Viren Çeviri Portekizce
46 parallel translation
- Viren iyi koşuyor, doğru.
O Virén tem corrido bem, é verdade.
Düşmesine rağmen Viren tekrar takıma katıldı ve beşinci tura doğru gidiyor. Fevkalade.
Impressionante!
Viren'in ardından Puttemans geliyor.
- Observa como Virén acelera.
Bill. Ben ciddiyim. Bak eğer dört yuz metrede Viren'le yarışsaydın, şu an hepimiz bir ağızdan ağlayabilirdik.
Se fosses correr os 400 contra o Virén podíamos todos dar as mãos agora e chorar.
İdareyi ele almanın... zamanı geldiğindeyse Viren bitmiş olacak.
Quando estiveres preparado para assumir o comando, as pernas do Virén vão estar acabadas.
Pre, bana bak. Şu an Viren'le Yifter de böyle konuşuyorlar mı sence?
Achas que o Virén, ou Yifter ou o Bedford estão a dizer isso?
Onlar buraya bu kahrolası yarışı kazanmaya geldiler. Viren belki Finlandiya'da hassas ve insancıl biridir. Ama bahse girerim şimdi içinden bir ses : " Ne güzel.
Talvez o Virén seja um humanitário sensível na Finlândia, mas agora aposto que há uma vozinha na sua cabeça a dizer :
... yavaş bir tempo bu. Lasse Viren gibi şampiyonların işine yarar. Böyle yavaş bir tempo Ian Stewart.
Este passo lento favorece os finalistas como Ian Stewart ou Lasse Virén.
Viren liderliği ele alıyor.
É agora que Virén dá a sua corrida.
Gruptan kopma zamanı gelmiş olabilir. Viren, Puttemans.
Temos Virén, Puttemans, Stewart, Gammoudi e Prefontaine.
Şu kuçuk serserinin fevkaladeliğine bak. Viren'i saf dışı bırakamayacağını biliyor.
Ele sabe que não pode afastar-se do Virén por isso vai acelerar ao máximo, a 549 metros.
Prefontaine'ın Viren'le Gamoudi'yi..
Ou Gammoudi.
Lasse Viren bu yılki oyunlarda ikinci altın madalyasını almaya yaklaşıyor.
Mohamed Gammoudi junta-se a ele assim como Steve Prefontaine!
Deli gibi çalışıp Lasse Viren'e dünyanın kaç bucak olduğunu göstersem mi, yoksa yatıp uyusam mı, hiç bilmiyorum. Bak.
Ouve, já não és o Reub de Coos Bay.
Onlara ne halleri varsa görmelerini söyle ve her ne olursa olsun, git Viren'le yarış. - Eğer koşmazsam, kahrolası televizyon paraları Rusya'yı karşılamıyor.
Se não correr na treta dos encontros a dinheiro na Rússia, o Cunningham diz que me suspendem de qualquer competição internacional por um ano inteiro!
Ama bu şekilde, Viren'le bir daha asla karşı karşıya gelemeyeceğim. Sen değil miydin " Biri sana en büyük başarısını gösterir ama sen sonradan..
Não disseste que quando alguém dá o seu melhor, e independentemente disso o vences, tu o possuis?
- Bu yaz Avrupa'ya gidip, Viren'le ikinci bir rezalet yaşayacağın için mi gerginsin?
A única maneira de me aproximar do Virén é se ele passar aqui as férias de Verão.
Viren'ın yanına yaklaşabilmemin tek yolu yaz tatilini burada geçirmesi.
Pessoalmente, gostava de lhe dar uma visita guiada de 5000 metros ao Campo Hayward.
Peki, ne olacak? Viren'le Oregon'da mı yarışacaksın?
Defrontar o Virén em Oregon ou defrontá-lo em Montreal?
Viren gelmiyor.
O Virén não vem.
Tek istediğim Virendi!
Eu só queria o Virén.
Ama Viren seni istediğinden pek o kadar emin değil.
O Virén não está tão certo em relação a ti.
Kuzenin Viren seni görmeye geldi.
O teu primo Viren veio ver-te.
Ishika çocuğum, yeni dans partnerin Vikram'la tanış, Viren değil tamam?
Ishika, encontrei-te um novo parceiro de dança, Vikram, não é Viren, certo.
Bedford, Yifter, Lasse Viren?
Bedford? Yifter? Lasse Virén?
Vıren de geçen ay üç bin metrede bir dünya....... rekoru kırmış.
O Virén quebrou o recorde mundial dos 3000 metros no mês passado.
Viren düşüyor.
E Virén cai para fora da pista.
Kendini göstermenin zamanı.
Não ponhas já o Virén de lado.
- Tanrım.
Depois da queda Virén volta ao grupo e sobe para o 5º lugar.
- Rekora doğru gidiyor.
Lá vem Puttemans atrás de Virén.
- Viren hızlanıyor.
- E Virén segura a liderança.
Yirmi yedi nokta otuz sekizle, yirmi yedi nokta otuz dokuz olan dünya rekorunu kırdı.
Lasse Virén é o vencedor, 27 : 38.3. Isto quebra o recorde mundial de 27 : 39.4.
Hadi Pre!
Aí está Virén, a tomar a liderança.
İşte atağa kalkan Viren.
Pode ser a separação do grupo.
Son turun mücadelesine girdiler.
Vai ser uma final renhida, pois é impossível para Prefontaine afastar-se de Virén.
Viren!
Virén aproxima-se da sua segunda medalha de ouro.
- Hadi. göster kendini!
Virén permanece lá!
- Başaracaksın! Hadi! Viren hâlâ başta.
Em directo do Estádio de Munique, ninguém no mundo sabe como isto vai acabar.
Yirmi üç yaşındaki Finli polis memuru Lasse Viren yarışı kazandı. Bu adam uzun süredir dünyanın en iyi atleti.
Aquele homem é um dos melhores corredores do mundo, em muito tempo.
Çok tuhaf. Bu günlerde...
É engraçado, ultimamente não sei se quero treinar muito e derrotar o Lasse Virén ou ficar na cama.
Finlandiya yerine Rusya'da koşturacaklar beni.
Diz-lhes para se irem catar e vai defrontar o Virén na mesma!
Ya Montreal'de kazanamazsam? Bu çok... Derin bir konu.
É como se no fundo, quero tornar-me suficientemente profissional pelo dinheiro para não ter de enfrentar o Virén outra vez.
Eğer Viren'le yarışamazsam, onu yenemem, Nancy.
Não posso vencer o Virén se não posso correr contra ele, Nancy.
Antrenmanlar nasıl gidiyor? Neden değişiklik olsun diye gidip, başka birini sinirlendirmiyorsunuz çocuklar?
Está ansioso por voltar à Europa este Verão e esmurrar o Virén outra vez?
Şahsen ben Viren'e Hayward Pisti'nde beş bin metrelik bir ders vermeyi çok isterim.
Oiçam, fãs do Pre.
- Ben de Viren'i istiyorum.
E eu quero o Virén.