English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ V ] / Vücudum

Vücudum Çeviri Portekizce

845 parallel translation
- Bütünüyle titreyen vücudum var... ve bunlardan uzak durmak istiyorum. - Böyle bir kasabadan ne beklersin ki?
Que esperavas, numa cidade destas?
Çok hasta.Vücudum hastaydı.
Muito doente. Meu corpo adoeceu.
Vücudum.
O exame médico.
Temizlendiğim için bütün vücudum Heyecan içinde titriyor.
O meu corpo todo vibra de limpeza.
- Benim vücudum ve onunki bir.
- O meu corpo e o dela são um só.
Vücudum onun etinden ve kanından.
O meu corpo da carne e do sangue dela.
Vücudum onun etinden.
O meu corpo da carne dela.
Vücudum elbette ki öyle değil.
Ora, com certeza não é!
Öyle soğuk ki. Bütün vücudum buruşacak.
Vai-me deixar toda arrepiada.
Lakin gıdanın, kuru, dökülen parçasını elime alır almaz vücudum adeta mevcut olmaktan vazgeçti.
Mas inclusive ao tocar as secas migalhas de comida, foi como se meu corpo tivesse deixado de existir.
Bacaklarım sanki bir çamur ve bütün vücudum titriyor.
Os meus joelhos vacilam e estou todo a tremer.
O anda bütün vücudum sarsılmaya başladı.
Sai do carro e comecei a tremer por todo o lado.
Ama vücudum ayni fikirde degilmis.
Mas o meu corpo não parece concordar.
Vücudum yapış yapış oldu.
Estou pegajoso de suor.
Aynı zamanda güzel bir vücudum var, zenginim... ve çok yakışıklı bir adama aşığım.
Também tenho uma bela figura. Sou rica. E estou apaixonada por um homem muito bonito.
Bana bir iyilik yapıp vücudum çökmeden önce bir fincan kahve getirebilir misin?
Poderia fazer-me um favor arranje-me uma chávena de café antes que desmaie?
Her neyse, sormuştu bana. "Sence de, vücudum harikulade değil mi?"
E ela perguntou-me " Não achas que eu sou bem feita?
Yüzüm, vücudum.
A minha cara, o meu corpo...
Sanki sonsuza kadar uzanabilen bir vücudum var gibi.
Pareço ter um corpo que se expande para o infinito.
Vücudum ölüyor, ama beynim hala sağlam.
O meu corpo está a morrer, porém o meu cérebro está perfeito.
Vücudum pes ediyor.
Meu corpo é uma dádiva ausente.
Vücudum seni arzuyla çılgına çevirmiyor mu?
O meu corpo não te põe louco de desejo?
Vücudum seni arzuyla çılgına çevirmiyor mu?
O meu corpo não te põe louca de desejo?
Vücudum seni arzuyla çılgına çevirecek mi?
O meu corpo tornar-te-á louco de desejo?
Vücudum tatmin edilmek isteğiyle yanıyordu.
O meu corpo precisava de se satisfazer.
Vücudum alkolü kaldırmıyor.
O meu corpo não tolera alcool.
Çocukken kızamık geçirdim, vücudum iş görmüyor.
Tive sarampo quando era criança. O meu corpo não funciona.
Şunu söyleyeyim ; iyi bir vücudum var.
Bom, digo-te já, tenho um bom corpo.
- Benim vücudum bunu kaldıramıyor.
- O meu organismo não aguentava isso.
Uyandığımda tüm vücudum, onun sürdüğü kutsal yağ ile yağlanmıştı.
Quando acordei, o meu corpo estava todo gorduroso do óleo sagrado com que ela me tinha untado.
Vücudum mu?
Do meu corpo?
Vücudum o kadar yaşlı ki, ona çok çekici geliyor.
O meu corpo fascina-o por ser tão velho.
Vücudum senindir... sonsuza kadar.
O meu corpo é teu... Teu para sempre.
Ve şimdi de, kafamı kestin "Ben ve kafam" mı derim yoksa "Ben ve vücudum" mu?
E, agora, se me cortares a cabeça... eu diria, "Eu e a minha cabeça." ou "Eu e o meu corpo"?
Fazla oturmaktan vücudum bozuldu.
Estar sempre sentado estragou-me o corpo.
- Ve vücudum yoluyla.
E através de meu corpo.
Çok uzun süre yatakta kaldım. Tüm vücudum ağrıyor.
Estou há tanto tempo na cama que me dói o corpo todo.
Seni tanımadan önce mükemmel vücudum vardı.
Quando penso que antes de te conhecer... tinha os ombros tão bonitos...
Yüzüm ve vücudum yaşlandı.
O meu rosto e o meu corpo envelheceram.
Vücudum sıradan.
O meu corpo é normal.
Sonra kendimi buraya gömdüm ve bu bina vücudum oldu.
Minha irmã. Onde está a minha irmã?
Vücudum mu, güzel ha?
O meu corpo, bonito?
Çünkü vücudum izlerle dolu.
Por causa das marcas no meu corpo.
Kafam rahatlamıştı. Hatta bütün vücudum hafiflemişti.
Minha cabeça estava boa, e meu corpo mais ligeiro.
Benim vücudum iyi.
- O meu corpo está óptimo.
Şu anda vücudum aklımın yanında. Sinyal sesinden sonra adınızı ve mesajınızı bırakın, şok terapim biter bitmez sizi ararım. İçeride ne işin var?
Ao sinal, deixe o seu nome e mensagem, e eu entrarei em contacto consigo, mal a minha terapia de choque acabe.
Akıma o kadar yakınım ki tüm vücudum karıncalanıyor sanki.
É raro e fatal, se não for tratado em 24 horas. Já tive. Quase morri.
Şimdi bir zamanlar "vücudum" dediğin sadık hayvandan feragat et.
Agora cedereis o fiel animal a que um dia chamastes corpo.
Giysiler için uygun bir vücudum var.
Estás tão bonito de uniforme. Tenho um corpo perfeito para a roupa.
Vücudum buruşmaya başladı.
Estou a ficar enrugada.
Bütün vücudum bir silahtır.
Todo o meu corpo é uma arma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]