Whiskey Çeviri Portekizce
550 parallel translation
- Viski yok değil mi?
- Não há whiskey, pois não?
Bunu, çocukluğumdan beri yapmamıştım. Gel bakalım Whiskey.
Não fazia isto desde criança.
- Bir viskiyle sodaya ne dersin?
Que tal um whiskey com soda?
Viski ver, Steve. Sek olsun.
Dá-me lá um whiskey, Steve.
- Butch, viski ısmarladım.
- Butch, pedi um whiskey.
- Pekala, burası whiskey salonu, değil mi?
- Isto é um saloon, não é?
- Whiskey bulunur.
- Temos whiskey.
Ben kesinlikle buraya geleceğimi düşünmezdim... ama biraz su için, biraz whiskey ticareti yapmak zorunda kalacağım.
Nunca pensei que ia chegar a isto... mas acredito que vou ter que trocar o meu whisky por água.
Hayatında ödediğin tek vergi, viski vergisi. Hazır mısın?
O imposto do whiskey foi o único que alguma vez pagaste!
Viskinin galonunun 10 cent'e satıldığı zamanları!
Quando o whiskey era tão barato.
Sana biraz viski verelim Quayne.
Vamos dar-lhe um golo de whiskey, Quayne!
Bir parça İrlanda viski! Onu kendim koyarım.
Dá-me uma garrafa de whiskey irlandês e eu sirvo-me.
Sonra Alathea, İngiliz uşağını cankurtarandan kendisiyle kahvaltı yapmasını istemesi için yollar. Ama kahvaltı yerine, birer viski kokteyli alırlar.
Alathea manda o mordomo convidar Channing para o pequeno-almoço, mas, em vez disso, bebem whiskey sours.
- Viskine biraz su koyamaz mısın?
- Quer um pouco de água no whiskey?
Viski içtiğim zaman viski içerim ; su içtiğim zaman da su.
Quando bebo whiskey, bebo whiskey, e quando bebo água, bebo água.
O gece domuzlar Boksör'ün yaşamıyla satın aldıkları viskiyi, Boksör'ün anısına içtiler.
À noite, os porcos beberam à memória de'Boxer'... como o'whiskey'que comprar com a vida de'Boxer'.
Skagway siz gelmeden önce iyi bir kasabaydı. Süslü kadınlar ve berbat viskinizle madencileri kandırdınız.
Skagway sempre foi um bom povoado antes da sua chegada... a roubar e a enganar os mineiros com péssimo whiskey e mulheres.
Yüzbaşı, geldiğim yerde, viski en sevdiğimiz şeydir.
Lá donde eu sou, adoramos whiskey.
Viski.
Um whiskey
- Öyle dedim.
Isso mesmo. Eu quero um whiskey.
Rahatsız mı oldun? - Hayır.
Tem alguma coisa errada eu pedir um whiskey?
Kabahat viskide değil, milletin söylediklerinden değil.
Não é o whiskey, o que as pessoas pensam ou a demonstração.
Bir gün yine salonda oturmuş poker oynayıp içiyoruz Jack, McCall'a pislik yaptı, o whiskey şişesi ile burnumu kırdı ve ben de onu salonun zeminine çiviledim.
Wild Bil jogava pôquer com Coleman... e, de repente, entrou McCal, magro, feio e bêbado... e disparou no Bil pelas costas.
65 $ ve yetecek kadar whiskey.
65 dólares ao mês mais o whisky.
Viski.
Whiskey.
Sence o viskiden bir bardak da ben içsem bağırsaklarım için kötü olur mu?
Achas que um copo de whiskey agravava os espasmos?
- Ne demezsin. Eyaletteki bütün viskileri içip bitirecek.
Quando beber todo o whiskey do distrito, fica curado.
Whiskey mi?
Uísque?
Günde ne kadar viski içiyorsunuz Bay Dillert?
Quanto whiskey bebe num dia, sr. Dillert?
Kafası viskiyi hiç kaldıramıyor!
Não tem cabeça para whiskey!
Sen Teksaslı, benimle viski içer misin?
O que é que os texanos usam para beber whiskey? - Beber whiskey.
Teksaslılar, içecek olarak viski... evet viski içiyorlar.
O que vocês texanos usam para beber whiskey... é beber whiskey.
- Orada viski var.
- Há whiskey ali,
- Viski mi istiyorsun?
- Você quer whiskey?
Buraya sekiz viski, ha?
Whiskey para oito, huh?
Her şey gönlünüzce olsun bayım.
Só do mais fino para si, senhor. Whiskey?
The City savunmasından Phillips.
Whiskey, Bob. O meu nome é Phillips. Do City Guardian.
Viski iyi gelir.
Um whiskey.
"Kid Shelleen ve Whiskey Slide Katliamı."
"Kid Shelleen e o Massacre em Whiskey Slide."
" The Whiskey Slide ve Tuskegon demiryolunun haydut giremeyen bir arabası vardı.
" O caminho-de-ferro de Whiskey Slide e Tuskegon, tinha uma carruagem... que era à prova de bandidos.
Beyefendiye bir viski, bir tane bana ve bir tane de kardeşime.
Whiskey para o cavalheiro, um para mim e outro para o miúdo. Espera lá!
Sanırım Scotch'a devam edeceğim..
Acho que me fico pelo whiskey.
"Burbon" un onu tedavi edemeyeceğini!
O whiskey não as cura.
Whiskey'e bakın.
Olhem para o "Whiskey" agora.
Uslu çocuk.
Vamos, Whiskey.
Biz de whiskey alırız.
Então, bebemos whiskey.
Ne istersiniz, viski mi?
Whiskey? Não.
Burası hapishane, otel değil. Otelde olsaydım sadece whiskey istemezdim.
Você está na prisão, não em um hotel.
- Viski mi?
Whiskey?
Whiskey, ahbap.
Whisky, Ronnie.
Düğmeler, viski.
Precisas de cliques, de whiskey...