English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ç ] / Çikolatalı

Çikolatalı Çeviri Portekizce

1,604 parallel translation
Çikolatalı süt.
- Leite com chocolate.
Parker vajinamı göstermem karşılığında bana çikolatalı dondurma teklif etti.
o Parker ofereceu-me um chocolate se eu lhe mostrasse a minha vagina.
Çikolatalı keki çok iyi yaparım. Püf noktası iyi tereyağıdır.
O segredo está na manteiga.
Senin için gözleme sipariş ettim. Çikolatalı.
Pedi panquecas para ti.
Geç saatlere kadar oturup dedikodu yapıp çikolatalı bisküvi yeriz.
Ficamos acordadas até tarde, coscuvilhamos e fazemos doces.
Bu gecenin özel martinileri, çikolatalı, çarkıfelek meyveli ve eriklidir.
Esta noite o martini é de chocolate, maracujá e shochu de ameixa.
Bak ne diycem, çikolatalı keklerimi çok sevdiğin için, bu savaş şeyi bittiği zaman, senin eve dönüş yolculuğun için bunlardan yapıcam.
Digo-te uma coisa, já que gostas muito dos meus bolos de chocolate, faço-te muitos para a tua viagem de volta quando esta coisa da batalha acabar.
çikolatalı kekleri ve bunu kesinlikle özleyeceğim.
Eu definitivamente vou ter saudades dos bolos de chocolate e disto, também.
Keşke çikolatalı karamel olsa.
Quem me dera ter uns caramelos de chocolate.
Yani ben çikolatalı puding biterse yenen meyve salatası mıyım?
Que sou a gelatina de fruta porque já não há pudim de chocolate?
- Çikolatalı puding!
- Pudim de chocolate!
Çikolatalı süt yap.
Faz leite com chocolate.
- Çikolatalı.
- Chocolate
Bunlardan ne zaman yapmaya kalksam çikolatalı kek oluyor.
Já tentei fazê-los, mas ficam sempre biscoitos de chocolate.
Çikolatalı kek yaptığını söylemiştin.
Disseste que tentavas fazer biscoitos de chocolate.
Her zaman çikolatalı olmalıdır.
Sempre com chocolate.
Şu çikolatalı kurabiye aynı Ölüm Yıldızı'na benziyor.
Esta bolacha de chocolate parece a Estrela da Morte.
Gevrek tabağına "Nesquick Çikolatalı" koyarken yakalamıştım.
Uma vez apanhei-o a pôr geleia nos cereais.
- Çikolatalı pasta...
- Bolo de chocolate...
İki kutu naneli çikolatalı kurabiye ve biraz limonlu draje istiyorum, izci kız.
Fico com duas caixas dos biscoitos de menta. - E uns de limão.
Üç katlı çikolatalı dondurma.
Um gelado com triplo chocolate derretido.
Bu benim çikolatalı pastam.Evet
- É meu bolo de chocolate.
Biraz daha çikolatalı pasta?
Mais bolo de chocolate?
Bu sabah çikolatalı keklerin çok leziz görünüyorlar, Michelle.
Os teus bolinhos de chocolate parecem muito saborosos esta manhã, Michelle.
Çikolatalı ahududulu sufle kek.
Soufflé de raspas de chocolate.
Gidip çikolatalı sos alacağım.
Certas coisas são da minha responsabilidade.
Daha önce hiç, kahvaltıda yengeç ve çikolatalı milkshake alan birini görmemiştim.
Nunca vi ninguém pedir... lagosta e um batido de chocolate ao pequeno-almoço.
Hindistan cevizli çikolatalı pasta yapabilirim.
Eu faço um tremendo bolo de chocolate e coco.
- Beyaz çikolatalı kahve. En sevdiğin.
Mocaccino de Chocolate Branco.
Çikolatalı ve vişneli.
Chocolate com cerejas.
Bir tereyağı kaplı, çikolatalı roket, lütfen.
Um de chocolate coberto com manteiga, por favor.
Güven onun eriyip halıya akmasını önleyen çikolatalı kabuk.
E a confiança é o revestimento de chocolate duro que o impede de derreter no nosso tapete.
Çikolatalı dondurma yedim.
Comia gelado de chocolate.
Yonca aromalıyı içen Randy olduğu için, kendi mektubunu götürmeyi kabul etti, Catalina ve ben de çikolatalıyı aldık.
Como o batido de caramelo era do Randy, foi devolver a carta, enquanto eu e a Catalina tratávamos do chocolate.
Ve ben koca bir çikolatalı kek istiyorum çikolatalı tavşanlar ve çikolatadan yapılmış bir ev harika.
Eu quero um bolo bem grande de chocolate... Ótimo!
Çikolatalı çöreğimizin kalmadığından bahsediyorsan farkındayım ve hiç mutlu değilim.
Sim, se é por causa de me afastar dos mini donuts, eu já sei, e não estou contente.
Çikolatalı eskimo alabilir miyim? Bir tane de Calippo.
Sim, queria uma tarte de esquimó e um chupa de laranja.
En büyük boy, çikolatalı yemen kahve patlaması ve yarı yarıya kek parçalı mı istemiştiniz?
Olá, tenho correio seu, vivo do outro lado do corredor. Nem me tinha apercebido que alguém tinha vindo viver para cá.
- Peki ya çikolatalı?
- E de chocolate?
Muhteşemler! Çikolatalı!
- É tipo amor de chocolate.
Çikolatalı birşeyler getirin.
- Compre algo com chocolate.
Kirazlı, çikolatalı veya her ikisi de.
Há de amora e chocolate.
- Çikolatalı süt alıyor.
- Está a comprar leite com chocolate.
Ben çikolatalı martini alayım.
Eu vou querer um martini de chocolate.
O ızgara peynir ve çikolatalı süt alırdı. O da salata ve kola.
Ele pede sempre tosta de queijo e batido de chocolate, ela, salada de frango e cola de cereja.
Tamam. Çikolatalı süt ve kola.
Batido de chocolate e cola de cereja.
Ve kendi kendime "Sevgili Tanrım lütfen çikolatalı çöreğe karşı da alerjim çıkmasın" diye düşünüyordum.
" Santo Deus, espero não ter desenvolvido uma alergia aos brioches de chocolate.
İlk çikolatalı süt içtiğimde hayatımı bıyıklı olarak geçirmeye karar verdiğim gibi, şimdi de ön tarafta çalışmaya karar vermiştim.
E tal como a primeira vez em que bebi leite com chocolate e decidi que queria usar bigode, apercebi-me que era ali que eu queria trabalhar.
Hayır. Çikolatalı gofret severim.
Não, tudo.
Anlaşılan seni de dövüp çikolatalı sütünü almış, öyle mi?
Estou a ver. E ela batia-te e tirava-te o leite achocolatado, certo?
Birkaç kez dövmüş olabilir ama ben zenciler gibi değil narin yapılıyım ancak Julia Lucai'ye çikolatalı sütümü vereceğime ölürüm daha iyi.
Talvez me tenha batido algumas vezes... peço perdão, sou uma rapariga e não um homem negro. Mas morreria antes de lhe dar o meu leite achocolatado à Julia Lucai.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]