English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ W ] / Wharton

Wharton Çeviri Portekizce

219 parallel translation
Anlaşılan Bay Andrew Wharton, Wharton Mağazaları'nın sahibi Sally'nin para kaynağıymış.
Andrew Wharton, presidente das lojas Wharton, era amante de Sally.
- Bizi mi, Bay Wharton'ı mı?
- A nós ou ao sr. Wharton?
- Sende o cesaret yok. Wharton'a gittin.
- Então foi falar com o sr. Wharton.
Bay Wharton buraya geldi. Ona telefon ettik.
O sr. Wharton veio cá e nós telefonamos-lhe.
O halde Bay Wharton'la sen konuş.
Quer falar com o sr. Wharton?
Bay Wharton.
Sr. Wharton.
Büyük bir reklamcısınız, Bay Wharton.
O senhor é um grande anunciante, sr. Wharton.
Üzgünüm, Bay Wharton.
Tenho muita pena.
Bayan Wharton Sally konusunu biliyordu.
A minha mulher está ao corrente de tudo.
- Wharton, karına haberi yapmayacağımı söyleyebilirsin. - Teşekkür ederim, efendim.
Sr. Wharton, diga à sua mulher que vamos suspender a publicação do artigo.
Wharton ve Rienzi arasındaki yıllar için boşluk bırak.
É o vazio no período entre o Wharton e o Rienzi.
Sally'nin lise yılları, Wharton'un mağazasında modellik yaptığı yıllar.
Sally na universidade, manequim no Wharton.
Wharton ile nehir arasındaki boşluğu doldurursak Rienzi ile dolacaktır.
Se neste vazio, entre Wharton e o rio, conseguíssemos inserir Rienzi...
Frank. Willebrandt haberinden Wharton ile ilgili kısmı çıkartın. Onun yerine Cleary'nin haberini koyun.
Frank, para o artigo da Willebrandt, vamos esquecer o Wharton, e seguimos a peça do Cleary como guia.
Bu Bayan Wharton. Merhaba Leslie.
Esta é a Menina Wharton.
- Wharton Akademisi - Massacusets
ACADEMIA WHARTON
Anlattıklarınıza göre C C Wharton silahı kaptı ve marşal Potter'ı öldürdü.
Segundo a sua versão... C. C. Wharton pegou uma espingarda e matou o comissário Potter.
O iki Wharton dahil 23.
Contando os dois Wharton, 23.
Altı mermili bir silahla birden Wharton'ların önüne çıktığınız doğru değil mi?
Não é certo que avançou sobre os Wharton com um revólver nas mãos?
Yaşlı Wharton'dan geriye doğru uzaklaştığınızı söylediniz.
Disse que recuou ante o velho Wharton.
Vardığınızda, Aaron Wharton çaydanlığın yanında mıydı?
Estava Aaron Wharton de pé junto a uma fogueira?
Wharton da mı o kadar ilerledi? Altı veya sekiz adım?
Ou seja, Wharton avançou a mesma distância?
Harvard ve Wharton mezunlarıyla karşı karşıyasın.
A competição é gente com cursos de Harvard e Wharton.
Albay Wharton, dini bir sembol, her iki ölüm mahallinde de bulunmuş.
Coronel Wharton, foi encontrado nos locais dos crimes uma determinada marca de ritual.
Albay Wharton, geçen ay bir isyan başlattığını söyledi.
O coronel Wharton diz que você incitou o motim do mês passado.
Wharton bizi evimize geri göndermeyecek.
O Wharton não nos deixa regressar a casa.
Şu an konuşamam, Albay Wharton bu kadar yakınınızdayken olmaz.
Não podia falar com o coronel Wharton por perto.
- Dayak olaylarını Albay Wharton mu emretti?
- O coronel Wharton autorizou as sovas?
Wharton, bu insanlara, ellerindeki tek silahla kendilerini savunmak dışında seçenek bırakmamış.
O Wharton não deu outra hipótese a estas pessoas senão retaliarem com o que têm.
İkisi Albay Wharton'un komutası altındaydı.
Dois estavam sob o comando do coronel Wharton.
Yani askeriye, Wharton'un intikamı için zemin mi hazırlıyor?
Está a dizer que o exército está a autorizar a vingança do Wharton?
Ve Wharton?
E o Wharton?
Wharton, Haiti'de görev yaparken tanışmış olmalılar.
Devem ter-se conhecido quando o Wharton serviu no Haiti.
Dunham ve Guttierez'in ikisi de, Albay Wharton hakkında şikayette bulunmuşlar.
O Dunham e o Guttierez apresentaram queixas contra o coronel Wharton.
- Wharton nerede?
- Onde está o Wharton?
O adamlar Wharton aleyhinde tanıklık edeceklerdi, Wharton da onları öldürdü.
Aqueles homens iam testemunhar contra o Wharton, por isso ele impediu-os antes disso.
Sen Wharton'ı yakala.
Vai buscar o Wharton.
Bırak bıçağı, Wharton.
Largue a faca, Wharton.
O Wharton piçi de bunun şarkısını söylüyor.
E o cretino do Wharton a cantar!
Edith Warton'la Henry James New York'unda yaşamak gibi.
É como estar na Nova Iorque da Edith Wharton e do Henry James.
Edith Wharton gurur duyar ve not almakla meşgul olurdu.
A Edith Wharton ficaria orgulhosa e tomaria notas.
New Jersey'de yaşıyorum, Fransızca ve Portekizce konuşabiliyorum.
Vivo em Nova Jérsia, falo francês e português, Escola de Gestão Wharton.
Beni seçerseniz 200 bin dolarlık Wharton MBA'inden fazlasını edineceksiniz.
Se me escolheres, terás mais do que uma economista a ganhar 200 mil dólares.
Ayrıca onunla evli olma ayrıcalığına sahip... Wharton üniversitesi edebiyat profesörü eşi de şu an aramızda.
Bem como o distinto Warton Professorde Literatura, que tem a felicidade de ser seu marido.
Bayan Prager ve Bay Wharton'u beklerken, Reese'le bir kez daha konuşabilir miyim?
Enquanto esperamos à senhorita Prager e ao senhor Wharton perguntava-me se poderia falar com o Reece outra vez.
Gelecek hafta Wharton Okulundaki dersimi iptal et.
Cancela a minha conferência no Liceu Wharton da próxima semana.
Senin yüksek Wharton İşletme Okulu standartlarına uymayacağından eminim.
Não deve estar à altura do teu grau de exigência.
Merhaba Gwen, ben David Wharton, umarım geçmişten hatırlamayı isteyeceğin biriyimdir.
Gwen, fala o David. Oxalá fiques contente por ouvir uma... voz do passado.
Wharton'ın parlak çocuğu.
Um garoto prodígio.
Harvard'a ve Wharton'a gittim.
Estudei em Harvard e em Wharton.
İki kulak zarı da patlamış.
EDIFÍCIO DISTRITAL LLOYD P. WHARTON, CONNERVILLE, OKLAHOMA Tem os dois tímpanos furados.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]