English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ç ] / Çatıda

Çatıda Çeviri Portekizce

2,919 parallel translation
Mills, Cruz'un çatıda havalandırma açmasına yardım et.
Mills, ajuda o Cruz a ventilar o telhado.
Otel güvenliği, onu çatıda buldu.
A manutenção do hotel encontrou-a no telhado.
Çatıda olan bir şeyi yanlış anladım.
Estou certo que alguma coisa má se passou naquele telhado.
- Hangi konuda? Çatıda yaptığın o Jedi tarzı zihnime girme konusunda.
O truque de mente à Jedi que me fizeste no telhado.
Bu bebekleri çatıda yetiştiriyorum.
Eu cultivo estas maravilhas no telhado.
Seni ilk kez öptüğüm çatıda duruyoruz.
De pé no telhado onde te beijei pela primeira vez.
Şu anda çatıda.
Ele está no telhado.
Buradan göremezsiniz ama çatıda oyun hamuruyla kapatılmış delikler var.
Daqui não conseguem ver, mas usamos Silly Putty para tapar buracos no telhado.
Yolu yok. Çatıda kendi yolumuzu bulmalıyız.
Temos de encontrar o caminho para o telhado.
Çatıda ne var? Auggie, onlar kule.
O que é aquilo no telhado?
Kapılarda ve çatıda sivil polisler var.
À paisana, nas portas e telhados.
Ezik. Üç parti verdi, çatıda öpüştüler ama arkadaş kalalım dediler. Ezik.
Ele organizou três festas para beijá-la no terraço, mas decidiu ficar só como amigo dela ( fraco ).
Beni terk edip çatıda elimi kesmek zorunda bırakan grup.
O mesmo grupo que me deixou no telhado e me obrigou a auto-mutilar.
Götlük ettin. Tıpkı Atlanta'daki çatıda yaptığınız gibi.
Foste um otário, tal como foste naquele terraço em Atlanta.
Bir adamı çatıda kelepçeli bırakıp kendi elini kesmeye mecbur etmişsiniz.
Algemaram um dos meus a um terraço, obrigaram-no a amputar a própria mão.
Gilmore'un vurulduğu yerin karşısındaki çatıda boş bir kovan buldum.
Encontrei uma caixa de cartuchos no telhado em frente ao sitio onde o Gilmore foi baleado.
Cesedi tüfekle beraber çatıda yatıyor.
O seu corpo vai estar naquele telhado junto com a sua espingarda.
- Çatıda nişancı var!
- Atirador no telhado!
Çatıda birden fazla nişancı var!
Há vários franco-atiradores no telhado!
Tahliye operasyonunuzu o yürütecek.
Esta é a Cat Ingerslev. Vai encarregar-se da vossa retirada.
Şimdi teklifim şu, bunları bitirip biraz da yolluk alalım süper çatı katı daireme gidelim ve valetimin servis edeceği buz gibi şampanyayı içelim.
Então, proponho o seguinte : acabamos as bebidas, vamos para meu enorme apartamento, bebemos champanhe servido pelo meu "creado"...
Muhtemelen ömrümüzde görebileceğimiz tek gerçek çatışmaya en yakın şeydi kendisi komutayı ona mı verdi? Sanki " al bakalım tatlım.
O mais próximo de um bombardeiro que já chegámos e ele dá-lhe o comando?
Bay Trager, siz ve çetenizdeki bazı kişiler kızımın cinayeti ve yolda yaptığınız çatışma için aranıyorsunuz.
Sr. Trager, você e alguns da sua equipa foram identificados, pelo assassinato da minha filha e pelo tiroteio no autoestrada.
- Anlaşılan bu hafta sonu Harlan'da silahlı çatışma olmuş...
Houve um tiroteio em Harlan no fim de semana...
Söz konusu silahlı çatışma Helen teyzenin Indian Line'daki mülkünde oldu.
O tiroteio foi na quinta da tua tia Helen, junto a Indian.
Cat, sana az önce ölüm nedenini söyledim.
Cat, acabei de te dar a causa da morte.
Çatıda.
Está no telhado.
Eğer Suit Monkeys'i benim çatım altında bastırsaydın sana da aynısını yapardım.
Eu teria feito a mesma coisa consigo, se tivesse publicado "Terno Monkeys" comigo. Sim, bem...
Ve bir FBI ajanının yanında pişmiş kelle gibi sırıtarak oturman yerine polis arabasının arka koltuğunda kaşları çatık bir şekilde oturmanın daha şirin olacağını düşündüm.
e pensei que ficasses mais bonito... a fazer cara feia atrás de um carro da polícia. Em vez de te rires nos bastidores com o FBI.
6 Kasım'da sanığın konut geliştirme talebi üzerine çatı katındaki dairesine yatırımcı kılığında gittiniz.
No dia 6 de Novembro, visitou a penthouse do réu, a fazer-se passar por um investidor para o plano de construção do condomínio.
- Büyük jüri önündeki tanıklığınızda geçen sene 6 Kasım'da sanığın çatı katındaki evine gittiğinizi söylediniz.
No seu depoimento, da audiência preliminar diz que visitou a penthouse do réu a 6 de Novembro do ano passado.
