English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Z ] / Zeminde

Zeminde Çeviri Portekizce

323 parallel translation
Diane'nın, aslında Laura'ya ait olan, terliklerinin çıplak zeminde çıkardığı tıkırtıları duyabiliyordum.
Eu podia ouvir os chinelos de Diane... Eram de Laura... soando no soalho vazio nos espaços entre os tapetes.
Hem de zeminde?
E a marreta?
Hâlâ zeminde olursun. Ufaklık, ilginç bir noktaya değindin.
Pequena, marcaste um ponto.
Islak zeminde kıçının üzerinde öylece oturarak istihkakın gelmesini beklemenin ne kadar zor olduğunu bilmiyorlar.
Nós é que sabemos como é duro ficar aqui parados... Com o rabo molhado á espera do rancho... Que nunca chega...
.. Islak zeminde çanağın çıkardığı ses. Kediye sorarsanız,..
Gosta do ruído da taça do gato na tijoleira.
Mike Kuvveti zeminde.
A Força Mike já pousou.
Thorndyke, bu küçük araba çok hızlı gidiyor, zeminde onu zaptetmek için içerde üç kişiye ihtiyacımız var.
Thorndyke, este carrito vai tão depressa que precisa de três pessoas para o manterem agarrado ao chão.
Zeminde bir böcek kıpırdasa, onu duyarız.
Se um insecto sai a correr pelo piso, nós o ouvimos.
Nasıl bir zeminde gidiyoruz?
Estás a caminhar sobre quê?
Zeminde bir bardak kırılmış gibi görünüyor.
Parece que há vidro partido no chão.
Bütün bir şehir derin vadilerle oyulmuş dağlık bir zeminde uzanıyordu.
A cidade era um terreno acidentado, marcado por ravinas profundas.
Sonrasındaki fotoğrafta ise, tamamen çıplak ve elleri arkadan kelepçeli.. siyah ve beyaz karolu zeminde diz çökmüş vaziyette.
Na próxima foto ela está de perfil, toda nua, com as mãos algemadas atrás das costas ajoelhada num chão preto e branco axadrezado.
Bu düşünceden başka bir zeminde yararlandınız.
Achou outra utilização para a serpente.
Yatağın altına koymak için bir tahta bulabilir miyiz? - Sert zeminde yatmalıyım.
Tens uma tábua para pôr debaixo do colchão?
Daha az sembolik bir çizim aşağıda zeminde yer alıyor.
Um símbolo menos alegórico, é o que podemos ver no solo.
Bu kadar ince bir zeminde olmaları inanılmaz.
Crateras que podem durar indefinidamente em uma crosta tão fina.
Zeminde yatıyordum, ki zemin kalın bir halı kadar yumuşaktı.
Estava deitado no chão, que era macio como um tapete.
- Ben zeminde iyiyim.
- Estou bem no chão.
Kayak yapmaya gitseydik soğuk bir zeminde uyumak zorunda kalacaktım.
Se tivesse ido esquiar... teria dormido em algum sítio gelado.
Eğer bunu B.K.B.'ne ait bir kamyoncu çözseydi dişleriniz şimdi zeminde geziniyor olurdu.
Se fosse o pessoal da Aliança a descobrir, você teria sido espancado.
Oh, zeminde bir lamba ve yanmış bir kibrit vardı.
No chão estava uma vela e os restos de um fósforo apagado.
Dün ön kapının yakınlarında zeminde gezgin arkadaşı için hazırladığı iyi niyet göstergesi olan hoş geldin yazısını buldum.
Ontem, ao pé do portão da frente, encontrei o seu cartão de visita. O sinal codificado com que avisava os colegas de que seriam bem-vindos.
Zeminde 3'üncü kat, ana havalandırma kulelerinin altında.
Subsolo 3, debaixo das torres de resfriamento.
Zeminde 3'üncü kata git.
Dirijam-se ao subsolo 3.
Sherman, güçsüz bir zeminde olabiliriz.
