English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Z ] / Zekîce

Zekîce Çeviri Portekizce

3,174 parallel translation
- Zekice.
Subtil.
- Zekice.
- Inteligente.
Zekice değil.
Não é inteligência.
Yani, gerçekten zekice bir şey yapmış bir bitki.
Quero dizer, há uma planta que fez algo realmente inteligente.
Zekice değil mi?
Não foi bem pensado?
Çok zekice.
Foste muito, muito inteligente.
- Zekice. Derin düşüncelerin de vardır şimdi senin.
Deve ter pensamentos profundos.
Çok güzel. Çünkü Lyndsey bir çocuk daha taşırsa bunun pek zekice bir hareket olacağını düşünmüyorum.
Que bom, porque mesmo que a Lyndsey conseguisse ter outro filho, não sei se seria a jogada mais inteligente.
- Zekice.
É inteligente.
Her zamanki gibi zekice ve aydınlatıcıydı.
Elegante e esclarecedor, como sempre.
Çok zekice, değil mi?
Brilhante, não é?
Varsayımsal olarak bu adamın anlaşmayı rayına oturtacak bir yol bulması ve ikinci durumun geçerli olması zekice olmaz mıydı?
Hipoteticamente... não seria esse homem inteligente ao procurar formas para contornar as cláusulas no segundo documento em oposição ao primeiro?
Ama bir polisin karısına saldırmak... Bu hiç de zekice değil.
Atacar a esposa de um polícia, não é algo de muito inteligente.
Bu zekice takılma, şakalaşma olayı için de iki kişi gerekiyor.
Esta brincadeira precisa de duas pessoas.
Ben bir şey söylediğimde sen de zekice karşılık verirsen ki bu arada böyle bir ihtimal çok zor. Tartışmanın iyiliği için diyelim ki söyledin belki de kazara, işte sadece o zaman ben "Tuş" diyebilirim.
Se disser alguma coisa e responderes de forma espirituosa, o que é muito improvável... digamos que o fazes, talvez por acaso, assim e só assim, vou poder dizer "touché".
Zekice bir seçim.
Inteligente.
Zekice ama bu da yanlış.
Inteligente, mas também errado.
Ve sen de zekice planını kurguladın.
Então, teve um plano brilhante.
- Çok zekice.
- Sábias palavras, Amelia.
- Zekice tabii.
Brilhante.
- Bunun zekice bir seçim olduğunu sanmıyorum, Bay Queen.
Não acho que este seja o caminho mais certo, Sr. Quenn. Eu acho que é.
Zekice.
Esperto. Lembre-me de nunca me cruzar à sua frente, chefe.
Gerçekten zekice, Pete.
Muito esperto, Pete. Eu, sinto-me como Helen Hunt em Twister.
Zekice.
Esperto.
Ve çok zekice.
Muito engenhoso.
- Clark çok düzenli. Klasörleme fikri çok zekice.
A ideia dos ficheiros foi brilhante.
Farnsworth'ünü falan kullanıyormuş gibi yap. Zekice.
Basta fingir usar o seu Farnsworth ou alguma coisa assim.
Senin söylediğin en rezil şeyler bile bazı insanların söylediği en zekice şeylerden daha iyi.
As piores coisas que dizes soam melhor do que as melhores coisas que outras pessoas dizem.
- Bu zekice.
Isso foi inteligente.
Zekice yapılmış olmalı.
Pode estar mais escondido.
Zekice.
Inteligente. Também achei.
Çok zekice.
Muito inteligente.
Çok zekice. - Gerçeği söyledin.
Muito esperto.
Çok zekice ama bu size bütün resmi sunmaz.
É muito inteligente, mas não lhe dá a visão completa.
Çok zekice.
Olha só... Muito inteligente.
Zekice olmasına dikkat etmemiştim. Sadece işe yaraması içindi.
Não me importa se foi inteligente, só me importa se funciona.
Zekice. Brooks, Jimmy Clark'ı öldürmek için basit kimya kullanmış.
Brooks usou química básica para matar o Jimmy Clark.
Çok zekice. Eskiden sahip olduğum seyyar Louis Vuitton gardırobu gibi.
Brilhante, lembra o roupeiro de viagem Louis Vuitton que eu tinha.
Zekice.
- Esperta.
Zekice bir plana benziyor.
Isso parece-me um plano inteligente.
Çok zekice Olivia.
- Claro. Brilhante, Olivia.
Peşimden geliyorlar ve gittikçe daha da zekice konuşuyorlar.
Continuam a vir ter comigo e ficam mais inteligentes.
- Evet, çok zekice.
- Sim, muito inteligente.
Cesurcaydı ; ama çok zekice değildi.
Corajoso, mas não muito esperto.
Aslında epey zekice bir yöntem.
É um bom jeito de evitar a localização, na verdade.
Zekice, dahiyane.
É inteligente. É brilhante.
Zekice. Jeneratörü buradan kapatamayız.
Não podemos desligar o gerador daqui.
Bu zekice kelime oyunlarına devam edemiyordum.
Não posso prolongar mais este jogo inteligente.
Belki de zekice hazırlanmış, kaliteli şovları izlersem, her şeyin eskisi gibi olmasına yardım edebilirim.
Talvez se eu vir programas inteligentes e de qualidade, isso ajude às coisas voltarem como antes estavam.
Ve ben onu zekice hallettim.
Eu eu fi-lo brilhantemente.
Çok zekice bir plan.
É uma jogada inteligente.
zekice 153

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]