinar-me a jogar sabacc.
Hakkını veririm yani. Sen ne düşünüyorsun?
Tenho que pagar as minhas contas.
Ama eğer bulursam size haber veririm.
Mas... se a encontrar, eu aviso-a.
Sonra karar veririm.
Decido depois.
Alt tabaka insanların seviyesindesin ve kimin yaşayıp öleceğine ben karar veririm.
Está aqui, com os pequenos. E aqui, decido quem vive ou morre.
NFL anlaşmandan pay verirsen telefonu sana veririm.
Dou-te o telefone por parte do negócio da NFL.
NFL anlaşmandan pay verirsen telefonu sana veririm.
Dou-te o telefone por uma parte do negócio da NFL.
NFL anlaşmandan pay verirsen telefonu sana veririm.
Dou-te o telefone em troca de uma parte do negócio da NFL.
Bütün parayı geri veririm.
Dou-te o dinheiro de volta, todo.
Veririm.
Estou a dizer.
Gereken nakdi ben veririm.
Dar-te-ei todo o dinheiro que for preciso.
3 dolara veririm.
Posso vender por 3 dólares.
Gideceğini haber veririm.
Eu aviso-a que vais.
Buna sadece ben karar veririm.
Ninguém exceto eu.
izin veririm sana. Beyin ölümün gerçeklesir, o da ameliyatta ölmezsen.
Bem, teria morte cerebral se não morresse na cirurgia.
- Veririm.
Prometo.
- Biliyorsun, yüzüğü veririm, kalabiliriz.
Podia simplesmente dar-te o anel e fugíamos daqui. Não sejas mau.
Sana bunu veririm ve akşam vakti Fiji'de oluruz.
Podia dar-te isto, e estaríamos nas Fiji ao cair da noite.
- Savcılığa haber veririm ben.
Vou ao Procurador Geral da República.
- Kararı ben veririm.
É a minha decisão.
Sana ne ödüyorlarsa üç katını veririm.
- Triplico o que te pagam.
Sana bunlar için 60 dolar veririm.
Dou-te 60 dólares por eles.
Sana kullanıcı adımı ve şifremi veririm.
Dando-lhe o meu nome de utilizador e senha.
Hafif suçlarımın bağışlanmasına karşılık müşteri listemi size veririm.
- Em troca do perdão pelos meus delitos... Terá a minha lista de clientes.
Sana söz veririm bu önemseyeceğin son şey olur.
Essa será a menor das tuas preocupações, garanto-te.
Siz masalarınıza dönün ben size haber veririm.
Que tal ambos voltarem para as vossas mesas e eu... eu depois informo-os.
Eğer Arama Kurtarmaya sen haber vermezsen, ben veririm.
Se não ligar para a equipa de resgate, vou eu.
Faydalı bilgi için para veririm demiştin, hatırladın mı?
Lembra-se de ter dito que me pagava por informação útil?
İstersen yeminli ifade bile veririm.
Posso assinar uma declaração, se quiseres.
Hangisi olacağını anlayınca haber veririm.
Dou-te notícias.
Ne istersen veririm.
Dou-lhe o que quiser.
Tamam, ona ulaşmaya çalışayım. Ulaştığım anda haber veririm.
Deixe-me tentar falar com ele e aviso-vos logo que o conseguir.
Onları çağırabilirsin ve gitmelerine izin veririm.
Podes chamá-las e eu deixo-as ir.
- Seni bırakıp, yerel polisin alması için haber veririm.
Agora?
Kararları ben veririm sen değil. Hiç sanmıyorum.
Acho que não.
- Ona 10, geri kalanına 15 veririm.
10 dólares só por ele.
- Veririm.
Eu digo.