English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Z ] / Zatı

Zatı Çeviri Portekizce

174 parallel translation
Makam arabanız zatıalinizi bekliyor, Majesteleri.
A sua carruagem aguarda-o, grandioso rei.
Kartalların evliliği, Zatı şahaneleri!
Um casal de águias, Vossa Eminência!
Zatı Alilerinin gözleri çok keskin, haddim değil ama- -
Tendes um olhar sagaz, Vossa Formosura, se me permitis o...
Zatı Alilerini şimdi locaya götürebilir miyim?
Posso conduzir Vossas Magnificências à galeria?
Zatı-âliniz elçilerimizin kendilerini... ne heybetle dinlediğini anlatmalarını duymalıydınız... çevresindeki asil danışmanların çokluğunu... ve nasıl korkunç bir kararlık gösterdiğini.
Perguntai aos últimos embaixadores... com que imponência recebeu a embaixada. De que conselheiros nobres se cerca. Com que reserva protesta... e com que terrível firmeza toma suas decisões!
Zatı şahaneleri beni hiç tanımadığım biriyle, belki de bir sapıkla bıraktı.
Sua Beldade deixa-me com um estranho que bem podia ser um tarado.
Senin zatı şahaneleri olacak. Kalanı eve götürmek ister misin?
- Deve ser Sua Beldade.Queres levar o resto?
Zatı alinizin, güçlerimizin şuanda ne büyük zorluklarla..
Sr. Ministro, o senhor parece não estar a compreender a enormidade dos obstáculos que as nossas forças enfrentam.
- Zat-ı şerifleri.
- Vossa Graça.
Zat-ı şerifleri mi? Oh. Teşekkür ederim.
Obrigado.
Günaydın, zat-ı şerifleri.
Bom dia, Vossa Graça...
İyi akşamlar, zat-ı şerifleri. Teşekkür ederim, hayır.
Não, obrigado.
- İyi geceler, zat-ı şerifleri.
- Boa noite, Vossa Graça.
Henüz değil zat-ı şerifleri. Galiba birisini yakalamışız.
Parece que apanhámos um.
Yerlerini sürekli değiştir Hoskins yoksa nerelerde tuzak olduğunu birbirlerine söylerler. Emredersiniz zat-ı şerifleri.
Troque-as de lugar, ou dirão uns aos outros onde estão.
Çok yaşayın zat-ı şerifleri! Çok yaşayın zat-ı şerifleri!
Viva Sua Graça!
Pennyman, zat-ı şerifleri, Sprockett Çiftliği'nden. bayan Pennyman.
Pennyman, da Quinta de Sprockett.
Hayır zat-ı şerifleri.
- Não, Vossa Graça.
Şimdi. Anladığım kadarıyla, zat-ı şerifleri, Chalfont dükü siz oluyorsunuz? - Benim
Presumo que seja Sua Graça, o Duque de Chalfont.
Ne diyorsunuz Zat-ı Şerifleri? Size isnat edilen suçtan suçlu musunuz yoksa değil mi?
- Declara-se culpado, ou inocente?
Tanrı, zat-ı şerifleri hakkında hayırlısına hükmetsin.
Que Deus o acompanhe.
Bu, zat-ı şerifleri, bu meclisin tek amacıdır.
É esse o objectivo desta assembleia.
Teşekkürler zat-ı şerifleri.
Obrigado, Vossa Graça.
Bay Elliott, Zat-ı şerifleri, Chalfont dükü.
Sr. Elliott, Sua Graça, o Duque de Chalfont.
Günaydın zat-ı şerifleri.
Bom dia, Vossa Graça.
Öncelikle, zat-ı şerifleri izin verirse.. Melankolik durumlarda okunmak üzere kaleme aldığım bir kaç dizeyi okumak isterim
Primeiro, se me perdoa a liberdade, gostaria de ler uns versos escritos por mim para usar nestas ocasiões melancólicas.
- Zat-ı şerifleri izin veriyor mu?
- Vossa Graça permite-me?
Zat-ı şerifleri, bir düşünün.
Vossa Graça, reflecti.
Zat-ı şerifleri, hazırlanın " -
Vossa Graça, preparai-vos!
Zat-ı Şerifleri, sizi az önce idare merkezinden gelen bir telefondan haberdar etmek isterim.
Recebemos um telefonema do Ministério do Interior.
- İyi sabahlar zat-ı şerifleri.
- Bom dia, Vossa Graça.
Dışarıda görev yapanların sayısından anladığım kadarıyla, zat-ı şerifleri çıkmanızı bekleyen büyük bir kalabalık var.
Há uma grande multidão à sua espera.
Bu arada, sadece zat-şerifleri düşes hanımefendi değil... bayan Holland da beklemekte.
Incluindo não só a Duquesa, mas também a Sra. Holland.
- Zat-ı şerifleri.
Vossa Graça...
Olanları bir zat gördün mü, Woodruff?
Viu-o pessoalmente?
Hey, Zat-ı Alileri!
Sua Excelência.
Çıkalım, Zat-ı Alileri!
Certo, Sua Excelência.
Burada Lordlar veya Zat-ı Alileri yok.
Aqui, não temos nenhum Deus ou Excelências.
- Filistinli bir komutan, bir zat.
- Quem é você? É o comandante palestino.
Çokça sevdiğimiz zat, dindarca öldünüz.
Morreste piedosamente rodeado do nosso afecto.
Ze plegm... tüplerden geliyordu.
Ze plegm... zat que vêm nos tubos.
Ben ki, Lenin'in en büyük dostum dediği zat.
Eu, a quem Lenine chamou o seu melhor amigo.
Öyle, evet! "Siz zat-ı muhtereme bir çocuk..."
Sim! "Envio a sua Alteza um menino..."
"Zat-ı muhterem" ha!
Envio a sua Excelência, hah hah!
Ve bu bey de saygıdeğer evsahibimiz sana cemiyetin kapılarını açan zat.
E este é nosso amável convidado que te abrirá as portas da sociedade.
Zat-ı şahaneleri.
Magnífico Senhor.
Ama... zat-ı şahaneleri, o sadece bir kişi... siz üç kişisiniz.
Mas... Magnífico Senhor, ele é apenas um, Enquanto vocês são três.
Bu zat, Darling, ilk aşamada hastanede bir Alman casusu olduğunu bildiren kişi.
Este, Darling, é o homem que nos disse que havia um espião alemão no hospital, para começar.
Anlaşılan, doğa adamı olduğunu iddia eden bu zat, onun bir tuzlu su kaplumbağası olduğunu bilmiyordu.
Parece que este homem da natureza não sabia que a tartaruga era de água salgada.
Bu haşmetli zat sen misin?
És tu, embalsamado na capa?
Bu ECT... zat'n'ktel deşarjına mı benziyor?
Este TEC... é similar à descarga de um zat'n'ktel?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]