Yastık Çeviri Portekizce
1,226 parallel translation
Yastık ve battaniye var.
Há almofadas e mantas.
Bu çantaları 314'e çıkarın perdelerin kapalı olduğundan emin olun ve fazladan sabun ve yastık şekerlerini şimdi istiyor.
Leve as malas para o 314. Veja se as cortinas estão fechadas e se há sabonete extra... e ela quer já os chocolates na almofada.
Geçen yıl belim için bir yastık almıştım ve aylarca bel ağrılarıyla ilgili kataloglar gelmişti.
Comprei uma almofada para as costas pela Net, e acabei com catálogos de suportes médicos.
300 dolarlık yastıklar...
A almofada de 300 dólares o equipamento vídeo.
Avukat, doktor, reçeteler rahat oturabilmem için çift kat yastık.
Advogados, médicos, receitas um apoio para uma almofada, para eu me sentar confortavelmente.
Unutmayın : Cumartesi günü kızak yarışını yapıyoruz, yastık ısırıcılar.
Lembrem-se da corrida de trenó no Sábado, ó "morde almofadas"!
Sadece gözlerini kapa ve kendi yatağında... ... olduğunu hayal et yumuşak bir döşek ve güzel bir kuş tüyü yastık.
Fecha os olhos e imagina-te deitado na tua cama, num colchão macio e num travesseiro de penas.
Parayı çantaya koy ve silahlarını yastık kılıfına.
Mete o dinheiro no saco pega nas armas e põe-nas dentro da fronha.
Parayı çantaya ve silahlarını yastık kılıfına koy, dedim.
Disse para meteres o dinheiro no saco. E as armas dentro da fronha.
Tamam. Yastık kılıfını ver hayatım.
Passa-me a fronha, querida.
Hayatım, yastık kılıfını ver!
Querida! Dá-me a fronha.
Bana lanet olası bir yastık ver!
Dá-me a merda de uma almofada!
Sabahları yüzünde yastık iziyle uyanmaktan hoşlanmaz.
"que os lençóis marquem" "suas bochechas de manhã."
İlk evimizdeki yastık kılıflarıydı bunlar.
- Mais ou menos. São as fronhas da nossa primeira casa.
- Yukarı çıkıp bana bir yastık getirebilir misin?
- Vai lá acima e traz-me uma almofada?
William boşuna yaygara koparıyor. Onun, şu saçma sapan "Amerikalıların hepsi, silahlarını yastık altına koyup uyur." fikri yok mu!
William acha que os americanos dormem com armas sob os travesseiros.
Boğuşurken birinin ağzına ve burnuna bir yastık ya da bir nesne bastırıldığında olur.
Surgem, por exemplo, quando se põe uma almofada ou outro objecto sobre o nariz e a boca de alguém durante uma luta.
Normalde yastık kılıfları kullanılır.
A norma são as fronhas, sabe isso.
Bir yastık.
- Uma almofada.
İşte yastık.
Veja bem, aqui está a almofada.
Evet, Sketchy, sonra seksi iç çamaşırlarımızı giyip yastık savaşı yapıyoruz.
Sim. E depois, vestimos lingerie sexy e fazemos batalhas de almofadas.
Haydi. Birkaç tane yastık koyarız başının altına.
Coloca estas almofadas macias na cabeça!
- Şuraya yastık koyalım. - Ben bakarım.
- Uma almofadinha.
Yastık sıkıştı.
O travesseiro dela ficou preso.
Yastık yorgan mı?
Uma manta?
Evet, genellikle yumuşak yastık savaşlarından hemen sonra olur.
Sim, normalmente logo após longas e suadas lutas de almofadas.
Size gidip harika bir yumuşak yastık savaşı yapalım mı ne dersin?
Queres ir para tua casa e ter uma agradável luta de almofadas?
Yatakta 17 tane yastık var diye geldik zaten.
Devem estar tipo 17 almofadas nesta cama.
Yastık ister misin?
Quer uma almofada?
Sen her zaman büyük yaşlı bir yastık gibiydin.
Foste sempre como uma grande velha almofada.
Size o yastık kılıfları içinde ne olduğunu sorabilir miyim acaba?
Posso perguntar o que têm nessas fronhas?
- Tuğla mı? - Yastık kılıfına koyuyor.
Tijolos?
Bana bir yastık kılıfı verin!
Tragam-me os meus comprimidos.
Yastık savaşı!
Luta de almofadas!
O maymuna söyle, koltuk yastıklarının altında pizza kırıntısı bırakmasından hiç hoşlanmıyorum.
Oh, Eu tenho algumas coisas a dizer a esse macaco. Diga-lhe que eu não gostei disso quando ele deixou cascas de pizza debaixo das almofadas. Vá em frente, diga-lhe.
Yastık istemediğine emin misin?
Tens a certeza de que não queres uma almofada?
Benim yatağımdan yastık ve battaniye al.
Vá pegar um travesseiro e um cobertor extra na minha cama.
- Evet, bir de yastık getir.
- Sim e uma almofada.
Evden yastık getirdim.
Trouxe comigo uma almofada de casa.
- Bir yastık ve battaniye iyi olurdu demek.
Quer dizer que eu gostaria de ter uma almofada e um cobertor.
- Sıcak yastık gibi bir şey var mı?
Temos um penso aquecido? Fantástico, Ray.
Cartman, çocuk odasına girince, dişi yastığın altına koyup dışarı çık.
Cartman, quando entrares no quarto, põe o dente debaixo da almofada e sai.
Bu yeni bir yastık mı?
Uma almofada nova?
Bana bir yastık ver.
Dá-me uma almofada.
Yastık savaşı.
Não tenhas medo.
Süet bir yastık.
Uma almofada de camurça.
Babaanneme savaşın artık bittiği anlattık ama o hala yastığının altında bıçakla yatıyordu
Dissémos à avó que a guerra tinha acabado... mas ela ainda dorme com uma faca debaixo da almofada.
Yastık gerekmez.
Então, então...
Üzerine kırlent koyduğumuz bir koltuğumuz ve sandalyemiz ve Hamursuz bayramında babamın yaslanması için yaptığımız "hesebet" yastığı vardı.
Havia uma poltrona e uma cadeira... que ficavam juntas, com almofadas... como uma hesebet para meu pai.
Evet, yaptık. O zamanlar toy bir olay yeri inceleme dedektifiydim ve arabalarda şoför hava yastığı standarttı. O zamanlar toy bir olay yeri inceleme dedektifiydim ve arabalarda şoför hava yastığı standarttı.
Sim, quando eu era um CSI inexperiente e só havia airbags do lado do condutor.
Lezbiyen pornosu ve rahat yastık getirttin.
Pediste um menu de pornografia a pessoal médico especializado.