Yangtze Çeviri Portekizce
47 parallel translation
Huckleberry Finn'i Yangtze nehrini geçerken okudum.
Li Huckleberry Finn a descer pelo Yang-Tsé.
1931'de, Yangtze Filosu eskrim şampiyonuydum.
Em 1931, fui campeão de esgrima da Esquadrilha Yangtze.
Onu asıl Yangtze'ye bırakmıyorlar.
Não a deixam andar no Yang-tsé.
Dün Wanxian'da Yangtze geçitlerinin yukarılarında, iki İngiliz savaş gemisi yerel diktatörle savaştı.
Ontem à noite, em Wanxian nos estreitos do Yang-tsé, dois navios britânicos lutaram com o chefe militar local.
Şangay'ın zaptedilmesinden sonra, Japon birlikleri Yangtze vadisine yürüdü. Çin'in yeni başkenti Nanking, tehdit altına girmişti.
Com a queda de Xangai, as forças japonesas avançaram para o vale Yangtse para ameaçar a então capital, Nanking.
Plan şu : Bir kayık bulacağız. Yangtze Halici'nin yukarısına götürüp, Hakka dostlarımızla buluşacağız.
O plano é arranjar uma sampana, e levá-la até ao estuário do Yangtze e encontrar-me com alguns amigos Hakka.
250 kalibreyle Yangtze'nin lordları olacağız.
Com duas metralhadoras 50, seremos Senhores do Yangtze.
Burası Federasyon gemisi Yangtze Kiang.
Daqui Nave Yantze Kiang da Federação.
Yangtze'ye..,... Moğol at kılı yeleğim için geziye çıkmıştım.
Viajava eu pelo rio Yangtze em busca de um colete de pêlo de cavalo, da Mongólia.
Yangtze Nehrinin kollarından birinde içerlerde bir kasaba.
É uma terra situada á eira de um afluente do rio Yangtze, no interior.
Fengjie'den Chongmong adalarına giden Yangtze feribotu 30 dakika sonra iskeleye yanaşacak.
O ferry do rio Yangtze, proveniente de Fengjie com destino à ilha de Chongming, chegará ao cais de desembarque dentro de 30 minutos.
Yangtze Hidrofil Ormanı'na hoş geldiniz.
Bem-vindos ao cruzeiro "Floresta" do rio Yangtze.
Yangtze nehir yunusu gibi.
- Como o golfinho do rio Yangtze.
Steve McQueen, Yangtze Nehri'nde, Güney Çinde "Sand Pebbles" adında bir film yapıyordu.
Steve MacQueen, esteve no rio Yanksi no sul da China. Filmou o filme. "O Rio".
Amerikan Yang-Çe Devriyesinin savaş gemisi olan Panay, bu ölüme mahkum şehrin kıyısından uzakta duruyor.
Na costa da cidade condenada está o navio de guerra Panay dos EUA, da Patrulha Yangtze.
Ellerini bağladık sonra da onları ikişer ikişer bağladık, onları sıraya soktuk ve Yangtze Nehrinin kıyısına götürdük.
Nós atamos as mãos deles, então os atamos juntos dois a dois, os pusemos em filas e os levamos à margem do rio Yangtze.
Bu adamın Yangtse Nehrinde bir kayığı vardı.
O HOMEM TINHA UM SAMPÃO NO YANGTZE.
Kuzeydeki Çin Seddi'yle korunan ve Yangtze ve Sarı Nehir'in beslediği Çin'in güney-doğusunun kalbi, kökleri 5 bin yıl öncesine uzanan gelişmiş bir medeniyetin merkezidir.
Protegidos pela Grande Muralha ao norte, e alimentados pelos Rios Amarelo e Yangtze, O coração a leste da China é uma civilização que floresce e se estende há mais de 5.000 anos.
Ejderlere karşı duyulan bu saygı, bugün Çin'deki bir diğer büyük nehir olan Yangtze'nin çeltik tarlaları civarında yaşayan olağanüstü bir hayvana karşı gösterilmeye devam ediyor. Bu korkunç görünümlü yaratık bir Çin timsahı nam-ı diğer çamur ejderi.
Este respeito pelo dragão tem uma relevância hoje em dia para uma criatura notável, que vive em volta dos campos de outro grandioso rio da China, o Yangtze.
Yangtze'yi saran dağ kollarından yukarıya doğru ilerledikçe Çin'in en meşhur hayvanını kurtarmak için kurulmuş başka bir rezerv bölge projesi karşımıza çıkıyor.
Rio acima, em conjunto com um dos tributários das montanhas de Yangtze, outro ambicioso projeto de conservação está tentando salvar a criatura mais famosa da China.
Vietnam'ın Mekong, Burma'nın Salween ve ikisi de Çin'e akan Yangtze ve Sarı Nehir.
Mekong do Vietnã, Salween de Burma, e o Yangtze e o Amarelo, ambos da China.
Biz, Yangtze ırmağını biliyoruz ve donanmada daha ustayız.
Nós conhecemos o Yangtze e temos maior habilidade naval.
Jingzhou, Yangtze'nin merkezi ve en değerli stratejik mevkiidir.
Jingzhou é o coração do Yangtze... e uma localização estratégica das mais valiosas.
