Vietnam savaşı Çeviri Portekizce
251 parallel translation
Vietnam Savaşı.
A guerra do Vietname.
Vietnam savaşında görev aldı.
Serviço na guerra do Vietname.
Onlara herşeyi anlattım Vietnam Savaşı'nda nasıl çarpıştığını ve hep iyi işlerde çalıştığını anlattım. 1964'teki Goldwater konferansında olduğunu ve...
Contei-lhe tudo que estiveste no Vietname, que tiveste bons empregos que eras pelo Goldwater em 1964...
Hanoi radyosu, Birleşik Devletlerle Kuzey Vietnam arasındaki anlaşmanın Vietnam Savaşı'na son verdiğini bildirdi.
Rádio Hanoi dá noticia dum acordo E.U. - Vietname do Norte... para terminar com a guerra do Vietname.
Vietnam Savaşı, Watergate skandalı, ekonomik kriz onları hırpaladı.
Foram atacados por todos os lados, pelo Vietname, Watergate, a inflação, a depressão...
Düşünsene eğer Vietnam Savaşı olmasaydı... Aralık güzeli ile asla tanışamazdım.
pensa, se não fosse a guerra do Vietname, nunca te teria conhecido, Miss Dezembro.
Vietnam Savaşı.
A Guerra do Vietnam.
Koca Kartal yazar, Leonard Vietnam Savaşı kaçağı Lefty banka veznedarı, Doktor doktor Billy de New Jersey'li bir ayakkabı satıcısı. - Sana bunu söyledi mi? - Evet!
O Águia Grande é escritor, o Leonard um desertor o Canhoto caixa de um banco, o Doc um médico e o Billy um vendedor de sapatos de New Jersey!
Bu adamlar Vietnam Savaşı bittikten dört gün sonra Hanoi Bankası'nı soydular.
Estes tipos roubaram o banco de Hanói quatro dias depois de ter acabado a guerra do Vietname.
O iki herifi Vietnam Savaşı sonundan beri aradıklarına inanabiliyor musun?
Andam à procura desses dois desde o fim da Guerra do Vietname.
Amerika'nın savaş şehitlerini andığı gün olan bugün... Vietnam savaşı şehitleri için de özel bir tören düzenlendi.
No dia em que a América recorda os seus mortos de guerra, uma saudação especial para os mortos na guerra do Vietname.
Vietnam Savaşı'nın Kişisel Muhasebesi.
RELATO DA GUERRA DO VIETNÃ
Vietnam savaşında 18 uçağımızdan 8'i düştü. 10 kayıp verdik.
Na minha esquadrilha no Vietname, perdemos 8 em 18 aviões. 10 homens.
Seni bilirim, Lieutenant, ama Vietnam savaşı, bitti.
Eu conheço-o, mas a guerra do Vietnam acabou.
O, Vietnam Savaşı sırasında öldürüldü.
Ele foi morto durante o rebentar da guerra do Vietnam.
" Laboratuar, Vietnam Savaşında yaygın olarak kullanılan...
" Foi este laboratório que desenvolveu o napalm,
Vietnam savaşı yüzünden ödeneklerde kesinti yapıldı.
É da guerra. Redução de fundos.
Kongre salonunda itişip kakışmalar, bir tür arbede yaşanıyor. Sakat gaziler Vietnam Savaşı'nı protesto ediyor.
Um pequeno incidente ocorreu no átrio da convenção, deficientes de guerra a protestar contra a guerra.
Bu film Vietnam Savaşı sırasında meydana gelen bir olaya dayanır.
Este filme baseia-se num incidente ocorrido durante a guerra no Vietname.
Vietnam savaşı sırasında savaşı protesto etmişti.
Protestou durante a guerra do Vietname.
Vietnam Savaşı'nın asıl sorunu neydi biliyor musun?
Sabes qual é o problema da guerra com o Vietname?
Gören de Vietnam savaşını tek başına kazanmışsın zanneder Timmy.
Parece que ganhaste a guerra do Vietname sozinho.
Raporlara göre, hayal görme etkisi yapan sinir maddesi BZ, Vietnam savaşında askerler üzerinde denendi.
" Foi descoberto que a droga halucinégica BZ foi utilizada em experiências com os soldados durante a guerra do Vietnam.
Vietnam savaşı çıktığında Tonkin Körfezi'ndeydi.
Esteve no Golfo de Tonkin, quando começou a guerra do Vietname.
1976 yılının Şubat ayında, Francis Coppola "Apocalypse Now'u" çekmek üzere Filipinler'e gitti. Kabaca Joseph Conrad'ın Karanlığın Yüreği isimli kitabından uyarlanan film, Vietnam Savaşı zamanında çekildi.
o filme decorre durante a guerra do Vietname.
- Tamam, yani Asya'daki savaş, Vietnam.
