Verrat Çeviri Portekizce
73 parallel translation
Verrat için çalışıyor olman umrumda değil.
Não quero saber se está a trabalhar para o Verrat.
Verrat'ın sorunu Direniş'le.
O problema do Verrat é com a Resistência.
- Verrat benim adıma kararlar alamaz.
O Verrat não toma decisões por mim.
- Bunu yapan Verrat mı?
Então estamos a falar sobre o Verrat?
- Evet. Onunla ilişkisi olanların peşine Verrat kimi yolluyor biliyor musun?
Sabes quem o Verrat envia atrás de quem faça parte dela?
Yedi Hane için çalışan Verrat ajanları tüm devletlerin en yüksek seviyelerine sızdılar.
Agentes do Verrat, a trabalhar para as sete casas, infiltraram-se nos mais altos niveis de todos os governos.
Verrat infazcıları, İspanya Cumhuriyeti'yle iş birliği yapan çiftçileri infaz ettiler.
Os executores do Verrat executaram agricultores associados à Républica Espanhola.
Dokunulmazlıklarıyla Verrat kanununu zorla uyguladılar.
Eles impunham a lei do Verrat, por todo lado, impunemente.
Verrat infazcıları Hundjager olarak biliniyorlardı. Öylesine kararlı ve saldırgan bir soy ki ana rahminin içinden kendi annelerini yiyerek doğdukları söylenir.
Os executores do Verrat foram identificados como Hundjager, uma raça tão tenaz e maldosa, que é dito que eles consomem as próprias mães de dentro do útero.
O bir Verrat ajanı.
ELE É AGENTE DO VERRAT.
Verrat gibi.
Como o Verrat.
Hitler'in ve Verrat'ın 1936'da insanları vurması.
Do Hitler e a Verrat a matarem pessoas.
Verrat yedi kraliyet ailesiyle çalışmış... Ben de yeni yeni öğreniyorum o meseleyi.
Em 1936, a Verrat trabalhou com as sete famílias reais, que eu só estou a começar a descobrir agora.
Arkasında da Verrat var.
E o Verrat está por detrás disto.
- Yani Verrat'ın işi.
Então, só pode ser o Verrat.
Tam Verrat tarzı değil mi?
É mesmo ao estilo do Verrat.
Verrat'tan arkadaşlarınla güzel bir sohbet ettik.
Tive uma boa conversa com os teus amigos do Verrat.
Verrat'dan üç erkek ve bir kadın 30'lu yaşlarda, kimlikleri yok sadece avuçlarında kılıç dövmeleri var.
Eles eram Verrat, três homens e uma mulher. Vinte e poucos anos, sem identidade... só espadas nas mãos.
Daha 17 yaşındayken Fransız yabancı birliklerine katılmış. Hızlıca yükselmiş ve ansızın kaybolup sekiz yıl boyunca görülmemiş. Sonra yeni bir kimlikle ortaya çıkıp Verrat için çalışmaya başlamış.
Juntou-se à legião estrangeira francesa quando tinha só 17 anos, subiu rapidamente na hierarquia, e desapareceu subitamente durante oito anos, reaparecendo depois com uma nova identidade e a trabalhar para o Verrat.
Verrat, kraliyet aileleri tarafından bir müdafaa ekibi olarak 1945'te kuruldu. Wesenlardan, çoğunlukla Hundjagerlardan oluşuyor. 2.
O Verrat foi criado pelas famílias reais em 1945, como um esquadrão protetor constituído por Wesens, quase todos Hundjagers, que serviram os dois lados na 2?
- Verrat.
Verrat.
- Verrat.
- Verrat.
Bizi öldürmeye kalkan Verrat'tı.
Foram os Verrat que tentaram matar-nos.
Polis 80 km ötedeki bir kaza yerinde üç Verrat casusunun cesedini buldu.
A Polícia encontrou três corpos de homens de Verrat a 50 km daqui no local de um acidente.
Verrat şahsi bir ziyarette bulundu.
Os Verrat fizeram-me uma visita.
Verrat ajanını silahını kendisine çevirmeye zorladın.
Fizeste o Verrat virar a arma contra si próprio.
Verrat'ın başıdır.
É o chefe dos Verrat.
- Kim? Viktor seni kaleye götürmeleri için Verrat ajanları gönderiyor. Kaleye girince bir daha çıkamayacaksın.
O Viktor enviou os Verrat para te levarem para o castelo, e uma vez lá, nunca mais vais sair de lá.
İki Verrat ajanı yukarı geliyor.
- Dois Verrat estão a subir.
Verrat burada.
Os Verrat estão aqui.
Viktor seni kaleye geri götürmek için Verrat ajanları yolladı.
O Viktor mandou os Verrat devolverem-te ao Castelo.
Verrat ajanları 3 saat önce gelmişti buraya.
Os Verrat chegaram em 3 horas.
Verrat senin burada olduğunu biliyor, yani birazdan yeni ajanlar da gelecek buraya.
Os Verrat sabem que estás aqui, rapidamente chegarão mais.
- Hayır, Verrat ajanları buradaydı. - Şimdi mi?
- Não, os Verrat estiveram aqui.
- Uçak şimdi havalandı ama Verrat bizden önce buraya gelmişti.
- O avião já descolou. Mas os Verrat estavam à nossa espera.
- 6 ölü, hepsi Verrat'tan.
- Seis mortos. Todos Verrat.
Verrat ekibine yaptıklarını gördükten sonra diyebilirim ki Adalind ve çocuğu kesinlikle emin ellerde.
- Depois de ver o que ela fez, a Adalind e a criança de certeza que estão em boas mãos.
Kalkış yaptığımız yere geleceğinizi bilen 6 Verrat ajanını öldürdüm.
Há seis Verrat mortos lá atrás que sabiam que vinham.
Ve biz elimizde 6 adet Verrat ajanının cesediyle kalakaldık.
O senhor Meisner conseguiu desaparecer, e agora temos mais seis Verrat mortos.
Birkaç farklı kaynaktan, senin hakkında güzel şeyler duydum. Ve bu yüzden de Verrat'ın başı olarak Danilov'un yerini alıyorsun.
Ouvi coisas boas de si por diferentes fontes, e por isso vai assumir o lugar do Danilov como chefe dos Verrat.
Zürih'in dışında Verrat ajanları onları bekliyordu.
Os Verrat estavam à espera deles em Zurique.
- Eğer Adalind tutuklanırsa Verrat nerede olduğunu bulur.
Se a Adalind for presa, os Verrat vão saber.
Altı Verrat ajanı ölü, Adalind ve bebeği de kayıp.
Seis Verrat estão mortos, nada da Adalind e nem do bebé.
Verrat uçağın seni nerede aldığını biliyorsa nereye gittiğini de öğrenirler.
Se os Verrat souberem onde embarcaste, vão descobrir para onde foste.
Verrat'ı biliyorsun. Kraliyete çalışıyorlar, eskiden senin yaptığın gibi.
Os Verrat que trabalham para as Famílias Reais, como tu, outrora.
- Verrat ajanı bu.
- É um Verrat.
Verrat'la çalışan bir FBI ajanı.
Um agente do FBI com os Verrat?
- Edgar Waltz.
É um executor do Verrat.
- Verrat Ian'ın yerini öğrenirse...
Se o Verrat souber onde é que o Ian está...
Verrat nedir?
O que é o Verrat?
Verrat.
Verrat.