Zenobia Çeviri Portekizce
30 parallel translation
Sizi son gördüğümden beri Zenobia biraz kilo almış.
Zenobia engordou um pouco desde a última vez que a vi.
- Üvey annem Zenobia. Beni hiç sevmez.
Zenobia, minha madrasta.
Zenobia'nın cadı olduğu ve onu öldürdüğü söylenir.
Dizem que Zenobia é bruxa e rogou a sua morte.
Zenobia'yı gözünüzün önünden ayırmayın.
deixe alguém de olho em Zenobia.
Uyumak yok! Zenobia'nın sarayını gözleme emri aldık.
Eu te ordenei que vigiasses o castelo de Zenobia.
Cadı Kraliçe Zenobia kara büyüyle onu dönüştürmüş.
Foi transformado em um pela feitiçaria da rainha Zenobia.
Bu Zenobia!
É Zenobia!
Zenobia.
Zenobia.
Zamanın Kraliçe Zenobia'nın yanında olduğunu söylerken ne kastettiniz?
Como assim, o tempo está a favor da rainha Zenobia?
Yazık, Zenobia'nın gücünü hafife almışım. Galiba Kasım için bir şansı elimizden kaçırdık.
Sim, eu subestimei o poder de Zenobia, e desperdicei uma chance para Kassim.
- Zenobia'nın yaratığı.
- Criação da Zenobia.
Seni kıllı orman kaçkını Zenobia Boggs'u alt edeceğini mi sanıyorsun sen?
Nenhum rabo cabeludo da selva... vai passar a perna à Zenobia Boggs.
Zenobia, randevuya ihtiyacı olduğunu zannetmiyorum.
- Ela não precisa de ter hora marcada.
Namond, Darnell, belki Zenobia.
O Namond, o Darnell, talvez a Zenobia.
Zenobia, ödevini yapmalısın.
Zenobia, tens de fazer os trabalhos.
Zenobia, kalemle alakası yok.
- Zenobia, o problema não é o lápis.
Namond Brice, Darnell Tyson ve Zenobia Dawson.
Pryzbylewski. Namond Brice, Darnell Tyson e Zenobia Dawson.
Güzel görünüyorsun Zenobia.
- Estás com óptimo aspecto, Zenobia.
Zenobia, restoranın resmini çekmek istiyordun, değil mi?
Zenobia, queres tirar uma fotografia ao restaurante, certo?
ZeD İyi seyirler. "Bizim yaptığımız bu iş, pastanın sadece bir parçası." Zenobia
"Conseguimos a nossa treta, mas é só parte da grande treta."
- Program bitiyor, Zenobia.
- O programa vai acabar, Zenobia.
Albert, Zenobia, Namond, aramıza dönmenize sevindim.
Albert, Zenobia, Namond, é bom ter-vos de volta.
Zenobia Kanatları oradaydı ama geçtiğimiz beş yüzyıla bakarsak zemin katta değil tavan arasında olması gerekiyordu.
A asa de Xenobia está lá, o que é muito estranho considerando que nos últimos cinco séculos, a asa de Xenobia esteve no sótão.
Zenobia Sermaye'nin teklifini lehime kullandım.
Negociei com a oferta da Zenobia Capital.
Zenobia'ya geçmeyi düşündükçe bu fikirden o kadar bir heyecanlandım.
Quanto mais pensava em ir para a Zenobia, mais empolgada ficava com isso.
Şimdi de kendini o günleri Zenobia'da yaşarken hayal et.
Agora, imagina-te a ter passado esse tempo na Zenobia.
Hayır, Zenobia'yı.
Não, Zenobia.
Evet, Zenobia.
Sim, Zenobia.
- Zenobia.
- Zenobia!