Zeplin Çeviri Portekizce
88 parallel translation
- Bir zeplin.
- É um Zeppelin.
Zeplin pilotu olan Nobile için önemli bir andı. Hava seferlerinin en tehlikelisini planladı. ... Kuzey Kutbu'na uçmak ve oraya inmek.
Já internacionalmente conhecido como criador e piloto de aeronaves... planeou a mais perigosa de todas as expedições... voar para a fúria do Polo Norte e pousar lá.
Bu bir zeplin.
É um Zeppelin.
Bir zeplin!
- Um zeppelin!
New York'luların seyahatte olma ihtimalini düşünerek 52 eyaletteki kalabalık yerlere zeplin gönderiyor.
Passa anúncios em todos os 52 estados, caso algum nova-iorquino esteja de férias.
Kız, yılbaşı günü Orange Bowl stadı üzerinde zeplin kazasında ölür.
Ela morre num acidente de balão, por cima do campeonato de futebol, no primeiro dia do ano.
Zeplin.
Zepelins.
Yani Alman Zeplin serisi, Polarfahrt 1931'de basılmış pullar. Bu mümkün mü acaba?
Se eu lhe quisesse comprar algo - digamos, uma série de selos alemã com zepelins, a "Polarfahrt", de 1931 - seria isso possível?
Üç Zeplin pulu, Almanya, 1931.
Três selos alemães com zepelins saídos em 1931.
Hem de üç zeplin!
Três dirigíveis...
Polarfarth, üç zeplin. 1931.
Polarfahrt, três dirigíveis, 1931.
Zeplin " mi?
Dirigível?
şehir sınırındaki sağanak yağış nedeniyle iniş yapmak zorunda kalan zeplin Freedom Adventurer tamir edilmiş durumda.
O dirigível intercontinental, Freedom Adventurer caiu recentemente numa aterragem forçada, devido a chuvas torrenciais fora da cidade... mas já foi reparado.
Bertha zeplin diyor başka bir şey demiyor.
A Bertha está entusiasmada com esta viagem do dirigível.
- Sen de eskiden zeplin gibi değildin.
- Não costumavas ser um zepelim.
Görüntülerini izlediğiniz Zeplin Kaptan Heidenberg yönetiminde ilk durağında meraklıların ilgi odağı oldu.
Com licença. na primeira paragem da sua volta de boa-vontade.
Jenny, bu zeplin hidrojen dolu.
Jenny, esta coisa está cheia de hidrogénio.
Harika. Kusura bakma, 1930 hava postası zeplin pulu. Hem de koca bir yaprak.
Desculpa, o selo de correio aéreo Zeppelin, de 1930, folha completa.
ve bir keresinde de bir zeplin gördüm.
E, uma vez, vi um dirigível.
Zeplin infilakında 35 kişi öldü!
Explosão de zepelim mata 35!
Zeplin kullanmana izin mi verdiler?
Entanto estás autorizado a conduzir um Dirigivel?
- Yarışta berabere kalmış iki zeplin gibiler.
- Parecem um par de zeppelins.
Bizimle 250 bin kişi, birlikte zeplin alanına gelmişti.
250 mil de nós a caminho dos Campos Zeppelin.
Zeplin.
É um dirigível.
Kafa-Zeplin.
Cabeça dirigível
Eminim şişip birkaç bin kilo olmasını ve kocaman etli bir zeplin gibi patlamasını diliyorsundur.
Aposto que se desejares que ele inche bastante e expluda como um zepellin de carne
İlk zeplin kalktığı anda zengin olacaksın.
Terás mais dinheiro do que algum dia imaginaste quando o primeiro Zeppelin descolar.
Haydi oradan. Zeplin çarpması mı?
Ora, atropelado por um balão de observação?
Zeplin izlerken.
A ver balões de observação.
Kokulu bir zeplin gibi şişecek ve sonra hayatının geri kalanını sekiz beden daha büyük bir elbise içinde debelenerek geçirecek.
e depois passar o resto da vida esvoaçando por aí, num fato com oito tamanhos a mais.
Oradaki yarattığınız etki Led Zeplin'in müziklerindekiyle aynıydı.
Essa tensão fez os Led Zeppelin resultarem. É essa tensão que distingue a vossa música.
Bu küçük Zeplin gibi. Bu zeplin içi ağırlıkla dolu olmasa, rahatlıkla gökyüzüne yükselebilir. Kum dolu olmasa.
Como esta pequena vasilha... que subiria até ao céu se não se mantivesse pelo balastro, sacos de areia.
Good Year Zeplin kazası mı oldu?
A bolha da "Goodyear" teve algum acidente?
Led Zeplin'nin davulcusu değil mi?
Não é o nome do baterista dos Led Zeppelin?
Sahte bir korsan gemisi'nde yemek yiyeceğiz ve beni eve bırakmak için zeplin kiraladığından şüpheleniyorum.
Vamos jantar num barco pirata, e alugou um dirigível para me levar a casa.
Zeplin'den sevgi dolu sözler.
Disse Zepellin com muito amor!
Koca zeplin yandı be.
Um grande zeplim em chamas!
Zeplin ile.
Com um dirigível.
Zeplin hareket etmek üzere.
A aeronave está pra decolar.
Sıcak hava balonu? Zeplin?
Dirigível?
'İkinci Dünya savaşı hava saldırıları sırasında...'... Londra üzerindeki yüzlerce zeplin...'... ulusu düşman uçaklarından koruyordu.'
Durante o bombardeamento aéreo da II Guerra Mundial, quando balões de barragem pairavam sobre Londres para proteger a nação dos aviões inimigos.
Gökyüzünde yüzen bir saray durumundaki zeplin köpek banyosu ve mekanik köpek koşu bandı ile de tamamlanmış.
É um autêntico palácio voador, dotado de banhos para cães e um tapete rolante canino.
- Zeplin mi?
- O dirigível?
Zeplin diyorlar, bakın.
Estou a ver um avião. Olha, ali!
Bir zeplin.
Um zepelim.
- Bu bir zeplin. - Hadi!
- É um dirigível.
Zeplin mi?
É um dirigível?
Onun yerine, Gotham'ı... gözleyecek olan yeni otomatik Zeplin doananmasından bahsetmek istiyorum... onlarla geçen hafta uçtuk.
Em vez disso, quero falar... da nova frota de dirigíveis automáticos de vigilância de Gotham... que levantou voo no início desta semana.
Şu zeplin motorlarını kapatıp bana nerede olduğunu söyler misin?
Por favor podes baixar esses motores de dirigível e dizer-me onde estás?
Zeplin'e dikkat, içi hidrojen dolu.
Cuidado com aquele Zeppelin. Está cheio de hidrogénio.
Bu zeplin değil.
Não é Zeppelin.