Yapmam gereken bir iş var Çeviri Portekizce
303 parallel translation
Yapmam gereken bir iş var.
Tenho que fazer uma coisa.
Benim de yapmam gereken bir iş var.
Mas eu também tenho um trabalho a fazer.
Yapmam gereken bir iş var.
Eu tenho um assunto a tratar.
Yapmam gereken bir iş var, o da sizi sağ salim Berlin'e götürmek.
Tenho uma missão a cumprir e que é levar-vos vivos até Berlin.
Şimdi izin verirseniz, yapmam gereken bir iş var.
E agora, queiram desculpar-me. Tenho outros assuntos por tratar.
Yapmam gereken bir iş var.
Tenho uns assuntos a tratar.
Tanrım, yapmam gereken bir iş var da.
É pena, pois tenho de fazer outra coisa.
Yapmam gereken bir iş var.
Temos uma missão a cumprir.
Fakat burada yapmam gereken bir iş var. Açıkçası bana engel oluyorsunuz.
Francamente, está atrapalhando.
- Yapmam gereken bir iş var.
Tenho de fazer uma coisa.
- Yapmam gereken bir iş var sadece. - Şimdi işin mi var?
Mas primeiro deixa que trate só dum assunto.
Benim yapmam gereken bir iş var.
Tenho de fazer uma coisa.
- Önce yapmam gereken bir iş var.
Primeiro, tenho uma coisa para fazer. - Claro.
Henri, burada Alkatraz'da yapmam gereken bir iş var.
Tenho um trabalho em Alcatraz.
Gerçi birazdan, papaz olarak yapmam gereken bir iş var.
Mas, em breve, terei de celebrar o serviço eclesiástico.
Şimdi, izin verirsen Yapmam gereken bir iş var.
Se me dá licença, tenho de entregar uma coisa.
Yapmam gereken bir iş var ve yapmak istiyorum.
Tenho um trabalho para fazer e tenciono fazê-lo.
Yapmamız gereken bir iş var.
Temos assuntos a tratar.
Çok sık yapmamız gereken bir iş var.
Sei de uma coisa que teremos bastante :
Yapmamız gereken pis bir iş var.
Temos outra pequena tarefa difícil para fazer.
Genç bayan, size tekrar anımsatırım ki, yapmamız gereken bir iş var.
Menina, gostaria de a lembrar, de novo, que temos um trabalho a fazer.
Yapmam gereken önemli bir iş var, Danny, ama sır olarak kalmalı.
Tenho algo importante para fazer, Danny, mas é um segredo.
Öncelikle yapmam gereken bir kaç ufak iş var.
Preciso fazer algumas coisas antes.
Yapmamız gereken bir iş var!
Temos um trabalho para fazer!
Yapmam gereken bir iş daha var.
Há mais uma coisa que tenho que fazer.
Yani yapmam gereken pis bir iş var.
Quer dizer que tem um trabalho sujo para eu fazer.
- Yapmam gereken çok büyük bir iş anlaşması var ve artık sizin komik şüphelerinin dinleyemem.
Tenho que fazer e não posso continuar a satisfazer as suas suspeitas.
Gitsem iyi olacak. Yapmam gereken bir sürü iş var.
Bom, vou, tenho muito que fazer.
Gitmeliyim fakat önce Pinewood'da yapmam gereken önemli bir iş var.
Tenho que continuar... mas antes tenho que fazer uma coisa importante em Pinewood.
Yarınki toplantıdan önce yapmam gereken bir sürü iş var. Bayan Mallow'a iyi geceler dediğimi iletirsin.
Diga boa noite à ela por mim, sim?
Yapmamız gereken bir iş var. Yapmamıza izin verecek misiniz?
Madame, temos um trabalho a fazer, se nos permitir.
Benim yapmam gereken bir iki iş var.
Ouça, ainda tenho trabalho.
Yapmamız gereken bir iş var.
Temos um trabalho para fazer.
Çocuklar, Willerton'da yapmamız gereken büyük bir iş var.
E arranjei um grande negócio em Willerton.
Yapmam gereken bir sürü iş var.
Tenho que trabalhar.
İzin verirsen, arka bahçede yapmam gereken küçük bir iş var.
Agora, se me dás licença, tenho trabalho a fazer no quintal.
Yapmam gereken bir sürü iş var.
Ainda tenho muito trabalho a fazer com isto
Yardımın gerek. Yapmamız gereken bir iş var.
- Precisamos de fazer uma coisa.
- Yapmam gereken bir sürü iş var.
- Tenho muito trabalho a fazer...
Benjamin, yapmamız gereken bir jilyon iş var.
Benjamin, we got a jillion things to do.
Muayenehanede yapmam gereken bir yığın iş var, seninle sabah görüşürüz, Holmes.
Tenho muito trabalho na clínica. Vemo-nos amanhã, Holmes.
Yapmamız gereken bir iş var.
Temos uma missão a cumprir.
Yapmamız gereken bir iş var.
Temos uma carga para entregar.
Hala yapmam gereken bir sürü iş var.
Basta. Tenho muito que fazer.
Hadi çocuklar, yapmamız gereken bir iş var.
Vamos, malta, temos uma missão a cumprir.
Şimdi, sakıncası yoksa yapmam gereken bir sürü iş var.
Se não te importas, tenho muito trabalho.
Biz burada bir iş gezisis için bulunmaktayız, ve yapmamız gereken çok iş var.
Jovem, nós estamos aqui numa viagem de negócios e temos muito trabalho para fazer.
Yapmamız gereken bir iş var.
Temos uma missão.
Yapmamız gereken bir iş var.
Temos umas coisas para tratar.
Yapmam gereken küçük bir iş var.
Eu tenho um assunto para tratar.
Biliyorsun, Sonny, gerçekten önerine ve her şeye minnettarım... ama New York'ta yapmam gereken bir sürü iş var.
Sim. Tu sabes, Sonny, eu realmente apreciei a oferta e tudo... mas eu tenho um monte de coisas em Nova Iorque.