Yetiş Çeviri Portekizce
144 parallel translation
İmdadımıza yetiş ve bizi teselli et.
Socorre e conforta-nos nesta hora.
Yetiş ona.
Vai ter com ele.
İyi, hadi git de ona yetiş bakalım!
Vai e apanha-o!
Ciro gidiyor, yetiş Ciro gidiyor!
- O Ciro está a sair! - Ciro!
Koş yetiş!
Venham ajudar!
Yetiş!
Despache-se.
Atı nalladıktan sonra bana yetiş.
Vais ter comigo, assim que o cavalo tenha a ferradura nova.
Fırıldağa yetiş, tanrı aşkına.
Mexe-me esse rabo ao ritmo, pela tua mãezinha.
Hadi, yetiş onlara, Al.
Chegue mais perto.
- Acele et. Bay Oxenby'ye yetiş.
- Se te despachas, apanhas Mr.
Gel ve yetiş bana!
Anda apanhar-me!
- Maverick, çabuk yetiş!
- Maverick, volta já para aqui!
Ver onu bana. Bize çabuk yetiş.
Apanha-nos rapidamente.
Çabuk! Ölüyor, yetiş!
Vem curar o meu filho!
- Ona yetiş!
- Estica-te mais!
onlara yetiş. Bu işi kovboy yöntemleriyle mahvetmelerini istemeyiz.
Não queremos que isto vá por água abaixo com tácticas à cowboy.
Takıma yetiş!
Alcança-os!
Bana yetiş!
Vê se me apanhas.
Pekala. Programa göz at ve bir sonrakine yetiş.
Confirme o itinerário e siga.
Hadi bana yetiş.
Vamos, acompanha-me!
Yetiş bana.
Acelera o passo.
Uçağa yetiş.
Apanha um avião.
Yetiş bana, şişko piç!
Mexe-te, ó gordo!
Çabuk, bayılmadan yetiş!
Rápido, antes que desmaies!
Acele et, git ona yetiş!
Vai ter com ela.
- Anya, yetiş bize. - Formsuzum.
Anya, tens que te apressar.
Sen bana yetiş de.
Tenta acompanhar-me.
Sıkıysa yetiş bana, Donald Trump.
Rói-te todinho, Donald Trump!
Sen yetiş ve parayı al!
Saia fora e pegue o dinheiro!
Lütfen yetiş ve gerçekleri söyle.
Por favor, vai so dizer-lhe a verdade.
Yetiş ve dokun.
Toca-lhe.
Yetiş oraya!
Para cima, Wendy!
Onlara yetiş.
Apanha-o.
Yetiş onlara, "hızlı".
Vai lá buscá-los, speedy.
Hadi, hadi. Bana yetiş.
Não fiques para trás.
Geçide vardık mı gidebilirsin. Sadece hızıma yetiş yeter.
Está bem, mas assim que chegarmos ao Portal, mantem-te a par.
St. Francis'e gitmeliyim. Resimlerini çek, teslimat tarihine yetiş, sonra da rahatlamak için Washbag'a git değil mi?
Tirar as fotografias, cumprir o prazo, e ir ao Washbag para descomprimir, certo?
Haydi git, otobüsüne yetiş.
Apressa-te ou perdes o autocarro.
- Hadi, yetiş.
- Vá. Corre com ele!
Eh, yetiş o zaman.
Bem, acompanha.
Sen yetiş...
Tu és um adul...
Git o lanet golf kursuna yetiş, umrumda sanki!
Vai fazer olhinhos ao campo de golfe!
Yetiş bakalım!
Não fiques para trás!
Acele et de kapanmadan yetiş.
Despacha-te, antes que feche.
Ondan önce yeti gözlemcisiydim.
Antes disso, claro, observava yetis.
Yeti gözlemciliği ilginç olmalı.
Observava yetis, isso devia ser interessante.
Yeti, zombi, trol, kurt adam, hepsini aradım ve her defasında ... elim boş döndüm.
Procurei de tudo, dos yetis aos zombies, dos trolls aos lobisomens e, de todas as vezes nada.
Randevuna da zamanında yetiş.
- Eu estou humilhada... emocionalmente desgastada... e ainda usei todas as minhas milhas aéreas.
Bombay ucagina yetis.
Apanha o voo para Bombaim.
Yetiş, anne!
Foge, mãe!
Yetiş Red Kiiiittttt!
Socorro!