Ware Çeviri Portekizce
100 parallel translation
- Calem Ware, yine uyumamışsın.
Diga West, não dormiu à noite?
Bayan Dickenson, bu şerifimiz, Calem Ware.
Srta. Dickinson... nosso xerife Calem Ware.
Benim için üzülüyorsunuz sanırım Bay Ware.
Estou vendo que o senhor me lamenta, Sr. Ware.
Senin için üzülmeliler Calem Ware.
É pelo senhor, pode crer.
Tally'ye söyleyecektim, ama Şerif Ware fikrimi değiştirdi.
Eu ia-lhe contar. Mas o xerife Ware fez-me mudar de ideia.
Yumruk yumruğa dövüşmeden beni durduramazsın demiştim Calem Ware.
Eu disse-lhe que não há arma que me segure, Calem Ware.
Dövüş benimle Calem Ware, yoksa tüm kemiklerini kırarım.
Calem Ware, levante... Trate de lutar, senão eu rebento-o.
Calem Ware'in kellesi için bile çok para.
É dinheiro demais pela vida de Calem Ware.
Kasabayı o kurdu, yasaları o koydu onlara uysunlar diye Calem Ware'i o getirdi.
Criou a cidade, determinou as leis... e trouxe Calem para que todos vivam por ela.
Patron, başaramadım. Bay Ware'i Tanrı kurtardı. Birkaç santimetreyle ıskaladım.
Patrão, eu errei... a faca passou pertinho dele.
Kapının arkasından Ware'i öldürmesi için Brion'a altın verdiğinizi duydum. Bana da verirsiniz diye düşündüm.
Eu estava atrás da porta quando ofereceu dinheiro a Dingo... para matar o Sr. Ware e achei que daria o mesmo para mim.
Bayanın kalbinde Ware'den üstün olmak istiyorsunuz.
E o senhor que pensou suplantá-lo perto da moça.
Calem Ware.
Calem Ware!
Calem Ware, ülkenin bu tarafındaki her adamdan daha hızlı silah çeker.
É bom decidir, Calem puxa o trabuco... mais depressa do que qualquer pistoleiro.
Calem Ware için son görevini yapmaya geldi.
Apresentar as suas condolências a Calem Ware.
- Ware'in arkadaşı olduğunu söylediler. - Öyleyim.
- Soube que é amigo de Calem.
Sana git Calem Ware'i getir dedim.
Eu disse para ir chamaro Calem Ware.
Hayır efendim. Barımda, Calem Ware'in ölümüne kadeh kaldıramazsınız.
Não permito brindes à morte de Calem aqui no meu bar.
Artık Medicine Bend'te işin bitti Abe. Senin ve Calem Ware'e arka çıkan herkesin işi bitti.
Está acabado nesta cidade... assim como todos que apoiavam Calem Ware.
Calem Ware'in ölümüne kadeh kaldırmayacağız. Anlamamasına rağmen başına gelenler çok talihsiz.
Não vamos brindar à morte de Calem Ware... foi uma pena que ele morreu... mesmo que ele não tenha entendido.
Calem Ware öldü.
Porque Calem Ware morreu.
Calem Ware?
Calem Ware!
Şerif Ware yalın bir insandı.
O xerife era um homem simples.
Calem Ware'in bu kadar arkadaşı olduğunu bilmezdim.
Não sabia que Calem tinha muitos amigos.
Bayan Ware.
Sra. Ware.
- Calem Ware'e uygun bir kadın değilsiniz.
Apenas não está à altura de Calem Ware.
Calem birini görebilecek durumda değil Bayan Ware.
Calem não quer receber ninguém, Sra. Ware.
Calem Ware'i öldüren adamı öldüren adamın sahip olacağı prestiji düşün.
Pense no prestígio que teria aquele que matou Calem Ware.
- Calem Ware bu tarafa geliyor.
- Calem Ware, vinha para cá.
- Calem Ware'i gördüğünü söylüyor.
Ele disse que viu o Calem Ware.
Calem Ware.
Calem Ware.
Ware'in silahıyla iki kez yüzleşip hayatta kalan birini duydun mu?
Conhecem alguém que enfrentou Calem duas vezes e escapou?
Sör Percy Ware-Armitage Fransa'ya havalanmış bulunuyor.
Sir Percy Ware-Armitage descolou rumo a França.
Çok özür dilerim, Bay Harry Ware.
Peço-lhe desculpa, Sr. Harry Ware.
Dış Parti 38091 Ware, Minitrue, Porno Bölümü.
Partido Externo 38091 Ware, Minitrue, Secção Porno.
Göreve çıkmadan önce, Shelby kampındayken Teğmen Ware, istihbarat işinin berbat bir iş olduğunu söylemişti.
Ainda no Campo Shelby, antes de sairmos... Tenente Ware foi informado de que a Inteligência estava fazendo um péssimo trabalho.
Teğmen Ware, Çavuş Knott.
Tenente Ware, Sargento Knott.
Teğmen Ware siz de Çavuş Knott ile sürekli telsiz temasında olun.
Tenente Ware... mantenha contato de rádio constante com o Sargento Knott.
Ware arıyor.
Ware está no telefone.
Ware'e, Almanlarla gece vakti karşılaşmamızdan bahsettim.
Eu contei a Ware sobre nosso encontro noturno com os alemães.
Griffin istihbarat için çıldırıyordu ve bu yüzden Ware, bize düşmanın komuta merkezini bulma emri verdi.
Griffin está desesperado por informações... então Ware ordenou que procurássemos o posto de comando deles.
- Bu konuyu Ware'e aktaracağım.
- Vou reportar ao Tenente Ware.
- Ben hâlâ önce Ware'i bilgilendirelim derim.
- Ainda acho que devemos chamar o Tenente Ware primeiro.
- Sence Ware ne yapacak?
- O que acha que ele vai fazer?
Ware'i mi getireceğiz?
Nós vamos trazer Ware aqui?
Ona, iki saat içinde dönmezsek merkezdeki Ware'i aramasını tembihledim.
Falei pra ele que se não voltasse em duas horas era para chamar Ware na base.
Ware ve Griffin esirlerini almak için şatodalarmış.
Ware e Griffin estão na casa, procurando o prisioneiro.
Teğmen Ware, lanet olsun!
Tenente Ware, maldição!
Ware'e senin hakkında olumlu bir rapor yazmasını söyledim.
Eu pedi ao Ware para citá-lo para uma recomendação.
Ware'e de böyle söyledim.
Foi o que contei ao Ware.
Burası Calem Ware'in odasıydı.
Bem... este era o quarto dele.