Çiftçilikten biliyorum. Çiftçilikten biliyorum. Eğer ılık bir kış süresince bulutlar güneşi gizlerse Yangtze Nehri boyunca, mevsim normallerinin dışında bir rüzgar eser.
Eu sei por causa da agricultura, se as nuvens de um inverno ameno encobrem o sol, então, ao longo do Rio Yangtze, soprará um vento não sazonal.
Yangtze'nin berrak suları, Dağların zümrüt yeşili yaprakları, Yuvaya dönen kuşlar,
As águas límpidas do Yangtze, as folhas esmeralda da montanha, os pássaros a voltarem aos ninhos, o pescador a cantar a sua canção da tarde,
Kanının çoğu Yangtze nehrine gitti. Ama... yaşamana karar verdim.
Perdeu muito sangue, mas decidi que você viveria.
Yangtze nehri bekliyor.
O rio Yangtze espera-a.
- Ne? - Dediğim gibi, güney Yangtze * bölgesinden birçok ender bulunan bambu türümüz var bunları çok leziz bulacağından da eminim.
Como estava a dizer, temos várias espécies raras de bambu da região sudeste de Yangtze, que tenho a certeza que ele vai achar delicioso.
Yangtze Nehri bütün sırları yutar.
O Rio Yangtze engole todos os segredos.
Onu, üzerinde ejderha deseni olan güzel bir kutunun içinde sakladım. Kutuyu da Yangtze Nehri'ne yaptığım gezi sırasında edinmiştim.
mantive-a numa linda caixa de laque, decorada com um dragão, que arranjei numa viagem ao Rio Yangtze.
Yangtze Nehrinin uzak, mehtaplı kıyılarından,... sizi memnun etmek için,... öldürücü Çin örümcek kuşunu sunuyoruz.
Das distantes margens enluaradas do rio Yangtze... Apresentámos, para vosso prazer... O mortal Homem-Pássaro chinês!
Yangtze Nehri'nin güneyinde de, daha büyük bir hareket başlatacaklar.
Tenho um pressentimento de que a sul do rio Yangtzé, um movimento ainda maior irá tomar posse.
Tepelerdeki karlar eriyerek büyük nehirleri besler... Ganj, İndus, Yangtze ve Sarı Nehir.
Quando a neve dos picos derrete, alimenta grandes rios... o Ganges, o Indo, Yang-Tsé, e o Rio Amarelo.
Avrasya'da diğer nehirler oluşuyor Dicle ve Fırat Mezopotamya'da günümüz Irak'ında İndus günümüz Pakistan'ında ve Çin'in Yellow ve Yangtze'leri.
Na Eurásia, surgem outros rios. O Tigre e o Eufrates, na Mesopotâmia, o atual Iraque. O rio Indo, no atual Paquistão.
Fırat ve Dicle'nin kıyısına Nil'in, İndus'un Yellow ve Yangtze'nin.
Aglomera-se junto aos rios nas margens do Tigre e do Eufrates, do Nilo, do Indo, do rio Amarelo e do Yangtze.
Sadece ihtimallerden bahsederek bütün bunları çöpe atmamı benden nasıl beklersin? Hem de siktiğim Yangtze Nehri için mi?
Pedes-me para arriscar tudo isto por uma probabilidade incerta a merda do rio Yangtze?
Çin'deki Yangtze Nehri birkaç ay önce kızıla boyanmış. Dini liderler "Bu kıyamet belirtisi olabilir mi" diye soruyor.
Parece que o rio Yangtze na China ficou vermelho uns meses atrás... e os líderes religiosos estão a perguntar se achas que é o apocalipse ou só água suja.
Sen altındakileri şekillendirme ve biçimlendirmeyi Yangtze'de çamurlar içindeyken onlardan uzakta durma ve onlara aralıklı bildiri gönderme olarak görüyorsun.
Acha que moldar e influenciar é possível abandonando as suas responsabilidades e enviando memorandos ocasionais enquanto está nos banhos de lama em Yangtze?
Xiangyang'daki Hisar Kent, Yangtze nehri tarafından korunuyor.
A Cidade Muralhada de Xiangyang guarda o Rio Yangtze.
Ve Yangtze tüm Çin'in giriş kapısı.
E o Yangtze é a porta de entrada para toda a China.
Song kanı Yangtze nehri gibi akacak.
O sangue Song jorrará como o Yangtze.
Sanıyorum bunu onun kafasına vurup Yangtze'ye atamam?
Suponho que não possa simplesmente cravar-lhe isto na cabeça e atirá-lo ao Yangtze?
Güney Yangtze seramiklerinin hiçbiri fırınlanmamıştır. Ama sen bunu biliyorsun, beni test ediyorsun.
Nenhuma das cerâmicas do baixo Yangtzé coze a baixa temperatura, mas sabe disso.
Yangtze nehrinin derinliklerine kadar ilerledik.
Seguimos o Yangtze até ao interior.
2 milyar insanın içme suyu ve sulama suları bu kaynaklara bağlı. Aynen Bangladeş'de olduğu gibi.
O Indo, o Ganges, o Mekong, o Yangtzé Kiang... 2 biliões de pessoas dependem deles para água potável, e para irrigarem as suas colheitas, como no caso do Bangladesh.