Veritas Çeviri Portekizce
81 parallel translation
- Veritas et probitas super omnia.
- Veritas et probitas super omnia.
Beni ne zaman kapıma kadar getirdiyse, eğilip elimi öptü ve bu cümleyi söyledi. "Veritas et probitas... super omnia."
Quantas vezes ele me conduziu à porta, fez uma vénia, beijou-me a mão e disse : "Rebel... veritas et probitas... super omnia."
Sadece parmaklıklara yaslan. Vino veritaz değil. En vino veritaz.
Apoie-se só no parapeito, porque não é vino veritas, mas in vino veritas.
En vino veritaz. En vino veritaz. - Sarhoşluk içinde olmak.
In vino veritas, in vino veritas, eu estou in bêbedo.
Veritas.
Veritas.
Gerçek bir aşk büyüsü yapıyorum ismi Amas Veritas.
Estou tecendo um feitico de amor verdadeiro... ... chamado Amas Veritas.
- Vino Veritas Barı.
In vino veritas.
In vino veritas. Şarap gerçegi ortaya çıkarır.
In vino veritas.
California Eyaletinin bana verdiği yetkiyle... ve Gerçek Aşk gemisinin kaptanı olarak sizi karı koca ilan ediyorum.
Pelo poder que estou concedido na Califórnia, e como comandante do belo barco Amore Veritas, declaro-vos marido e mulher.
Biliyor musun, "in vino veritas" değil.
Sabe, não é em "veio veritas".
Aslında "in erros veritas".
É em "eros veritas".
Amerika çapında, tuhaf olayları, suçları ve ortaya çıkışları soruşturmak üzere hükümet tarafından gizlice görevlendirilen seçilmiş vatandaşlar vardır.
Em toda a América, cidadãos seleccionados pelo Governo, investigam mistérios, crimes e ocorrências estranhas. Trabalhando infiltrados, são conhecidos como o Projecto Veritas. Em Latim :
Hani derler ya "şarap, gerçekleri döktürür."
Sabe, "In vino veritas".
"Şarapta hakikat vardır", ne demek istediğimi anlıyor musun?
Um pouco de "veritas in vino", percebes? Quase nunca.
Şarapta hakikat vardır.
"Veritas in vino."
"Gerçek", nedir?
Veritas. O que é?
Neler karıştırıyorsun? "Gerçek" seni ilgilendirmez!
O Veritas não te diz respeito!
İnsan sarhoşken hep doğruları söyler.
"In vino veritas".
Veritas... evet bizim astronomi kulübümüz.
Veritas... isso mesmo, o nosso clube de astronomia.
Kendilerine "Veritas" diyorlardı.
Eles chamavam-se "Veritas".
Patricia bunun Veritas'ın sembolü olduğunu söyledi. Ama tüm hikayeyi anlatmadı.
A Patricia contou-me que é o símbolo dos "Veritas", mas ela não quer partilhar a história toda.
Bana bu Veritas cinayetlerinde bahsetti.
Ela falou-me dos assassinatos dos Veritas.
Bölüm : 15 "Veritas"
Smallville Season 7 Episódio 15
Çeviri : kojiro
Smallville "Veritas"
Tüm dünyadaki hazine arayışları ve mağara kazıları ama Veritas'ın sırrı sandığımdan daha da yakındaymış.
Aquelas caças mundiais ao tesouro e escavações, e o segredo dos Veritas estava mais perto do que pensava.
Veritas'ın ne olduğunu daha yeni öğrendiğini sanıyordum.
Mas pensava que só soube dos Veritas há pouco tempo.
Veritas.
Veritas...
Ailelerimiz birleşmeden önce bir adam Veritas'ın sırrını korumak için öldü.
Muito antes das nossas famílias se unirem, morreram homens a proteger o segredo dos Veritas.
Veritas klanının bir üyesi daha susturuldu.
Outro membro do Clã Veritas silenciado.
Biliyorum senin hapsedilmenle ilgili tüm suçu Lex'e attı ama Lex ile Veritas arasında babasından başka hiçbir bağlantı yok.
Sei que ele estava a lançar suspeitas sobre o Lex quando foste capturado, mas nada do que descobri revela qualquer ligação entre o Lex e o Clã Veritas a não ser o pai dele.
Dalgıçlar kurtulan birini bulmuşlar mı?
Veritas... eles encontraram alguém que tenha sobrevivido? Não, senhor.
Babasını ve geri kalan Veritas üyelerini öldürdükten sonra sana inanmamı nasıl beklersin?
Depois de ter eliminado o pai dela e o resto do vosso grupo Veritas é suposto acreditar em si porquê?
Yoksa makus talihli diğer Veritas üyelerinin aradığı Gezgin'i buldun mu?
Ou já encontraste o Viajante que tu e os membros da Veritas andavam à procura?
Veritas'ın korumak istediği Gezgin ile buluşmaya gelmiştin.
Foste lá para encontrar o Viajante que os Veritas queriam proteger.
Veritas anahtarlarını Lex'den alabildin mi?
Conseguiste tirar as chaves dos Veritas ao Lex?
Ama Queen, Teague, Swann, Lionel Veritas'ın tüm üyeleri öldü.
Mas Queen, Teague, Swann, Lionel... Todos os membros dos Veritas estão mortos.
Veritas'ın hayattaki son üyesi.
O último membro vivo dos Veritas.
Beni tapınılacak bir şey yerine koyan Veritas'dı ben değildim.
Me colocar em um pedestal, foi algo que os Veritas fizeram, não eu.
Veritas'ın tüm üyeleri öldü.
Todos os membros dos Veritas estão mortos.
Sen Veritas'ın sırrının yanlış ellere geçmesini sağladın.
Deixou o segredo dos Veritas cair em mãos erradas.
Özellikle de Veritas hakkında.
Prefiro ouvir à cerca dos Veritas.
Veritas ile ilgili değil mi?
Algo que tem a ver com Veritas, não é verdade?
Neden Veritas ile ilgili bir şey söylediğimde insanlarda ani bir hafıza kaybı oluyor?
Porque será que de cada vez que falo em Veritas, as pessoas começam a sofrer de amnésia súbita?
Veritas aynı zamanda "Gerçek" anlamına da gelir.
"Veritas" também quer dizer "verdade".
Veritas'ı durdurmak için elinden gelenin fazlasını yaptın.
Fizeste tudo o que pudeste para parar os Veritas e mais.
Veritas
Vêritâs
Latet veritas.
"Latet veritas".
Veritas et probitas super omnia.
Eu tenho um lema e também já o disse ao Webster, é veritas et probitas super omnia.
Gizli çalışan bu birlik "veritas" projesi olarak bilinir.
Verdade
TVRip black _ milk Haziran 2008
Legendas : GreyDraic / Veritas Sincronia : GreyDraic / Veritas
Veritas iacet.
"Veritas iacet".