Sherman, poderíamos estar em um terreno muito instável.
Temyizde ifadesinin anayasal zeminde alınmadığı gerekçesiyle tecavüz cezası geri alındı ve beraat etti.
Em recurso, a condenação por violação foi retirada e a sua confissão anulada em termos constitucionais.
Kendini zeminde görebiliyorsun.
Pode-te ver neste piso.
Bu, sağlam zeminde yürümek gibi, beni anlıyorsun ya?
Como uma calçada por onde andamos, entende?
Ayak sesleri dönüştü tüy kaplı zeminde Çıngırak seslerine.
Abanado por Seraphim, cujos pés tilintaram no chão
Tanrıça değilim ama mor bir zeminde mor bir yumru muyum?
Não me acho nenhuma deusa, mas enfim, há limites. Sou eu, a gorducha violeta sobre fundo violeta?
Sizinle ve benimle, burada zeminde yapamadığı neyi yapıyor orada?
Que raio de trabalho é o dele que não pode viver junto ao chão, como nós?
Ghostwood gelişim planıyla elimizdeki tüm silahları kullanarak her zeminde savaşmayı planlıyorum.
Planeio lutar pelo desenvolvimento de Ghostwood em todos os terrenos e com todas as armas disponíveis.
Bir de beyaz zeminde bakalım.
Vamos tentar pô-lo contra algo branco.
İşte zeminde olmayan bir ev hikayesi!
Este é um acontecimento que não está nivelado!
Zeminde eski dallar, hem aşağı hem yukarı.
Abertura de Cima a Baixo! Vara que Acalma o Centro! - É o teu primeiro aprendiz?
Gamsız gençlik günlerimde bu eski tahta zeminde geçen günlerimi hiç unutmadım.
Nunca esquecerei a minha infência descuidada no passeio marítimo.
- Doğruca içinden geçiyor. Paneller zeminde.
Os painéis no chão.
Barın her yerinde ve zeminde deri parçalarını görürsün.
Vais ver bocadinhos de pele skrreeana pelo bar e pelo chão todo.
Bilinçsizliğin gerçek yaşamının unsurları üzerine sabitlenmiş, bir girişim halinde seni zeminde tutmak, aklı başında tutmak için...
Seu inconsciente se apegou aos elementos de sua vida real para que continuasse vivo e são.
Islak zeminde kaydım!
derrapei na estrada molhada!
Eğer arkada oturacaksan, zeminde tam ortada durman gerek.
Se vais ficar aí, atrás... devias sentar-te no chão, no centro.
Giriş paneli zeminde.
Painel de acesso... no chão.
Uçağın yanında, zeminde yakıt tankları mevcut. Tanklar dolu olmalı.
Os tanques não chão, ao lado do avião devem estar cheios.
Ruz, tapınağın duvarlarının zeminde bitmediğini ve aşağı doğru devam ettiğini belirledi.
Ruz reparou que a parede do templo não terminava no chão mas parecia continuar abaixo.
Islak zeminde uyurken insanın düşes olduğunu düşünmesi çok kolay değil.
Bem, é difícil imaginar que possa ser uma duquesa quando durmo num chão molhado.
Zeminde. Tekrarlıyorum. Uçak zeminde.
O aviao está no solo, mas nao pormuitotempo.
Taş zeminde çıplak yatan adamlar gördüm. Korkudan altlarına sıçıyorlardı.
Vi homens nus em soalhos de pedra, a borrarem-se de medo.
Zeminde bir leke gördüm. Meğersem çatının su sızdırmasındanmış.
Vi algumas manchas no chão.
Burada zeminde, hucrenin onunde ve koridorun basinda buldum.
Obrigado, doutor.
Zeminde buldum.
Achei no chão.
Gerçekçi bir görüntüye sahip olması için kurgucu Robert Wise'a filmi beton bir zeminde baştan sona sürükletti.
Pela mesma altura, no seu primeiro filme sonoro,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]