Zıplat Çeviri Portekizce
73 parallel translation
- Onu bolca zıplatın yahu!
- Impulsiona bem!
- Ray, beni zıplat!
Hei, Ray! Pule!
Eşyaları rulet topu gibi zıplatıyorsun.
Mudas de assunto como de roupa.
- Onları bir arabaya koyup öldüresiye zıplatıyor musun?
- Sinto muito.
Bu kasaları bir kez daha zıplatırsan Murdock şakalarını Aziz Peter'a yapacak.
Se esta coisa saltar mais uma vez, o Murdock ir contar piadas ao São Pedro.
Evet, küçükken beni dizinizde zıplatırdınız.
Sim, costumava sentar-me ao seu colo.
En cesurlarını zıplatırım yerinden
Assustei os mais corajosos
Zıplat onları Bay Denny!
Faça-os saltar, Sr. Denny!
Tamam mı, şimdi şu küçük ibreyi zıplat.
Está bem? Por isso faz saltar a agulha.
Topu sürüyor, zıplatıyor, aşağı yukarı, aşağı yukarı!
O tempo está a acabar. Ele balança, ele dribla é para cima e para baixo. Para cima, para baixo!
- Onu zıplat.
- Fá-lo saltar.
Bir yetişkinin masum çocukları bu şekilde ayartması benim sinirlerimi zıplatıyor.
E impressiona-me que um adulto seduza e corrompa crianças inocentes desta maneira.
# Hüznünü zıplatıp yok eden #
E saltar Para afastar a tristeza
Doğru # ve bu zıplatır, hızlandırır vesaire # - Yehuu!
Ativa, eleva Acelera e mais ainda
İnsanın sinirini zıplatıyor.
Está a brincar!
Hoplat Zıplat Robotlarını kazanamalıyız.
Temos de ganhar os Robots de Guerra.
Ayrıca hangi yaşlı kadın Hoplat Zıplat Robotları veya Patlat Şekerleri ya da zıplayan topu ister ki?
Mais, que velhota quer Robots de Guerra.. Ou uma caixa de Pop Rocks ou uma Super Bola?
Çocukları yatağın üstünde zıplatıyor.
Pôs os miúdos a saltar em cima das camas!
Arabam pembe, ama zıplatırım iyice
Pinto o carro e vou à luta
evet ray charlse'ı yerinden zıplatır.
Sim, ela faria o Ray Charles corar.
Eğil ve zıplat.
O truque do abaixar e posar!
Arabam pembe, ama zıplatırım iyice
Pintura de doce e ainda salto em grande
Bizi zıplat biraz.
E toca de forma muito mexida.
Böyle bir rapor bazılarını yerinden zıplatır ama o günlerde George W balık tutmakla meşguldü.
Um relatório daqueles poderia fazer saltar alguns homens mas, tal como fizera no passado, George W limitou-se a ir à pesca.
- O da beni zıplatıyor. - Şey, Jack...
Está a tentar mandar-me pelos ares, mas não me consegue derrubar!
Tamam, beni zıplat.
Tudo bem, me levante.
Odada zıplatırım.
Chuto-o para o outro lado da sala.
# Yaklaşıp sinsice arkasından, zıplatırsan onu... #
Se te esconders atras dele e te preparares para saltar
Bu harika, harika. Ve eğer kurbağaların kanatları olsaydı o zaman küçük yeşil popolarını zıplatıp durmazlardı.
Isso é óptimo, óptimo, e se os sapos tivessem asas então eles não saltavam aqueles pequenos cus verdes
Sinirlerimi zıplatıyor.
Põe-me doida.
Onları yerde zıplat, asla bir çizik olmaz.
Atiramo-los ao chão, e não ficam com um arranhão.
38'liği sende sanıp sonra zıplatırlar seni.
Eles vão pensar que tens a 38 e revistam-te.
Şimdi zıplat beni!
Vamos a pular!
Lütfen Alex, lütfen, lütfen, n'olur beni zıplat, n'olur.
Por favor... por favor Alex, por favor, por favor, por favor, salta comigo...
Zıplat, zıplat, zıplat!
Alex, vem pular, pular, pular, pular!
Son on yılda, ordu teknoloji sayesinde onları zıplatıp, hoplatabileceğini söyledi.
Nos últimos 10 anos, o exército disse que tinha melhor tecnologia,
Maalesef, Bir anda gaza gelip beni kurt adamdan kurtarmaya kalktı ve ortada bir kurt adam olmadığını gördü. Sadece Darnell beni zıplatıyordu.
Um dia ele encheu-se de coragem, entrou para me salvar e viu que não havia nenhum lobisomem, só o Darnell a lavrar o meu campo.
Sonra da Tanrıdan aldığı tavsiyeyle havada zıplatıyor.
Então, ele passa conselhos de Deus, para que os possa ver saltar.
Evet ama fareler beni havaya zıplatır.
Sim, mas os ratos fazem-me saltar para uma cadeira e dar um grito.
Çok yükseğe zıplatıyor..!
Bate alto!
Bir taş at da zıplat şunu.
Põe-o a saltar.
Annen seni dizlerinde zıplatırken "Ne harika bir çocuksun, bir gün büyüyeceksin ve masum adamların gözlerini kızgın demirlerle dağlayacaksın." diyor muydu?
Quando a sua mãe o balançava no seu joelho, ela disse, "mas que rapazinho tão maravilhoso... " Um dia crescerás para queimar os olhos de pessoas inocentes com estacas de ferro em brasa. "
Kıskaçlarımı üzerinde gezdirmek isterdim. Bir güzel zıplatırdım, anlıyor musunuz?
Gostava de lhe pôr os tornos e de lhe dar um choque.
Laurel, zıplat bakalım biraz onu.
Laurel, dá-lhe algum balanço.
Onları biraz zıplatırsın.
Fá-los mexerem-se um pouco.
Bu çeyrekliği masadan zıplatıp Tezgahın üstüne Oradan neonlara
Vou lançar esta moeda para esta mesa, a bater no balcão, na luz de néon, no candeeiro suspenso e a bater naquele puxador.
Motorum sürekli boğuluyor ve çok zıplatıyor.
Esta coisa está a tossir e a saltar como um touro.
Sinirimi zıplatıyorsun!
Estás a dar-me uma quebra nervosa.
İnsanı zıplatıyor, değil mi?
Isto assusta, não assusta?
Televizyonda izlersiniz Chris'i ayağa zıplatır hemen herkesi
E quando queres ver TV, vê o Chris Estou quase a pôr todos a dançar
Almanya'dan { plat sub } Birim 02'yi aldığımız zaman işlerimiz kolaylaşacak mı acaba?
Será que o nosso trabalho ficará mais fácil com a Unidade 02?