Isaak'i masama yatırmak kadar eğlenceli olamaz ama ölümü, eroin tacirlerinin çatışması yüzünden sanılacak.
Não é tão divertido como pôr o Isaak na minha mesa... Mas dá para disfarçar a sua morte como resultado da guerra entre traficantes rivais.
Bana o gece anne-babanın ayrılığının ne kadar zor olduğunu annenin öldüğünü ve onu ne kadar özlediğini ve sahip olamadığın bir şeyi çocuklarının sahip olmasını istediğini söyledin : Anne ve babanın tek çatı altında olmasını.
Contaste-me naquela noite sobre como foi difícil quando os teus pais se divorciaram, sobre o quanto sentiste a falta da tua mãe quando ela se foi... e que a única coisa que querias para os nossos filhos era a única coisa que não tiveste... ambos os pais sob o mesmo tecto.
Lakin bazı anlar vardır ki şunu aklınızdan çıkartmamanız gerekir. Kederinizi ve kaybınızı içinize gömmek de aşk da tehlikeli olabilir. Çünkü çatışmanın harareti içerisinde ne uğruna savaş verdiğinizi unutmamanız gerekir.
Mas às vezes, precisas de te lembrar que negar o luto, a perda e o amor também pode ser perigoso, porque no calor da batalha, tens que saber pelo que estás a lutar.
Hareket halinde bir tırın arkasında doğaçlama olarak bomba yapıyorsanız dikkatinizi toplar, çatışmaya müdahil olmaz ve her şeyin olması gereken zamanda patlaması için dua edersiniz.
Por isso se precisas de construir explosivos improvisados na parte de trás de um camião em movimento mantém a cabeça abaixada, mantém o foco e reza para que nada expluda antes da hora.
Cemaatin yardımları ile çatıyı onaramazsınız.
Os donativos da missa não chegam para pagar o telhado.
Çatı katı Koca Anne'nin evi oldu birden!
O apartamento tornou-se na casa da Big Momma!
Uluslarası toplum her ne kadar Elit'in davranışlarını kınasa da anketlere göre pek çok kişi Bialya ve Pokolistan arasındaki çatışmanın kesin olarak sona erdiğini düşünüyor.
Enquanto a comunidade internacional condenou as ações da Elite. Inquéritos dizem que muitos sentem que o conflito entre Bialya e o Pokolistão foi definitivamente resolvido.
Ailem. Hepsi burada, bir çatı altında toplanmış.
Tudo o que resta da minha família está aqui, debaixo deste teto.
Pizzacıyı gören tek güvenlik kamerası karşı binalardan birinin çatısındaydı.
Bom, a única vigilância da pizzaria era no topo do outro lado da rua.
Ya çok kötü bir kaç adamı vururum ya da bu çok kötü çatışmada şansımızı deneriz.
Ou rolamos os dados em conflitos muito maus.
Birinin Alicia'nın çatısında bekleyip pencereden içeriye girdiğine dair kanıtımız var.
Temos provas de que alguém entrou em casa da Alicia, descendo do telhado.
Tamam, bundan sonra bu çatı katında birbirimize karşı açık ve dürüst olacağız bu da size söylemem gereken sırlarım olduğu anlamına geliyor.
A partir de agora, vamos ser sinceros neste loft. E isso significa que eu tenho segredos que quero contar.
Beşikteki Kedi, benim gerçek hayatım.
É a minha versão real da canção Cat's in the cradle.
Eğer bizim çatımız altında yaşayacaksa bizim kurallarımıza da uyacak.
E se vai viver sob o nosso telhado, tem de seguir as nossas regras.
Hayır zaten Kedi Düşkünleri'nin o sayısını kapaktan kapağa okudum ve de Amerikalı Pul Kolleksiyonerleri'ni uzun bir uçak gezisi için saklıyorum.
Não, já li este número da "Cat Fancy" de uma ponta à outra e estou a guardar a "America Stamp Collector" para uma viagem de avião.
Ya verdiğiniz sözü kasten yerine getirmiyorsunuz ya da çatınız altında kural tanımaz bir ajan var.
Vocês ou estão deliberadamente a quebrar a promessa que fizeram, ou têm uma agente corrupta debaixo do vosso tecto.
İranlılar da çatıları betonarme ile güçlendirip sonra da onları... - Estes.
Os iranianos reforçaram o tecto com cimento armado e cobriram com...
Teşekkürler, Gordon. Ben Cat Grant, Adalet Malikânesi'nden bildiriyorum.
Obrigado, Gordon, aqui é Cat Grant na Sala da Justiça.
Bu gördüğünüz Birlik'in kamu bilgilendirme subayı Catherine Cobert kelimenin tam anlamıyla GBS'e köstek oluyor Cat Grant.
Aquela é a Relações Públicas da Liga, Catherine Cobert. Literalmente a mandar calar a própria Cat Grant da GBS.
İki ABD gemisi, üç Vietnam gemisi tarafından saldırıya uğruyor ABD'nin Vietnam'daki çatışmaya dahil olmasını da bu sağlıyor.
Dois barcos dos EUA são atacados por três barcos vietnamitas, e isso foi o que levou os EUA para o conflito do Vietname.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]