- A Asia.' - Então, a guerra na Asia.
Kesinlikle programda çok daha fazla yer alır. Devrimci savaş... Küba, Arjantin, Vietnam.
Sim, se fala muito no programa de guerra revolucionária, da Argélia, de Cuba, do Vietnã...
Vietnam'daymış. Savaşı seviyor.
Esteve no Vietname, gosta da luta.
Peki, Vietnam otunun yapacağı budur. Bu malla ziyafet çekeceksin, ahbap. Savaşı kaybettiren de bu.
Isso foi por causa da erva de lá... fez com que o pessoal ficasse esquisito.
Dien Bien Phu'da ( Vietnam-Fransa Savaşı ) biz kaybettik, Cezayir'de biz kaybettik.
Em Dien Bien Phu, perdemos. Na Algéria, perdemos.
" Ufuktaki savaşAmerikalılar Vietnam'daki savaşı ABD nin kazanabileceğine inanmayı güç buluyorlar.
" Guerra no horizonte. O povo Americano pode não acreditar que os EU estão a ganhar a guerra no Vietname.
Vietnam'ın en iyi savaş pilotlarından biri.
Era um dos melhores pilotos de combate no Vietname.
Onlardan biri Chow adında bir Vietnam savaş suçlusu.
Um é um criminoso da guerra do Vietname, chamado Chow.
Amy, biliyorsun Vietnam savaş suçlusu ve yeraltı kralının oğlunu eroin ticaretinde yakalamak sayesinde sen çok büyük bir muhabir olacaksın.
Tu vais ser uma grande jornalista... Com um criminoso vietnamita e o filho de um importante membro do sub-mundo preso por traficar heroína...
Vietnam'da savaş takımıydık.
Éramos um esquadrão de combate no Vietname.
Ama komşusu Vietnam'daki savaş sınırlarını aştı,... ve Kamboçya'ya da sıçradı.
Mas a guerra no vizinho Vietname destruiu fronteiras e invadiu o neutro Camboja.
Vietnam ve Demokratik Kamboçya arasındaki savaş sınırlarda bir takım değişmelere neden oldu.
A Rádio Nova China diz que estalou a guerra em muitas frentes.
Buradaki insanların Albay Braddock'un Vietnam'da savaş suçu işlediğine dair kanıtları var.
Estas pessoas foram testemunhas de alguns crimes de guerra cometidos pelo Coronel Braddock contra o povo do Vietname.
Yargılandınız ve Vietnam halkına karşı savaş suçu işlemekten... suçlu bulundunuz ve ölüme mahkum edildiniz.
Foi julgado e considerado culpado de crimes de guerra... contra o povo do Vietname e condenado à morte.
- Vietnam'daki savaş esirlerinin izini bulmak.
- Encontrar prisioneiros no Vietname.
Okuldan ayrıldım, onlara piyade olmayı, savaşı, Vietnam'ı istediğimi söyledim.
Eu... desisti da faculdade, disse-lhes que queria combater no Vietname.
Ve tam da şimdi Vietnam'da savaş varken, oraya transferimi istiyorum, efendim.
Gostaria de pedir transferência para uma unidade da frente, no Vietname.
Vietnam çatışması mı? Sırf ünlü bir komedyen gelsin diye savaşı büyütmeyeceğiz!
Não vamos provocar uma escalada da guerra só para ter cá um cómico famoso.
Bugün Vietnam'dan ayrılırken, içimde bir konuda hiçbir kuşku yok Vietkong bu mücadeleden yenik çıkacak... ve bu savaş yakında sona erecek.
Ao deixar hoje o Vietname, não há qualquer dúvida no meu espírito de que o Vietcong será derrotado e de que esta guerra será ganha.
Belki de bir Vietnam emeklisinin savaş hatırasıdır.
Ou podia ser o troféu de guerra dum veterano do Vietname.
Ya hükümetin seni kazanamayacağı bir savaş için Vietnam'a gönderdiyse?
E se o governo te mandar para o Vietname... para uma guerra perdida?
Vietnam beyaz adamın savaşı, zenginlerin savaşı.
O Vietname é a guerra dos brancos e dos ricos.
Kocası 2. Dünya Savaşı'nda öldü. Oğlu da Vietnam'da öldü.
O marido dela foi morto na Segunda Guerra Mundial e o filho dela no Vietname.
Savaş Laos'ta değil, Vietnam'da.
Isso é no Vietname!
Vietnam zencilerin ve yerden bitmelerin savaşıdır.
O Vietname é uma guerra para os pretos e parvos.
Hükümet, savaşı uyuşturucu geliriyle finanse ediyor. Vietnam'daki askerlerimiz bunun için yaşamlarını feda ediyor.
O nosso Governo financia uma guerra com dinheiro da droga, e os nossos rapazes no Vietname são tóxico-dependentes!