Zararsızım Çeviri Portekizce
187 parallel translation
burada değil.seni temin ederim ki buradabenden başka kimse yok, ve bende oldukça zararsızım.
Não está aqui. Garanto que só eu estou aqui e sou inofensiva.
Yalnızca zararsızım.
Sou inofensivo.
Neyse ben zararsızım.
Pequenas pulsões insignificantes.
Zararsızım.
Eu sou inofensivo.
Zararsızım ve daha ölmeye de hiç niyetim yok.
Sou inofensivo e não quero morrer jovem.
Yerel Avon temsilcinizim ve kirazlı turta kadar zararsızım...
A sua agente local da Avon, e sou totalmente inofensiva...
Sadece bir genç kız arzusu ama buna itiraz ederek alevlendirmemeli, bırakalım birkaç dansla kendisi zararsızca tükensin.
É apenas a fantasia de uma jovem rapariga, e não devemos dar-lhe muita relevância... com demasiada oposição, e deixar que se esgote com umas quantas danças.
Ben tamamen zararsız, sıradan bir adamım.
Sou totalmente normal, inofensivo.
Bir adam öldürdüm ve zararsız bir adamın ölmesine seyirci kaldım.
Vi um tipo inocente a ser assassinado.
Hafif bir elektrik akımı. Pek misafirperver sayılmaz, ama zararsız.
Não é agradavel, mas é inofensiva.
Bulduklarım zararsız şeylerdi ama bu ne?
Valia a pena que eu desse uma olhada.
Bu aşk işte, canım. Zararsız bir akıl rahatsızlığı.
O amor, querida, é um processo mútuo de perda de cabeça.
- Zararsız mı?
- Inócuo?
- Zararsız mı? Zararsız yerliler?
- Índios pacíficos?
Sanırım zararsız bir otobur.
Provavelmente, um inofensivo herbívoro.
Zararsız mı?
Inócuo?
- Zararsız mı?
- Inofensiva?
Adamlarımı aşağıya getirmeden önce zararsız olduğundan emin olmalıyım.
Mas antes de trazer para cá a minha gente, quero provas disso.
Eğer yeterince yaklaşırsak, hızımızla onları zararsız hale getirebiliriz.
Se pudermos chegar suficientemente perto, devemos conseguir deixá-los inofensivos com razoável rapidez.
Tarayıcılarımız bu gezegenin zararsız olduğunu gösterdi.
O que aconteceu? Os nossos scanners revelaram que o planeta era inofensivo.
Hayvanların da ehlileştirilip zararsız hale getirilebileceğini unutmayalım.
Não vamos esquecer-nos, que até animais podem ser mansos e inofensivos.
Siz buna zararsız mı diyorsunuz?
Chama a isto ileso?
Bay Jaffe, bu temelde herkesin düşkün... olabileceği zararsız sapkınlıklardan mı?
Sr. Jaffe, trata-se de uma daquelas perversões engraçadas a que qualquer tipo se pode entregar? Qualquer pessoa a pode ter.
Bunları doğal karşılarlarsa, sistemin cahil ve zararsız olduğunu anlarım.
Se estes forem considerados naturais, julgo esse sistema ignorante e inofensivo.
Zararsız mı?
- Bom, é a antiga edição.
Çoğunlukla zararsız mı?
- Praticamente inofensivo?
Ben zararsız bir adamım.
Sou um tipo insignificante.
- Gerçekten zararsız mı? - Evet.
- De certeza que não faz mal?
Bütün yaptığım zararsız beyaz satmak.
O que faço é só vender fumo inofensivo.
Şu an ona zararsız küçük bir şaka yaptığımızdan haberi yok.
Neste momento, ele não faz ideia de que estamos a pregar uma partida inofensiva.
Zararsız mı?
Inofensivo?
Sen bizim zararsız basit bir iş yapacağımızı söylemiştin.
Deles e de ti. Disseste que seria um trabalho simples, sem magoar.
