Zg Çeviri Portekizce
13,174 parallel translation
- Oğlun sana kızgın.
- O teu filho ficou zangado contigo.
Bak, senden daha çok kızgınım.
Ouve, estou muito mais zangada do que tu.
Aslına bakarsan karışık değil, bilakis Zaman bana kızgın.
Ele não está nada confuso. Na verdade, está furioso comigo.
Bahşişini kanıt olarak almandan dolayı oldukça kızgındı.
Estava zangada pelas gorjetas.
Troy bana kızgın.
O Troy está zangado comigo.
Sana kızgın değilim Gabe.
Não estou zangado contigo, Gabe.
Ne diye sana kızgın olayım ki?
Porque estaria?
Bana kızgın değilsin, değil mi?
Não estás zangado comigo, pois não?
Kızgın olsaydım söylerdim.
Se estivesse, dir-te-ia.
Adama kızgın değilim.
Não estou zangado.
Sanki biri kızgın dağlama demirini alıp üzerime bastırıyormuş gibiydi.
Senti como que se estivesse a ser marcado com um ferro em brasa.
Troy, bana kızgın değilsin ya?
Troy, não estás zangado comigo?
- Bana kızgın değilsin ya?
- Não estás zangado comigo?
- Hayır. Hayır, kızgın değilim.
- Não, não estou zangado.
Kadın, Gabe'in kira parasından olduğu için kızgın, o kadar.
Ela está zangada porque não recebe o dinheiro da renda.
Dinle Ida, bana hâlâ kızgın olduğunu biliyorum ve seni suçlamıyorum.
Ida, sei que ainda está zangada comigo e não te censuro.
Calayo bana çok kızgındı.
O Calayo estava muito chateado comigo.
- Kızgın mısın?
Zangado?
Çünkü kızgınım.
Porque estou chateado contigo.
"Kızgın Sinekkuşu." "Kızgın Sinekkuşu."
"Colibri Zangado." "Colibri Zangado."
Tatiana, Terry'yi parmakladı diye kızgınsın da ondan.
Estás é lixado porque a Tatiana masturbou a Terry.
Nard, can çekişen asabi bir geyik olabilir bu. Ve bana çok kızgın olabilir. Boynuzunu... nefes boruma geçirebilir.
Nard, podemos estar a lidar com um veado irado e meio morto e pode estar muito zangado comigo, pode levantar-se e enfiar as hastes na minha traqueia.
Çok kızgınsın.
Está tão... irritado.
Arabada uyuyor. Uyandığında o kadar kızgın olur ki.
Ele está a dormir no carro e fica furioso quando o acordamos.
Ne yaptın da Bay İri sana bu kadar kızgın?
O que fizeste para que o Sr. Big ficasse tão chateado contigo?
Halı için kızgınsan bana bende daha bir sürü var!
Se está chateado por causa do tapete, eu tenho outros tapetes!
Kızgınlık.
A febre.
Yalnızdın, kızgındın, seni suçlamıyorum ama onunla yatmadın.
Estavas sozinha e estavas irritada. E não te censuro. Mas não dormiste com ele.
Kime... Kime kızgınsın?
Com quem estás zangado?
Kime mi kızgınım?
Com quem é que estou zangado?
Kızgınlık, kızgınlık.
Raiva, raiva.
Bana karşı kızgın.
E está zangado. Comigo.
- Tatlım kızgın değiliz.
- Querido, não estamos zangados.
Bana kızgın mısın?
Estás zangado comigo?
Kızgınsın bana.
Já vi que estás.
Kızgın bayanlar olacak.
Vão lá estar muitas miúdas.
Bana kızgın mısın?
Estás chateada comigo?
Hayır, kızgın değilim. Yalnızca...
Não, não estou chateada contigo, mas...
- Kızgın gibi davran.
- Finja-se zangada.
- Kızgınım zaten.
- Estou zangada.
Kızgın olmanın nedeni... çalmak yok, söylemem mi?
Você está zangada. Não lhe disse para não roubar?
Beni dövdüğü zaman, sadece ona kızgın oluyorum.
Eu estava zangada com aquela mulher gorda porque ela bateu-me.
Kızgınlığını anlıyorum Evelyn, gerçekten.
Eu percebo a sua raiva, Evelyn, de verdade.
Ben de gerçeği söylerken çok kızgınım.
Também estou muito zangada, sinceramente.
Bir gün geriye dönüp bakınca benimle konuşamayacak kadar kızgın olduğun için kendini kötü hissedersen bunun için sakın üzülme.
Um dia... Se olhares para trás e te sentires mal por teres estado tão zangado que nem conseguiste falar comigo, tens de saber que foi normal.
Yapma El, bana hâlâ kızgın değilsin, değil mi?
Então, El, já não estás zangada comigo, pois não?
Hâlâ kızgın değilim.
Já não estou.
Yalnızca kızgın.
Ela está só zangada.
Aldığın yayın saatinden dolayı kızgın olduğunu söyledi.
Ele disse que estás chateada com o teu tempo de antena.
Önceliklerimiz ve kanalımız için neyin iyi olduğu konusunda kızgınım.
Estou frustrada com as prioridades e com o que é melhor para a estação.
"Tanrı neden bana kızgın."
Porque está zangado comigo oh Deus