English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Z ] / Zeros

Zeros Çeviri Portekizce

417 parallel translation
Gerçekten doğru. Bizler hiçkimseyiz.
É bem verdade que somos só uns zeros à esquerda.
Bir milyonun sonunda ne var?
Como acaba um milhão? Em zeros. Nada.
Hiçbir şey olman gerektiğini düşünmüyorum.
Não deve dar-se com zeros à esquerda.
Japonların yere sabitlenmiş donanma silahları vardı. 3 dakikada bir köprüyü tarıyorlardı.
Os japoneses têm canhões navais cravados na terra e os zeros estão sobrevoando a ponte a cada 3 minutos.
Sıfırlar doğru mu?
Travis, a quantidade de zeros está certa?
Aşkın, Catherine'inkiyle birlikte sıfıra iniyor sonra yüze çıkıyordu. Ben sizin sıfırlarınızı hiç yaşamadım, ne de yüzlerinizi.
O seu amor descia a zero e subia a cem com o da Catherine, mas eu nunca conheci os vossos zeros nem os vossos cem.
577, üç sıfır.
577 mais três zeros.
Titan'dan Japon uçakları, sanırım.
Devem ser "Zeros" de Titan.
Japon uçakları oynamak istiyor.
Aqueles "Zeros" querem brincadeira.
O PBJ, Japon uçaklarıyla boy ölçüşemez.
Esse PBJ não se compara com os "Zeros".
Guy buradan geçti ve şu iki sıfırı ekledi.
Guy passou aqui pessoalmente e acrescentou esses dois zeros.
İşte bunları söyledi, ve o sıfırları ekledi.
Ele disse isso e a seguir acrescentou os zeros aos mil.
Sıfırlar ya da birler... artı ya da eksi.
Zeros ou uns... mais ou menos.
... bir sayısını takip eden üç sıfır... veya bir milyonun onun altıncı kuvveti olarak yazılır yani bir sayısı ve takibinde altı tane sıfır.
Um milhão é escrito como 10 elevado a seis, 1 seguido por seis zeros.
Bu 10 üzeri 100 sayısınıdaki sıfırlarla değil googol'un sıfırlarıyla takip eden sayıdır.
Isto é, 1 seguido não de 100 zeros, mas 1 seguido de um googol de zeros.
Biri takip eden 80 tane sıfır.
1 seguido de 80 zeros.
Googolplex sayısındaki sıfırları yazmak için yeterli uzunluktaki kağıt parçası... bulunduğumuz evrende boş yere harcanamaz.
Uma folha de papel com tamanho suficiente para conter todos os zeros de um googolplex, não caberia no universo conhecido.
Sen ve ben, beş sıfırlı anlaşmaların adamları değiliz.
Não somos homens para lidar com cinco zeros.
- Sana altı sıfırdan bahsediyor, Jim.
- Ele refere-se a seis zeros, Jim.
- "Sana altı sıfırdan bahsediyor, Jim."
- "Ele refere-se a seis zeros, Jim."
Kaptan Manning, Lieutenant Novak, tayfalardan Sanford, Sonntag, Park ve Pena.
Eu sou de hardware, ele de software. Como todo caloiro do ensino médio poderia dizer-te, Cavennaugh... Software é só outra linguagem cheia de zeros e uns.
- Kaç sıfırlı bu? - Bilmem!
Quantos zeros tem?
Bir binada oturup da, bütün komşularının hostes olduğuna inanamıyorum.
Eles são uns zeros á esquerda. O Steve terá de encontrar amigos noutro sitio.
Bir rakam peşinde yığınla sıfır olan.
Um número seguido de muitos zeros.
Bu sıfırların yarısı senin.
Metade destes zeros são teus.
Benim üçüncü sınıf karnemde bile daha çok sıfır vardı.
Há aqui mais zeros do que no meu boletim de notas da 3ª classe.
Bir on ve üç sıfır.
Um dez com três zeros.
Dokuz sıfır, evlat.
São nove zeros, filho.
Dalgalar yükseldi. Gidelim.
Está um metro e meio em Zeros.
5... o, o, o, o, o, o, u!
Cinco e muitos zeros!
Birler ve sıfırlarla işleyecek, küçük veri bitleriyle. Sadece elektronlar. Umrumda değil.
O Mundo é reinado por zeros e uns, por pequenos bytes, por pequenos eléctrodos.
- Demek bunlar rasgele yazılmış 1'ler ve 0'lar mı?
- É uma série aleatória de uns e zeros?
Bütün verileri dijital olarak 0'lara ve 1'lere çevirebiliriz.
Toda a informação pode ser transposta digitalmente em séries de uns e zeros.
Hesaplarını göster. 2 ve yanında 5 tane sıfır olan hesaplarını göster.
Quero ver os teus livros, Harry. Mostra-me onde está! Um "2" com 5 zeros à frente.
Altında iki sıfır ile bir nokta 400'ü, altında üç sıfır ile bir nokta ise 8,000'i gösteriyordu.
Um ponto com dois zeros abaixo é 400. Um ponto com três zeros abaixo é 8,000.
"Bununla beraber, sayısız mikro dalga sinyalleri... kızıl ötesi mesajlar, gigabaytlarca birler ve sıfırlar arasında... şimdi bayt büyüklüğünde kelimeler... " Baltimore - Nisan 1990 "
Mas entre miríades de micro-ondas, mensagens infravermelhas, gigabytes de uns e zeros, vemos palavras tão minúsculas, BALTIMORE, ABRIL DE 1990 ainda menores que a ciência, ocultas numa vaga electricidade.
Bir tane bir ve iki tane sıfır demek.
Tu soletras com 1 um e 2 zeros.
Biraz tamirat ister ama insan kendini evinde gibi hissediyor.
São zeros à esquerda! Os inquilinos actuais. Olá, minha bonitinha.
Ömrümde bu kadar sıfırı yan yana görmemiştim.
Nunca vi tantos zeros.
2 diye bir not yok. Sadece 0 veya 3.
O dois não existe, só zeros e três.
Bir karavana daha.
Outra bola a zeros.
Bu banknota 6 sıfır daha eklersem ne olur?
E se eu acrescentasse seis zeros a esse número?
Sonuna birkaç sıfır ekle... ve askeri bölümümüzle temas kur.
Acrescente alguns zeros a esse número... e contacte a nossa secção militar.
Altı, Yedi, Sekiz Sıfır
Seis, sete, oito zeros.
Yeterince sıfır yokmu?
Não tem zeros que cheguem?
- İki tane sıfır mı?
- Dois zeros? !
Eğer ümitsizse, yedi sıfır çevirin, İtfaiye yetişsin hemen.
se estão perdidos Disquem sete zeros E os bombeiros Logo chegarão.
1000 sayısını yazarken 10 sayısının üçüncü kuvvetini alırız.
Pode-se, escrever o número 1000, como 10 elevado a três, significa, 1 seguido de três zeros.
Birin yanına altı sıfır koy.
- Que tal um com mais seis zeros?
Bana bir avuç 0 ve 1 gibi görünüyor.
A mim parece-me um monte de uns e zeros.
Pekâlâ hazır olun. İyi insanların paralarını korumamız gerek.
Está bem, seus zeros.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]