Bunun dışında oldukça zararsız olduğunu düşünüyorum, tatlım.
Fora isso não é perigoso.
Ama mürettebatımı herhangi bir tehlikeye atmadan önce, bu çocukların zararsız olduğuna dair elimde net kanıtlar olmalı.
Proceda com a exame. Mas exijo provas sólidas da inocuidade dessas crianças antes de comprometer a minha tripulação.
Bana onun biyolojik olarak zararsız olduğunu ve mürettebata... risk yaratmadığını gösterirseniz, size elimdeki tüm güçle yardım edeceğim.
Se demonstrar que biologicamente é inofensivo e que não implica nenhum risco, farei o que puder para ajudar.
Çocukların zararsız olduğunu kanıtlamalıyım. Bunu da arızalara karşı güvenli bir çevrede yapabilirim.
Preciso de provar que as crianças são inofensivas, mas necessito de um lugar seguro.
Yaptığımız işin en kötü yanı, cesetleri alıyoruz... korkunç olanlarını... gerçekten çok çirkin olanları... ve onlarla dalga geçiyoruz, bilirsiniz, zararsız şakalar.
Apenas quando há corpos grotescos... aqueles muito feios... fazemos piadas sobre eles, piadas inofensivas.
Onları küçük zararsız bir eğlenceden mahrum bırak mı istersin?
Você negaria a eles um pouco de diversão inocente?
Sanırım haklısın. Niles zararsız. Zaten Maris varken bir şey yapamaz.
Tivemos bons tempos, e quando era bom...
Zararsız mı?
Ao contrário de...?
şu zararsız ihtiyar mı?
Aquele velho inofensivo?
Sembol zararsız bir sembol. Michael ve Amy'yle birlikte doğum gününde sana koruma büyüsü yapmak için kullandım. Ama şimdi bozuldu çünkü biliyorsun.
O símbolo é inofensivo, usei-o para fazer um feitiço de protecção para o teu aniversário, com o Michael e a Amy, só que agora foi quebrado porque descobriste.
Onu bir pireye dönüştüreceğim ; küçük zararsız bir pire. Ve sonra pireyi bir kutuya koyacağım ve sonra bu kutuyu da başka bir kutuya koyacağım ve sonra bu kutuyu kendime postalayacağım ve geldiğinde de bir balyozla parçalayacağım.
Transformo-o numa pulga, numa pulguinha inofensiva, e então coloco essa pulga numa caixa, depois ponho essa caixa dentro de uma outra caixa, então envio essa caixa para mim própria, e, quando o correio ma entregar... esmago-a com um martelo!
Fakat sen, şirin, zararsız bir şekilde iğrençsin. Sanırım ben de sen bunun için seviyorum.
Mas tu és nojento duma maneira gira, inofensiva... e acho que te amo por isso.
Yapmak zorundayım. Zararsız hale getirmeliyim, - -bi dakka...
Tenho que ensinar-lhes neste ambiente...
Biliyor musunuz, bayağı bir süre bu sessiz mi sessiz direniş meselesine... şüpheyle yaklaştım... ve Mickie Abraxas'ın da zararsız bir sarhoş olduğunu düşündüm hep.
Sabe, durante algum tempo fui céptico em relaçào a esta... extraordinária Oposiçào Silenciosa... e sempre achei que o Mickie Abraxas era um bêbado inofensivo.
Zararsız mı? Adem ve Havva zararsız mı? Bacağını kırdı ve altı ay yattı!
As mulheres apercebiam-se da menina perdida dentro dela... e reagiam a isso.
"Tatlım", zararsız bir kelime gibi.
Eu acho que "querida" até é bastante inóquo. Ok! Isto é o que tu vais fazer!
- Dur biraz. Köpeğin zararsız mıdır?
- Espera, o teu cão é amigável?
Silahlarımız zararsız.
Nossas armas são inúteis.
Demek teslimat şirketiniz, küçük zararsız bir gazete dağıtımı.
A vossa empresa de entregas á apenas uma entrega de jornais?