Volte Çeviri Portekizce
9,434 parallel translation
Bekle, geri gel.
Espere, volte.
Frederick ile tekrar evlenmediği takdirde.
Desde que ela não volte a casar com o Frederick?
Daha sonra gel. Şu an çok açım ve pek havamda değilim.
- Volte depois, estou cansado.
Geçmişe dön ve uyar onu.
Volte no tempo e o avise,
Bir radyasyon seansı sadece. Sonra belki bu canavar azalmaya başlar.
Só uma sessão de radiação... e talvez este monstro volte a diminuir.
Kurutmak istiyorum bunu. Peşimi bıraksın ve geri gelmesin istiyorum.
Quero erradicar isto... para que ele me deixe e nunca mais volte.
Umarız yine gelirsiniz.
Espero que volte em breve.
Bizi seçtiğiniz için teşekkürler. Yine gelin.
Obrigado pela preferência e volte em breve.
- Yeniden doldurma, lütfen.
- Preciso que volte a encher.
Onları yeniden kesmezsem, satması zor olacak.
Não vai ser fácil passá-las, a não ser que as volte a cortar.
Riles, senfoniye geri dönmemi istiyorlar.
Riles, querem que volte para a orquestra.
Hemen dön yoksa.
Volte depressa, senão...
Kendine üzülmen için 5 saniye vereceğim, ondan sonra oyunda başına ihtiyacım var.
Dou-lhe 5 segundos para ter pena de si e depois volte à realidade e de volta à ação.
İşine dön.
Volte ao trabalho.
Bunun yanlış ve anayasaya aykırı olduğunu söylemezseniz hiçbir şey böylesine anlamsız bir trajedinin tekrarlanmasını engelleyemez.
Se não disserem que isso é errado, que é inconstitucional, não há nada que possa evitar que este tipo de tragédia sem sentido volte a acontecer.
Buraya bir daha gelirsen aklını alırım.
Volte cá e está feito.
Masaya tekrar oturalım.
Volte à mesa das negociações.
Eminim her kelimesinden nefret edecek, ama eve dönmesini sağlayacaksa...
Vai odiar, decerto, mas se permitir que volte para casa...
Sonra tekrar cankurtaranlık yaparım belki.
E depois talvez volte a ser nadadora-salvadora.
Ezra gelmeden sana bir şey gösterebilir miyim?
Posso mostrar-te uma coisa antes que o Ezra volte?
Tek isteğim mülkü düzgün bir şekle getirmek.
Apenas quero que a propriedade volte a ser o que era.
Hedvig'in eve gelmesine daha 1 saat olduğunu fark ettim.
Imagino que tenhamos uma hora antes que Hedvig volte..
Yeniden havalanabileceğini düşünüyorum.
Concluo que ele talvez volte a voar.
Yani çözüm, retina altı sıvısının nasıl boşaltılacağını bulmaya kalıyor. Böylece retina koroid ile temas edip oraya tekrar tutunacak ve yeniden iş görebilecek.
Portanto, o complicado é descobrir como drenar o fluido subretinal, para que quando a retina entrar em contacto com a coroide, se volte a ligar e assuma a sua função normal.
- Brockhurst'un tekrar boy göstermesinden daha endişeliyim.
Estou mais preocupado com que o tal de Brockhurst volte a aparecer. Já tratei disso.
Bunun bir daha tekrarlanmamasını sağlayın lütfen.
Assegure-se de que isto não se volte a repetir.
Geri dönün!
Volte aqui!
Yapmanı istediğim şey şu, ofisine git ve söyle ki Bay...
Quero que faça o seguinte, volte ao escritório e diga ao senhor...
Bir daha görmeyeyim sizi burada.
Que não vos volte a apanhar aqui.
Henry, çok sevimli görünüyor ama ailesine dönmesine izin vermelisin.
Henry, ela parece adorável, mas deixa que ela volte para a familia.
Git işini yap işte, şerefsiz seni!
Volte para o seu trabalho, seu... filho da mãe!
Bak ne diyeceğim, sebebi bulduğunda geri gelirsin.
Digo-lhe uma coisa, herói, volte a falar quando souber.
Benimle gelin.
Volte comigo.
İnsanların hazır olsun ama yine de benim dönmemi bekle, anladın mı?
Tu prepara o teu pessoal para partir, mas espera que eu volte, percebes-te?
Şimdi umuyorum ki, ikimiz de umuyoruz ki sorunlarımızı hemencecik çözeriz ve her şey normale döner.
Agora espero... Esperamos os dois, que as coisas se acalmem e que tudo volte ao normal.
Annem olmaya devam etmesini istiyorum.
Quero que ela volte a ser a minha mãe.
Bu hastaneyi korumak benim görevim ve ben buradayken Jackie asla bir hastaya dokunamayacak.
Tenho um mandato para proteger este hospital e vou assegurar-me de que a Jackie nunca mais volte a tocar num paciente.
Onun sağlığını yine tehlikeye atacak bir şey yaparsan, yemin ederim ki senin mezarını kazarım.
E se fizer algo que volte a ameaçar a saúde dele, eu juro por Deus que a enfio numa cova.
O da dönmeni istiyor.
- Ela também quer que volte.
İşe koyul o zaman Şerif.
Então volte para lá, Xerife.
Doğruca buraya geri dönün.
Volte rapidamente.
- Seattle. - Seattle en güzel, geri dönmek.
Seattle é agradável, volte para lá.
Katilin tekrar döneceğinden endişeleniyor musun?
Tens receio que a atiradora volte?
Kardeşim. Lütfen geri çık.
Por favor, volte para trás.
Arabaya gir.
Volte para o carro.
Sence aileme dönebilir miyim?
Pensa que talvez volte para a minha família?
Ve o hafta bittiğinde kimse seni izlemeyecek, yaptıklarını umursamayacak ben de seni dövmeye gelebilirim.
E quando essa semana acabar e ninguém estiver a ver-te, a preocupar-se com o que fazes, pode ser que volte para te bater.
Ne yaparsan yap Chester's Mill'de kalmak onu hayatta tutmayacak.
Independentemente do que faças, ficar em Chester's Mill não vai fazer com que volte à vida.
- Buraya bir daha gelme.
- E não volte.
Buraya dön!
Volte para aqui!
Benden ibretlik yapacak ve değer verdiğim herkesi teker teker bulacak ve aynısını onlara da yapacak ki benim yaptığımı bir daha kimse yapamasın.
e fazer-lhes o mesmo para que ninguém volte a fazer o que eu acabei de fazer.