Xiaolou Çeviri Portekizce
50 parallel translation
Xiaolou sizden çok sık bahseder, sizinle eski dostuz gibi hissediyorum.
Xiaolou fala de si com tanta frequência, que sinto como se fôssemos velhos amigos.
Dieyi, Xiaolou senin hakkında, hem açık hem de özel olarak hep en güzel şeyleri söyledi.
Dieyi, Xiaolou falou bem de ti.
Xiaolou!
Xiaolou!
Xiaolou bundan sonra, artık birlikte sahneye çıkmayacağız.
Xiaolou... De agora em diante, não actuaremos mais juntos.
Öte yandan, Xiaolou'yu kurtarabilecek tek kişi sensin.
Eles estão a chantagear-te para que cantes para eles.
Diğer yandan, Sana bir şey olursa bu benim tiyatrom- -
Por outro lado, tu és o único... que pode salvar Xiaolou. por outro lado,
Ne diyorsun?
Xiaolou tomou conta de ti desde que tu eras pequeno.
Hepimiz Xiaolou'ya yardım etmek istiyoruz.
Estamos todos a tentar ajudar Xiaolou. Discute o assunto.
Xiaolou!
Meu irmão!
Xiaolou, iyi misin?
Xiaolou, estás bem? Cantaste para os japoneses?
- Dieyi ve Xiaolou. Onları görmek istediğinizi duyar duymaz geldiler.
Dieyi e Xiaolou, os quais você queria encontrar.
Cheng Dieyi... Xiaolou, bugünlere gelmen için sana yardım etti.
Sem a minha ajuda, tu não és ninguém.
Duan Xiaolou senin gerçekten merhametli bir ruhun var!
Tu és um tipo tão bom! Bata nele!
Xiaolou, çok üzgünüm.
Eu sinto tanto. Eu sinto tanto.
Ve bu beyefendi de...?
Você não reconhece Xiaolou?
Bir oda dolusu gazeteci evde bekliyor.
Xiaolou, Sr. Na, vamos. Espere, um momento! Vamos conversar.
Xiaolou'nun çocuğunun ölümü ortaklığınız için kaderin bir cezasıydı.
Ele morreu. A tua parceria cármica com Xiaolou causou isto!
Boynunun arkasına bir silah dayadılar.
Ele não pôde evitar... Duan Xiaolou! É verdade.
- Duan Xiaolou! - Bu doğru.
Os japoneses bateram no meu irmão de palco.
Sahne kardeşim Xiaolou, bana büyük bir itinayla bakıyor.
Está tudo bem por aqui. Não te preocupes comigo.
Tıpkı daha önce olduğu gibi, gündüzleri prova, geceleri de gösteri yapıyoruz.
Xiaolou toma conta de mim. Nós ensaiamos durante o dia e actuamos à noite... exactamente como antes.
Xiaolou...
Xiaolou, a Concubina está no palco.
Duan Xiaolou çocukluğundan beri tuğla kırardın, değil mi?
Tu andas a quebrar tijolos desde garoto, não é?
Duan Xiaolou devrim karşıtı kral! Duan Xiaolou gerçeği söylemiyor!
Duan Xiaolou é o Rei reacionário!
Duan Xiaolou ve Cheng Dieyi Parti karşıtı elemanlar! Kahrolsun Duan Xiaolou!
Duan Xiaolou e Cheng Dieyi são elementos anti-Partido!
Yuan Shiqing'in oldu - onun - Xiaolou!
ele e Yuan Shiqing tornaram-se...
Xiaolou, senin vicdanın yok.
És um homem superficial.
Bir kurt kadar aç gözlü, vahşi bir köpek kadar acımasızsın.
Xiaolou, tu não tens consciência.
Duan Xiaolou, onun bir fahişe olduğu doğru mu?
Duan Xiaolou, é verdade que ela foi uma prostituta?
SHITOU VE DOUZI, ŞİMDİ ÜNLÜ AKTÖRLER DUAN XIAOLOU VE CHENG DIEYI SAHNE İSİMLERİNİ ALDILAR.
Vida longa para Deyie!
Xiaolou, Blossoms Evi'ndeki o gün beni yakalamasaydın, şu anda toprağın altında olurdum.
Xiaolou, Na Casa dos Botões de Flor... Se não me tivesses pegado,
Xiaolou!
tira logo isso.
Xiaolou'nun öfkesini biliyorsun.
Se tu te atrasares, ele pode não ter uma vida para salvar!
Xiaolou'yu oradan tek parça olarak çıkarırsan...
Se você puder tirar Xiaolou daqui intacto...
Xiaolou bu sıralar bana aittir.
Se você quer bater nele precisa da minha permissão..
Xiaolou'yu tanımadınız mı?
ele interpreta o Rei para a concubina de Dieyi.
Dieyi, bize kızma.
O filho de Xiaolou...
Tanık olarak Yuan Shiqing, Duan Xiaolou ve Na Kun'u çağırıyoruz.
Nós chamamos as testemunhas Yuan Shiqing, Duan Xiaolou e Na Kun.
Gitme Xiaolou.
Talvez precisemos de libertá-lo do ópio lentamente.
Gerçekten bağımlılığının üstesinden gelmek isterse cehenneme gitmek zorunda kalacak!
Não vás, Xiaolou.
Çabuk!
Xiaolou, a trupe inteira veio.
Xiaolou!
Eu gostaria de ouvir o Professor Duan.
Xiaolou, gitmemelisin.
Quem quiser representar, que o faça.
Xiaolou, beni bırakmazdın, değil mi?
Xiaolou, não me abandones.
Duan Xiaolou, sen "Kral" değil misin?
Duan Xiaolou, tu não és o Rei?
Kahrolsun Cheng Dieyi!
Abaixo Duan Xiaolou!