Yup Çeviri Portekizce
110 parallel translation
Yup.
Sim.
Yup.Ve onların olmayanlara da Forsythe Company sahiptir.
Sim. E o que eles não possuem, a Companhia de Forsythe possue.
- Yup, hazır.
- Sim, está pronto.
Tatlı bir adam ama tabii şu kaba saba lafları da yok değil. Röportaj yapmayacak.
O vaqueiro é um tipo porreiro, mas só diz muitos "yup" e "bolas", e coisas assim.
Silahının ateşleme pimi neyden yapılıyor... yup... çinko.
Sabes, o pin que dispara a tua arma foi feito de zinco.
Yup, işte buldum sorunu.
Aqui está o seu problema.
İyi mi?
Bem? Yup.
Yup. Yer seviyesinde patlattıklarında böyle oluyor.
É o que acontece quando detonam uma ao nível do solo.
Heh, evet
Yup!
Süper numaraydı.
Esta é a maior partida. Yup. Aí está ele.
- Evet, Seni de ilgilendirmez.
Yup, e não é da sua conta.
- Evet.
- Yup.
Evet, 2000 model kedi izleyici.
Yup, É o Rastreador de Gatos 2000.
Evet.
Yup!
Onun için attılar. Yup.
- É por isso que não o consideram.
- Yup.
- De nada.
Tamam.
Yup.
- Ne hoş bir sürpriz! - Yup, işte buradayım.
Andava mesmo à espera duma surpresa vinda de ti.
- Evet, sevmiştim.
- Yup, adorei.
İlk gün için hazır mısın? Yup.
- Pronta para regressar às aulas?
Bu güzel.
Este? Yup.
Beş yaş civarında.
Yup.
Şuna baksana, ne kadar nostaljik.
Yup. Olha só, que saudades.
Mika muhtemelen artıkları almıştır.
Yup. Mika deve ter os restos.
- Harika. - Evet, harika.
Yup, estão optimos!
Genç bir adamın hoşluğunun tamamen kabalığa dönüştüğü zaman.
Yup. Quando o jovem elegante fica completamente resmungão.
Oyunlar, yüz boyama gibi şeyler var.
O que? Já viveste aqui? Yup.
Beşinci sınıfın ilk iki haftasında burnumda kocaman bir kabuk vardı.
Nariguda? Yup. E Rudolfo e nariz empolado.
Burası da bisikletimden üçüncü düştüğüm yer.
Yup.Também o sítio onde decidi que nunca mais ia andar de bicicleta.
Hazır kalkmışken biraz turta alalım mı?
Já que estamos acordados, achas que devíamos comer tarte? Yup.
Üzerine vanilyalı dondurma koyalım mı?
E por gelado de baunilha em cima? Yup.
Evet, işte.
Yup. Aqui está.
- Anlaşıldı.
- Navarro. Yup, percebi.
Jay'in evinde. - Yup.
Casa do Jay.
Yup?
Sim!
Yup... sadece kaybol...
Sim... apenas desaparece.
Evet... büyük bir usta olduğunu düşünüyor...
Yup... julga-se um mestre...
- Yürü!
- Yup!
Yup. Üzgünüm.
- Desculpa.
Aynen. Ben de inleyerek " Yunan tanrıları gibisin...
Yup. "'És como um deus Grego,'eu gemi, enquanto... "
Yep.
Yup.
Evet.
Yup.
Yup.
Põe-lhe uma acima.
- Orada.
Yup.
Evet, aynen böyle söyledi.
Yup, foi o que ele disse.
- Yup.
- Sim.
Yup.
Sim, aqui mesmo.
- Evet.
Já acabaste Yup.
Ve boynundaki damarlara mukayyet ol!
Yup
- Evet.
Yup, saiu da casa e voltou para o bairro.
Eyyup ( Evet ).
Yup.