Zalimler Çeviri Portekizce
51 parallel translation
Yöneticiler çok zalimler.
A administração é cruel.
Zalimler için altın harman dövenler... efendilere yedirilecek buğday, kölelere yedirilecek acı, kerpiç kuyularına verilecek saman, kadınların kambur sırtında kilometrelerce uzanan ve hiç bitmeyecek gibi görünen, acı ve elem vadisinde taşınıyor.
Uma seara doirada para os debulhadores, grão posto de parte para alimentar os donos, amargura para alimentar os escravos, e palha para alimentar as valas de tijolos, carregada nas costas vergadas das mulheres, para o vale interminável de labuta e sofrimento, que se estende por milha após milha.
Dikkat ettin mi, en adi zalimler hep sıska olurlar.
Já reparaste que os tiranos mais odiosos são sempre magros?
Halkının iyiliği için çalışan bir insan, zalimler tarafından kaçırıldı!
- Mas o que foi agora? O benfeitor de um povo está nas mãos de carrascos.
Sırf zevk için zalimler.
Crueis só por diversão.
Diğer zalimler de kaçtı.
O restos dos selvagens assustou-se.
Bu aç zalimler seni kurşun gibi vururlar.
Estas bestas esganadas atiram-se a ti que nem balas.
Çok zalimler.
São muito brutais.
Fakat ne yazık ki, aynı zamanda zalimler de içeri girdi.
Mas infelizmente também deixámos entrar alguns dos carrascos.
Zalimler kızları Po Chi Lam'a kilitlemişler. Gidin ve onları kurtarın.
Estes bastardos usam Po Chi Lam como entreposto.
Onlar çok zalimler
Como são cruéis.
Zalimler gülecek, iyiler ağlayacak.
Os maus rirão, os bons chorarão...
Emin misin? Çünkü onlardan küçük kuklalar yapabilirsin. Böylece onları Zalimler Tiyatrosunda kullanabilirsin.
Podias fazer marionetas com elas... e usá-las no teu Teatro da Crueldade!
Titan adındaki dev zalimler Her yeri alt üst ederdi.
Os gigantescos Titãs Peritos em brutalidades Andavam Num mortífero frenesim
Zalimler, altındakilere hayvanlarmış gibi davranan, mutlak itaat isteyen.
Os Tiranos, que tratavam os seus súbditos como gado, e exigiam obediência absoluta.
Zalimler ve diktatörler politik yöneticiler var.
Existem déspotas e ditadores políticos manipuladores
Asya'da zalimler sevilir.
Na Ásia, adoram os tiranos.
Lanet olası zalimler.
Selvagens de merda.
Gardiyanlar sadist ve zalimler.
Os guardas são sádicos e cruéis.
- "... eski zalimler geri dönecek... "
- "Os opressores do passado virao..."
Çok üzülerek de olsa bu Parlamento'nun dikkatini, insanoğlunu zalimler seviyesine alçaltan ve insan doğasının yüksek karakter özelliklerini aşağılayan bir ticaret türüne çekmek istiyorum.
É com o coração angustiado, que trago à atenção desta Câmara um negócio que reduz os homens ao nível dos animais e insulta as mais altas qualidades da nossa natureza comum.
Evet ama zalimler.
Sim, mas eles são tiranos.
Zalimler!
São desumanos.
Zalimler tarafındayız, Şef.
Estamos do lado dos demónios, Chefe.
- Eski İngiliz askerleri... Zalimler.
Os casacas vermelhas, os opressores.
Zalimler.
Patifes.
Onlar aptal, arsız ve zalimler.
Eles são burros, agressivos e cruéis.
Adlandırdığınız üzere kâfirler en az Katolikler kadar soylu ve zalimler.
Entre os hereges, como lhes chamam, vi tanta grandeza e crueldade como entre os católicos.
Zalimler!
Seus demônios!
Zalimler, saldırganlar, sana alt tabakadanmışsın gibi davranırlar.
São cruéis, são rufias, tratam-te como um pária.
Gruptakiler kendilerine karşı dışarıdakilerden daha zalimler.
Eram piores uns que outros do que com os de fora.
Gören de şu vahşilerle emrimde çalışan zalimler başıma yeterince iş açmıyor sanacak.
Já tenho preocupações suficientes com os selvagens e os assassinos que tenho a trabalhar para mim.
Yani zalimler pozisyonları korumak için şiddet uyguluyor ve buna hukuk kaidesi diyorlar.
Quero dizer que o opressor... usa a violência para manter sua posição... e chama a isso de Estado de Direito.
Sadece Almanya'da da değil, hemen hemen tüm ülkelerde. Yalnızca zalimler arasında değil aynı zamanda kurbanlar arasında da.
E não apenas na Alemanha, mas em quase todos os países, não apenas entre os perseguidores,
Kısa boylu zalimler yüz yıllardır beklediğim intikamımla benim aramda bulunuyor.
Apenas algumas camadas de metal estão entre mim... e a vingança que espero há séculos!
Sevgimizin tiranlar, zalimler ve katiller tarafından talep edildiği bir dünya.
"Um mundo em que o nosso amor " é exigido por tiranos, por opressores e assassinos.
Bu dünyada zalimler hiç eksilmiyor, şerif.
Não há falta de malfeitores neste mundo, xerife.
Sadece akılsız zalimler gücünü, bilge insanlar erdemini kullanır.
Só os brutos usam a força, homens sábios usam a virtude.
James zalimler tarafından bana verilen köle ismi.
James é um apelido que me foi dado pelos meus opressores.
Küçük zalimler kulübüne girmemiz için bu yeterli mi Kızıl Kurukafa?
Isto é o suficiente para entrarmos no teu clube de vilões, Caveira Vermelha?
Pshh, evet, ama çok zalimler.
Sim, mas bastante brutais.
- Onlar vahşi, zalimler.
- São viciosos, cruéis.
İntikamcılar ayağa kalktığında zalimler kaybeder.
Quando os Avengers surgem, os tiranos caem.
Süper kahramanlar, şeytani zalimler.
Super-heróis, vilões malvados.
Pahalı ayakkabılar giyen zalimler sürüsüne.
Apenas demasiados malfeitores com sapatos caros.
Artık sadece asiler ve zalimler var.
Já só há rebeldes e tiranos.
Zalimler ve teroristler artık saklanamazlar.
Os tiranos e os terroristas já não podem esconder-se.
ZALİMLER Mİ?
DO TIRANO?
Zalimler zulüm bayrağını çekti
Contra nós da tirania