Yatık Çeviri Portekizce
2,418 parallel translation
Arabanın koltuğu... Geriye doğru yatık durumdaydı. Ve o uyuyordu.
A cadeirinha é feita para ficar de costas para o banco... e ele estava a dormir.
İlk geldiğinde sadece 27,000 dolardı, ama çok iyi yatırım yaptık.
Eram apenas $ 27,000 quando vieste para aqui, mas investimo-lo bem.
Parayı Hank Sağlık'a yatıracağım.
Estou colocando o corroído fundo na HankMed.
Katinalar'da yatıya kalmayı plânlamıştık ama şimdi gidemiyorum.
Tinha planeado com umas amigas dormir na casa da Katina e não pude ir.
Acele edin, malzemeleri boşaltıp onu kızağın üstüne yatırın.
Depressa, vamos desembalar o material e colocá-lo sobre o trenó.
Kendisi henüz hazır olmadığı için, başka bir kız erkek arkadaşıyla yatıp onu elinden alacak diye korkuyor.
Ela tem medo de perder o namorado para uma miúda que durma com ele. Porque ela ainda não está pronta.
Çok berrak bir zihni ve erkeklerin genelde kızıp yakınacağı durumlarda, durumu yatıştırıp düzeltebilen kadınsı zerafeti var.
Ela tem uma grande lucidez, mas também um toque feminino que acalma e cura em casos em que um homem reagiria de forma irada e precipitada.
Kafasında kurşunla eski bir polis şefi masamda yatıyorken buraya yaşamak için "en güvenli" yer diyebiliyorsan artık bilmiyorum.
Não sei se se pode chamar-lhe o lugar "mais seguro" para viver quando o antigo chefe da Polícia está deitado na minha mesa com uma bala na cabeça.
Ben Grant Wilby bir araya geldi... Ben ekranda yatıyordu bir deniz kızı kılık, çok yalnız hissediyorum zengin insanların kalabalık.
Quando conheci o Grant Wilby, estava a exibir-me num fato de sereia, a sentir-me muito sozinha no meio de um monte de gente rica.
Kış uykusuna yatıyorlar.
- Hibernam.
Egemenliğin sınırında, yaratık ırkı pusuya yatıp kumpas kuruyor Kaos şeytanları da Warp'ın işkencesinden kaçıp hayatımıza sızıyor.
Nos arredores do império, raças alienígenas aguardam e conspiram, e demónios do Caos vindos do tormento do Vazio infiltram-se na nossa realidade.
- Tabii emlâk yatırımı yapsaydık başka.
A menos que investíssemos no mercado imobiliário.
Temel yatırımcılık dersi.
- Investimentos para novatos.
Ama kimi zaman çok sert olan bu kabuğunun altında yumuşacık, sıcacık, inanılmaz bir kişilik yatıyor. Ve onu sevme şerefine erişen bu boğa burçlu boğa gibi herif upuzun hayatlarımızın geri kalanı boyunca da onu sevmeye devam edecek.
Mas, por debaixo desse, por vezes, duro carácter, há uma querida, doce e incrível pessoa que este robusto Touro teve sorte em amar e continuará a fazê-lo para o resto das nossas longas vidas.
Kırk yıldır çiçek gibi bakıp yüzebiliyor mu diye yat limanına attım.
Conservei-o perfeito 40 anos, e deitei-o ao mar para ver se ele sabia nadar.
Tüm paramızı avukatlara yatıracaktık. Geçmişte bu hiç peşimizi bırakmadı.
E teríamos gasto todo o dinheiro em advogados, e estava só a prender-nos ao passado.
Birazcık geriye yatırayım mı? Evet.
Queres que deite o banco mais para trás?
Yemeğe çıkmıştık, Renee sarhoş oldu ben de onu eve getirip yatağına yatırmak zorunda kaldım.
Fomos sair e a Renee embebedou-se, portanto tive de a levar e metê-la na cama.
Ofis, finansal aracılık şirketine ait, K-Ram Yatırımcılık.
Bem, o escritório é uma contabilidade financeira, a K-Ram Investments.
Bayan Wale, kocanızın K-Ram Yatırımcılıkla bağlantısı neydi?
Sr.ª Wale, qual era a ligação do seu marido com a K-Ram Investments?
Bay Wale size Sacramento'da bulunan K-Ram Yatırımcılık adlı aracı firmadan bahsetmiş miydi?
O Sr. Wale alguma vez lhe falou de uma empresa de contabilidade em Sacramento? K-Ram Investments?
Patron, K-Ram Yatırımcılık diye bir firma yok.
A K-Ram Investments não existe.
Dandik bir park yerinde kaçık bir yatırım uzmanını gözetlemek ideal La Shoshain'in sayılmaz.
Vigiar um banqueiro assustador. num estacionamento cheio não é seu ideal de La Shoshain.
