Vonnie Çeviri Portekizce
39 parallel translation
Von...
Vonnie.
otele döndüm ve kapıcı biraz kalbimi yağladı, bilirsin işte, ben tesadüfen, benim adım Joe Berlin.
Voltei para o hotel e pedi ao porteiro que me oleasse o pacemaker... A propósito, chamo-me Joe Berlin. Vonnie Sydell.
Vonnie, lütfen.
- Sim, Vonnie, há!
Vonnie'nin söylediğine göre çalıştığı on yıl en mutlu olduğu zamanlarmış.
A Vonnie diz que os 10 anos que trabalhou são os melhores que já teve.
Vonnie, yanıma gelebilir misin?
Vonnie, pode vir aqui?
Üne ve gişeye tapan bu şehrin değerleriyle yozlaşmamış güzel ve çekici olan Vonnie onu etkilemişti.
Adorável, encantadora, de não se deixar levar pelos valores da cidade sedutora que venerava a celebridade e os ganhos recordes.
Bununla beraber Bobby, ona erkek arkadaşı olup olmadığını sormaktan korkuyordu.
Vonnie encantava-o mas ele tinha medo de perguntar se ela tinha namorado.
- Vonnie, selam.
Vonnie...
Bobby bunu paylaşmak için Vonnie'nin de yanında olmasını dilerdi.
E ele teria gostado de o ter visto com Vonnie.
Ama Vonnie onu en başından uyarmıştı ; bir sevgilisi vardı.
Mas ela tinha-o avisado desde o início que tinha alguém.
Seni seviyorum Vonnie.
Eu amo-te, Vonnie.
Bu yapamam Vonnie.
Não consigo, Vonnie.
Belki Vonnie bu yasak ilişkiden kalbi kırık bir şekilde ayrılmıştı ama Bobby kesinlikle öyle değildi.
Vonnie estava triste com o fim do seu namoro, mas Bobby decidiu que ela não ia ficar assim.
Ve Vonnie gerçekten denedi.
E ela também tentou.
Vonnie, Bobby'nin cazibesine ve sevgi dolu ilgisine yenik düşmeye başladı.
Com o passar do tempo, Vonnie sucumbiu ao charme de Bobby e a sua meiga atenção.
Beni Vonnie ile tanıştırdığın için.
Por ter-me apresentado à Vonnie.
Vonnie'nin başkasını bulmasından endişe ediyordu ama bu kişinin Yeğeni olabileceği aklına bile gelmemişti.
Ele temia que Vonnie encontrasse alguém, mas nunca sonhou que seria o seu sobrinho.
Phil Vonnie'den çok hoşlanmıştı Vonnie'de Phil'in cazibesinden ve enerjisinden etkilenmişti.
Ficou encantado com a cara dela, e ela, foi cativada pelo seu charme e pela sua capacidade de dirigir as coisas.
Vonnie, burada çalışmanı istemiyorum.
Vonnie, não quero que trabalhes aqui.
Vonnie'nin kafası karışmıştı.
Vonnie estava perplexa.
Phil Stern ile evlenmesinde ısrar edip daha sonra tereddüt ederek, Bobby'nin çok hoş olduğunu ve ona tutkulu bir şekilde âşık olduğunu söyleyen ev arkadaşı Rosalind ile derdini paylaştı.
Falou com sua companheira de quarto, Rosalind, que inicialmente a aconselhara a casar-se com Phil Stern. mas que depois hesitava, achando o Bobby muito melhor e cegamente apaixonado por Vonnie.
- Vonnie ile aranız nasıl?
Como é que estão as coisas entre ti e a Vonnie?
Kısaca Vonnie dedikleri oluyor mu?
Alguém te trata pelo diminutivo Vonnie?
Vonnie, Meksika'ya gitmiyoruz.
Vonnie, não vamos ao México, vamos...
Çocuğumuza küçük piç dedikleri zaman, haklı olmalarını istemezsin değil mi?
Vonnie, quando o chamarmos bastardinho, ele não poderá negar.
- Bana Vonnie dedin. Öyle mi?
Tu chamaste-me Vonnie.
Eski sevgiline de Vonnie demiyor muydun?
Era assim que se chamava a tua antiga namorada?
- Vonnie'yi hatırlarsın. - Seni tekrar görmek güzel.
Já conheces a Vonnie?
Vonnie yenge.
Tia Vonnie.
Sanırım sana hâlâ âşığım Vonnie yenge.
Ainda tenho uma queda por ti, tia Vonnie.
Phil meşgulken, Bobby her bahaneyi Vonnie ile vakit geçirmek için kullandı.
Com Phil ocupado, Bobby usava qualquer pretexto para estar com a Vonnie.
Vonnie, Hollywood'dayken ona söz verdiği ve hâlâ pişirmediği yemeği hatırlayınca ; Bobby şehir merkezinde bir lokanta ayarladı.
E quando ele lhe lembrou o jantar que ela lhe havia prometido cozinhar em Hollywood, ele descobriu uma cozinha na Baixa da cidade.
Tabii ki Vonnie'yi aradı.
E, claro, contactou a Vonnie.
Vonnie buralarda mı?
A Vonnie veio?
Biz de şimdi Mike ve Vonnie ile yemek yedik.
Estamos a acabar de jantar com o Mike e a Vonnie.
Sanki gitmeye karar veren benmişim gibi bir görüntü veriyorum, biliyorum ama aslında Vonnie'nin kararıydı.
Eu sei que dou a entender que a decisão foi minha, mas foi da Vonnie.
Dün gece dışarı çıkıp yemek yedik sadece. - Ben, Mike, Vonnie ve Diana.
A única coisa que fizemos foi sair para jantar, eu, o Mike, a Vonnie e a Diana e...
Ben, Mikey, Vonnie ve seni mutlu edecekse söyleyeyim, Diana da oradaydı.
Eu, o Mikey, a Vonnie e também a Diana, para tua satisfação.
Vonnie'yi hatırlarsın
Conheces a Vonnie?