English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Y ] / Yapmıyor

Yapmıyor Çeviri Portekizce

2,972 parallel translation
- Niye herkes böyle yapmıyor?
Porque não está toda a gente a fazer isto? Já estão.
Ne, yapmıyor muyuz şimdi? - Hayır. - Yapmıyoruz.
- Não vamos fazer isto?
Hanımlar, bu adam 4 aydır seks yapmıyor.
Senhoras, ele não faz sexo há quatro meses.
Pekâlâ, gelirlerde sorun yok. Ama kimse ödemesini zamanında yapmıyor.
Bem, os compromissos são firmes, mas ninguém paga as faturas a horas.
Peki, metres olmak arabayı ahlâksız yapmıyor mu bu durumda?
Ser uma amante não torna o carro imoral?
Bu orayı daha da güvenli yapmıyor biliyorum.
Sei que isso não dá segurança.
- Para için yapmıyor musun?
Não o fazes por dinheiro pois não?
Hayır tabii ki yapmıyor!
Não, não está.
Ayrıca bir şey yapmıyor.
E ela não está a fazer nada.
Üç aydır hiçbir şey yapmıyor değilim.
Não tenho feito nada nos últimos três meses.
- Onun sayesinde fazla mesai yapmıyor.
- Para não trabalhar até tarde.
Bunu sizin için yapmıyor.
Ele não está a fazer isto pra vocês.
Bu da adamımızı pek kibar biri yapmıyor.
"o que basicamente torna dificil lidar com este tipo."
Keşke bu işi yapmıyor olsaydın.
Só desejaria que não estivesse a fazer isto.
Birçok insan seks yapmıyor.
Muitas pessoas não fazem sexo.
Tamam, bilemiyorum. Nelson çocukların hoşlandığı şeyleri yapmıyorsa kendi hoşlandıklarını mı yapıyor?
E se o Nelson não faz o que os miúdos gostam de fazer mas o que ele gosta?
Tamam da burada biz de öyle yapmıyor muyuz?
Muito bem. E não é isso que estás a fazer? Não nos estamos a divertir?
Eee, bu işi yapıyor muyuz, yapmıyor muyuz?
Vamos fazer isto, ou não?
Eee, bu işi yapıyor muyuz, yapmıyor muyuz?
Vamos a isto, ou não?
Süper! Yapıyormuyuz yoksa yapmıyor mu?
Vais em frente ou quê?
Yani onunla seks yapmıyor musun?
Não faz sexo com ela?
Ve nihayetinde eğer Chase, Park'ı görmezden gelmiyorsa bunu neden dün yapıyordu ama bugün yapmıyor?
E a terminar... Se o Chase está a tentar não evitar a Park, porque fez ele isso hoje, e não ontem?
Şaka yapmıyor musunuz?
Não estão a brincar.
Demek istediğim, adam hata yapmıyor.
O gajo não comete erros.
- Ve zaten bildiğimiz digitoxin kalp ritmini de bozacak bir şey yapmıyor.
- com a digitoxina para o matar. - E já sabemos... que a arritmia cardíaca não foi desencadeada pela digitoxina.
Elvan abla sana naz yapmıyor mu?
A Elvan não é assim contigo?
Kimse bir şey yapmıyor ayol.
E ninguém faz nada.
Bu da onu benim yazdığımdan daha da savaş yanlısı yapmıyor mu?
Ele ainda incentiva mais a guerra do que eu pensava? Vai dar uma volta, Mike!
O dediğini yapmıyor!
- Ele não está... Fazendo isso.
- Yapmıyor!
- Não está, não!
Biliyorum zaten "JFBK" pek de iyi bir çağrışım yapmıyor.
Eu sei, é difícil de acreditar que um nome desses não faça sucesso pelo mundo.
Şu anda öğretmenlik yapmıyor ve bu onu öldürüyor, gerçekten böylece birbirinize yardım etmiş olacaksınız.
Ele agora não está a dar aulas e está desesperado. A sério, estariam a ajudar-se um ao outro.
Burada radyo ses yapmıyor sanıyordum.
Gary, qual é o problema? Pensei que não tínhamos ondas de rádio aqui.
Hayır yapmıyor.
Não está.
- Hayır, yapmıyor!
- Não, não está!
Hiçbir yerel televizyon Emma'yla ilgili haber yapmıyor.
Nenhuma televisão local quer fazer uma história sobre a Emma.
Sizler de böyle yapmıyor musunuz?
Não é assim que vocês fazem?
Eğer bu derece sarhoş bir zavallı olmasaydı bu konuşmayı yapmıyor olacaktık, değil mi?
Se não fosse um bêbado como o pai, não estaríamos a ter esta conversa, pois não?
Bana zarar verecek hiçbir şey yapmıyor.
Não vai fazer nada para me magoar.
Ağabeyin hiç senin gibi baştan savma iş yapmıyor.
O teu irmão nunca foi tão desleixado.
Buna sevindim, ana Cai Cheng hiçbir iyilik yapmıyor.
Ficaria contente em fazer-lhe favores, mas ele não está a fazer nenhum favor ao Ministro Cai Cheng.
Neden polisler bu konuda bir şey yapmıyor?
- Os polícias não fazem nada?
Onlar yapıyor.Sen neden yapmıyorsun?
- Porque é que não estás?
Şaka yapmıyor.
- Ele não está a brincar.
- Artık mastürbasyon yapmıyor musun?
- Já não se masturba?
Sanırım bu boşanmandan ve zaten yapmış olduğun diğer hatalarından kaynaklanıyor.
Suponho que seja o divórcio e todos os outros erros que já cometeste.
Normalde CPU 75 dereceye ulaştığında fanlar çalışmaya başlıyor, ama bu yazılım, 75'e 0 eklemiş ve 750 yapmış.
Era suposto estar ligado quando o CPU atingisse os 24ºC, mas o vírus adicionou um zero e mudou-o para 240ºC.
Numara yapmıyor.
Ele não está a fingir.
Çünkü artık numara yapmıyor.
Ele não podia fingir.
Laboratuar bunu yapmıyor mu?
O laboratório não está a analisar?
- Yapmış olsaydım, hala yaşıyor olurdu değil mi?
- Se fizesse, ele estava vivo, não?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]