Vietcong Çeviri Portekizce
74 parallel translation
Koş, Charlie!
Corre, Vietcong!
Vietcong, 58.
Vietcongs, 58.
Tıpkı Viet Konglar gibi!
Nunca! São como os Vietcong.
Eğer birşey olursa Vietcong'lular 20 dakikada orada olacaktır.
Se forem alertados, demoram 20 minutos a lá chegar.
Vietcong'lular!
Vietcongs!
Gerçekte, hiç kimse senin Vietconglu olduğuna inanmayacaktı.
Na realidade, ninguém acreditaria que és vietcong.
- Söyle bana, Vietconglu musun?
- Diz-me, és vietcong?
Ama sen gerçekte Vietconglusun, doğru mu?
Mas és mesmo vietcong, não és?
Bu çekik gözlü orospuların yarısı Viet Kong ordusunda subay.
Sabes que metade destas putas chinas são oficiais do Vietcong?
Kızıllar Vietnam'daki bütün askeri hedefleri fena vurdular.
O Vietcong tem atacado em força todos os alvos militares no Vietname.
Koşan herkes kızıldır.
Se foge, é um vietcong.
Eğer kıpırdamıyorsa... iyi eğitim görmüş bir kızıldır.
Se fica parado... é um vietcong disciplinado.
Bugün Vietnam'dan ayrılırken, içimde bir konuda hiçbir kuşku yok Vietkong bu mücadeleden yenik çıkacak... ve bu savaş yakında sona erecek.
Ao deixar hoje o Vietname, não há qualquer dúvida no meu espírito de que o Vietcong será derrotado e de que esta guerra será ganha.
- A numaralı yol düşman kontrolüne geçti.
- A para An Lac caiu nas mãos do Vietcong. "
Vietkong gitti.
Não perigo de Vietcong.
Kahrolası Vietkong.
- Os sacanas dos Vietcong.
Arkadaş mı? Arkadaşın bir Vietkong teröristi.
O seu "amigo" é um terrorista Vietcong.
Bir Güney Vietnamlı çocuğun Vietkong bölgesine... nasıl girip çıktığını hiç düşündün mü?
Já pensou como um sul-vietnamita entra e sai assim do território Vietcong?
5 aydır Saygon'dayım ve en iyi dostum, Vietkong'lu çıkıyor.
5 meses em Saigão e o meu melhor amigo é afinal um Vietcong.
Charlie Vietkong hükümeti için eroin getirirken Gölge Birimi herşeyi temizledi.. Herkesi öldürdük.
Quando traziam a heroína que financiava o Vietcong a "Companhia Sombra" avançava e matava todo mundo.
Vietcong'un geldiği o yağmur mevsiminde. Bazıları Fransızlarla savaştan sağ kalan askerlerdi.
Dos primeiros vietcongs que chegaram na época das chuvas alguns eram remanescentes da guerra contra os franceses.
Vietcong'la kuzeye, Hanoi'ye giderlerken büyük ağabeyim Bon'la küçük ağabeyim Sau'yu uzun, çok uzun bir zaman göremeyeceğimi hissettim.
Quando eles partiram para Norte para Hanói com os vietcongs eu senti que não veria o meu irmão Bon e o meu irmão Sau durante muito, muito tempo.
Vietcong'a karşı barikatlar kurdular.
Construíram barricadas contra os vietcongs.
Başbakanınız Ngo Dinh Diem, şunu bilmek istiyor. Bir Vietcong görürseniz veya ona yardım eden birini duyarsanız ne yapacaksınız?
O nosso Presidente, Ngo Dinh Diem, quer saber que fazem se virem um vietcong, ou souberem que alguém os ajuda.
Yakalanmasına yardım ettiğiniz her Vietcong için büyük ödül alacaksınız.
E recebem uma grande recompensa por cada vietcong que ajudarem a apanhar.
Gündüz hükümetin köyüydük. Ama her gece askerler üslerine döndükten sonra oyun oynardık. Vietcong savaşçıları hiç eksik olmazdı.
Durante o dia éramos uma aldeia do governo... mas à noite quando os militares voltavam para a base e brincávamos nunca houve falta de combatentes vietcongs.
Bir gece Vietcong öğretmenimi almaya geldi.
Uma noite os vietcongs vieram à procura do meu professor.
Gece Vietcong'a aitti.
A noite era dos vietcongs.
Vietcong bizde bir xa duygusu yerleştirdi vatana hizmet ülkeye hizmet.
Os vietcongs imbuíram-nos de um sentido de "xa", dever para com a terra, para com o país.
Vietcong bizi kazandıysa nedeni hayatlarını bizimle yaşamalarıydı.
Se os vietcongs nos convencerem foi por terem vivido connosco.
Sen bir can bo cai'sin Vietcong militanı.
És uma can bo cai dos quadros dos vietcongs.
Vietcong üssü nerede?
Onde fica a base vietcong?
Bunları düsün Bayan Vietcong Kahramanı. Bir daha çağırdığımızda bana bildiğin herşeyi söylemeye hazır ol.
Pensa nisso Miss Heroína dos vietcongs e, quando voltares cá, prepara-te para responderes a tudo.
Nihayet Vietcong beni almaya geldi.
Por fim, os vietcongs vieram buscar-me.
Hatta Vietcong'un beni gerçekten cezalandırmak isteyip istemediğini.
nem porque nunca fui condenada pelos vietcongs.
Vietcong içeride sandılar. Önce babanı iceri soktular.
Pensaram que havia vietcongs dentro.
Vietcong yok!
Mandaram o pai à frente!
"Vietcong."
"Vietcong".
Amerikalılar bir çatışmada pek çok askerini öldürünce Vietcong geldi.
Os americanos mataram tantos vietcongs...
Vietcong'la hükümetle.
Os vietcongs e o governo.
Pirinc ciftcileri Vietcong'u finanse eden zenginleri.
Cultivadores de arroz tipos que financiavam os vietcongs.
- Bir de kârı Vietcong'a aktarıyordum.
- E... Andava a canalisar lucros para o Vietname do Sul.
Binbaşı Baxter ve benim için, bu görev 68'den beri süregelen bir kariyerin son görevi olacak.
Eu e o Major Baxter somos colegas desde a ofensiva Vietcong, em 68.
Vietcong'lular mı?
Dos vietcongues?
O bok Viet Cong'lulardan daha öldürücüdür.
É mais letal que o Vietcong.
Şu an Viet-Kong yani Homer'lar bu bölgeleri ele geçirdiler. Yarına kadar ise...
Presentemente, o vietcong, quer dizer, os Homers, estão a ocupar estas áreas, amanhã...
şimdi onun sözlerini aktarayım : " Amerika adlı deve karşı Vietcong terörü umutları tutuşturduğunda
e, citando-o, "quando o terror vietcong contra o Golias americano acendeu as esperanças de que o coração do ocidente era vulnerável".
Vietcong komutanının köyü toplanma bölgesi kullandığı yönünde raporlar almıştık.
Comunicaram-nos que um oficial vietcongue... usava a vila como área de concentração de tropas.
Bull kızın Vietcong sempatizanı olduğuna ve silahların nerede olduğunu bize gösterebileceğine iknâ olmuştu.
O Bull achava que a rapariga apoiava os vietcongues... e que nos poderia mostrar onde estavam as armas.
Bu insanlar Vietcong değil.
Eles não são vietcongues.
Panik zamanı, Charlie.
Entra lá em pânico, ó vietcong!