Birinci dereceden hırsızlık suçundan dolayı Rikers hapishanesinde yatıyor.
Está em Rikers à espera de ser julgado por roubo.
Sonrasında ise bildiği tek şey, Zanlı onu yere yatırmış. Kotunu hızla indirip, iç çamaşırını yırtmış. Ve kulağa saçma gelen kısım ise,
O agressor a joga no chão, puxa sua calça, rasga a calcinha, e agora vem a parte estranha...
Kızın hastanede yatıyor.
Minha filha está num leito de hospital.
Orada bir bedeni yarım yamalak bir saygı içinde yatırmak bu bildiğin çılgınlık.
É uma loucura que aquele corpo esteja num lugar nada mau como aquele...
- Kıpırdamadan yat.
Fica sossegado.
Kollarınız açık bir şekilde yatın.
Em forma de "T".
Birlikte kış uykusuna yatıyorlar gibi.
Como se estivesse a hibernar.
Sık sık altı puanlıklarla biraz tombiklerle ve 30 yaşın üstündekilerle yatıyorum.
Durmo frequentemente com 6, gordinhas, com mais de trinta...
Seksten sonra cenin pozisyonunda kıvrıIıp yatıyorsun.
Eu sei que depois do sexo, gostas de te meter na posição fetal.
Açıkça finansal düzenleyici HDTS'nin hisslerini kısa sürede satarak yatırımlarını sona erdirdi.
... para concluir a investigação do Tesouro acerca da venda de ações a curto prazo terminou.
Hastalıklı kızla, ona acıdığın için yatıyorsun diye iyi bir insan olamayacağını biliyorsun değil mi?
Quer dizer... Tu sabes que não és uma boa pessoa só porque fodes com a rapariga doente por caridade, certo?
Ortalık yatıştıktan sonra...
E quando os ânimos acalmarem...
Dediğim gibi ortalık yatıştıktan,
Está bem.
- Kızın erkek arkadaşıyla yatıyorsun.
Andas a dormir com o namorado da rapariga.
Neden aptal yatına binip yanına muhteşem popolu Rus sevgilini de alıp Deepak Chopra'nın kıçından, içki içmeye devam etmiyorsun?
Porque não voltas para aquele iate gigante estúpido com a russa de rabo grande mais os teus amigos... e beberem Jello Shots do traseiro do Deepak Chopra?
Bütün birikimimizi yatırdık biriktirdiğimiz her şeyi.
Então, demos todo o nosso dinheiro investido. Tudo o que tínhamos poupado.
Orada, 7 kılıç da Aslan'ın masasının üzerine yatırılmalı.
Lá, as sete espadas devem ser colocadas na mesa de Aslan.
Cahill'le yatıp onun kıçına tekmeyi bastıran kızsın.
É aquela que dormiu com o Cahill e levaram os dois carta de despedimento.
Peki Şerif, ana damara ulaştık diyelim maden ve benzeri şeyleri arayan kişiler olarak yıllık taksiti nereye yatırmamız gerekiyor acaba?
Bem, Xerife, se estivéssemos à beira de encontrar a mina de ouro, como prospectores e isso, onde é que depositávamos digamos... a anuidade?
Yat lan yere! - Kımıldama!
Mata-o!
Herhalde kızını yatırıyordur ya da öyle bir şey.
Deve estar a pô-la na cama, ou assim.
Bu gece kızları erkenden yatırabilir misin?
Podes pô-las na cama, a horas decentes, hoje?
Yatırım koruma fonu kralı JJ Riley, Wall Street'teki aslan ininden çıkıp MMA tarihindeki en büyük "Kazanan Hepsini Alır" turnuvası Sparta'yı organize diyor.
O rei dos capitais de risco J.J. Riley, vindo directamente de Wall Street para a jaula. Promovendo o maior torneio "o vencedor leva tudo", da história da MMA. Sparta.
Eski kız arkadaşımla mı yatıyorsun?
Andas a comer a minha ex-namorada?
Bir kızla yatıp, sonra ona balon mu verdin?
Fizeste sexo com uma miúda e depois levaste-lhe um balão?
Emeklilik ikramiyemizi, ikramiyemi... kızımın internet şirketine yatırdιm.
Investi o nosso, bem, o meu dinheiro da reforma... na empresa de Internet da nossa filha.
Ne yazık ki yatırımcιm Bay Maruthi... şimdiye kadar gösterilen çabaları onaylasa da...
Infelizmente, o meu investidor, o Sr. Maruthi, decidiu que... apesar de admirar os meus esforços.
Tüm bu yatırım açıkça çılgınlık gibi gözükse de uzun zamandır bu kadar keyifli bir gün geçirmemiştim.
Mas também, louco como este empreendimento claramente é, tive o dia mais agradável de que me lembro de ter há muito tempo.