English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ W ] / Wichita

Wichita Çeviri Portekizce

263 parallel translation
Wichita civarında yaşayan birini tanırdım! Evet! O...
Sim, conheci um tipo que vivia em Wichita.
Wichitadaki adama ne oldu?
O que aconteceu ao teu amigo de Wichita?
- FORT SCOTT - 260 KM WICHITA - 75 KM
- FORT SCOTT - 260 WICHITA - 72
- Düşüncesi Wichita, Kansas'a uçmak, bir çift kürekle iç kısımlara doğru yürümek ta ki, birinin şöyle diyeceği bir yere varana kadar :
- A ideia dele é voltar para Wichita, Kansas, ir caminhando para o interior e quando encontrar quem diga :
Sonra pazar açıldı ve ben bin tane boynuzluyu Abilene, Wichita ve Dodge'a sürdüm.
Ao abrir o mercado, levei milhares de cabeças de gado para Abilene...
Fiyat kelle başı 1'ken 30 dolar oldu.
Wichita e Dodge, e o preço subiu de um dólar para 30.
Ellsworth, Wichita ve şimdi de Dodge City.
Ellsworth, Wichita e agora Dodge City.
Sarhoş olup sağa sola ateş ettiğinden... kafasına bir iki kere vurmuş olabilirim.
Tive de lhe bater na cabeça algumas vezes... quando se embebedou e tentou disparar em Wichita.
Wichita'da açtığın bu yara izinin öcünü alacağım.
Você e eu vamos resolver esta cicatriz que me fez em Wichita.
Ellsworth, Wichita ve Dodge City. Buralarda çalıştın ama yalnızca acı çektin. Sevdiğin kadın seni terk etti ve tek dostun bir katil.
Ellsworth, Wichita e Dodge City... só te deram uma vida miserável, uma mulher que te abandonou e a amizade de um assassino?
Burayla Wichita arasındaki sığır treninde 87 hayvan kaybettik.
Perdemos 87 cabeças no comboio de Wichita até aqui.
Wichita'nın eski polis müdürü.
Foi marshal em Wichita.
En son Wichita'da iki kişi karanlıkta üstüme saldırdı ve onları vurmak zorunda kaldım.
Da última vez em Wichita... fui atacado por dois, no escuro, e tive de os matar.
Olanları Wichita Falls'ta anlatsam, kimse bana inanmaz.
Ninguém vai acreditar em mim em Wichita Falls.
Wichtown buraya uzak, Gidip dönmek zaman alır.
É um longo caminho até Wichita. E ainda mais longo no regresso.
Ben bundan sonraki seferde beni de Wichtown'a götürmeye söz verdi.
O Ben disse que me levava para Wichita e me mostrava o que era viver.
Sadece Wichtown'dan bahsedildiği zaman iyi olduğunu söyleyebilirim.
Quanto ao lindo, não sei, mas não foste para Wichita para te portares bem.
Wichtown, Kansas'tan beri banyo yapma fırsatım olmadı.
Não mudo de roupa desde Wichita.
Wichtown'da bir dolardan ucuza hiçbir şey bulamazsın!
Não se compra nada em Wichita por menos de um dólar de prata.
Wichtown'da hiç zorlanmamıştım.
Fiz isto em Wichita com um dedo.
Ama önce Ben'le Wichtown'a gitmem gerekiyor.
Mas prometi a mim próprio que primeiro iria a Wichita.
Paranı Wichtown'da alacaksın.
- Pagamos em Wichita.
Ben, beni Wichtown'da görseydin ilk kez karşılaşsaydık benimle ilgilenir miydin? Sabahlara kadar içip elimi tutabilmek için sarhoş olur muydun?
Se me tivesses conhecido em Wichita, e nunca me tivesses visto antes, andavas atrás de mim de chapéu na mão, de boca aberta, bêbedo ou sóbrio?
Sürüyü Wichtown'a sen götür.
É melhor levares a manada para Wichita.
Sürüyü Wichtown'a götürürsen beni gerçekten mutlu edersin.
Fazias-me um grande favor se levasses a manada para Wichita.
Hava koşulları uygun olursa, yarın Wichtown'a doğru yola çıkabiliriz.
Se o tempo se aguentar, podemos iniciar a viagem para Wichita amanhã.
Onun içinde viski var, anne.
É whisky de Wichita. De 4 minutos.
İş duracak. Bu mesele açıklığa kavuşana kadar Wichtown'a bir baş hayvan bile götürülmeyecek.
Não vamos marcar gado, não levamos a manada para Wichita enquanto não acertarmos isto entre nós.
O da Wichtown'da bir bira içememek.
Nunca ter ido a Wichita beber... a tal cerveja.
Sonra da Wichtown'a gideceğiz.
Temos de fazer uma viagem a Wichita.
Wichtown'a gidiyoruz ve birlikte...
Vamos para Wichita passar...
Dodge City ve Wichita.
Dodge City e Wichita.
Geçen yıl, Wichita'da...
No ano passado, em Wichita...
Evet, tek sorun, beni Wichita'dan tanıdığını sanıyor ve ben açıkcası onu hatırlayamıyorum.
Sim, o único problema é que ela pensa que me conhece de Wichita... mas eu não me consigo lembrar.
- Wichita, ha?
- Wichita?
Vallahi, onu Wichita'dan hatırladım.
Eu conheci-a mesmo em Wichita.
Ve Wichita'da...
Em Wichita...
Yaşadığımız en güzel geceydi!
Wichita foi a melhor noite.
Wichita Falls'dan Bay Vincent Johnson bir polisi istiyor.
Tenho uma chamada a cobrar de Mr. Vincent Johnson de Wichita Falls.
- Burası Wichita Falls, Kansas.
- Wichita Falls, Kansas.
- Wichita Falls, Kansas mı?
- Wichita Falls, Kansas?
Wichita Falls KTRN'de Kovboy Ritimleri'ndesiniz.
Estão a ouvir "Ritmos Cowboy" na KTRN, em Wichita Falls.
Neden Wichita Falls kolejine gitmiyorum?
Por que não posso ficar e ir para a faculdade de Wichita Falls?
- Bobby Sheen'i tanıyor musun?
- Conheces o Bobby de Wichita Falls?
Lester Marlow'a birlikte yüzme partisine gitmem için söz vermiş.
Fez-me prometer que iria uma festa de piscina, em Wichita, com o Lester.
Bas git, Wichitalı.
Vai là, Wichita...
Belki Wichita'da görüşürüz.
Talvez te vejamos em Wichita, um dia destes.
Neden Wichita'ya gidip, bir motel odası tutmuyoruz?
Por que não vamos a Wichita, para um motel?
O gün Wichita Falls'ta yapamadığını söyledi.
Contou-me que não foste capaz de fazê-lo em Wichita Falls.
Wichita'ya gidip, bira içelim mi?
Por que não vamos a Wichita, beber umas cervejas?
Kansas İncil Şirketi, Wichita dışında.
Da Bíblias do Kansas, de Wichita.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]